Dengesi iyi bir diyetle fazla yağ dokularını kalıcı olarak vermek mümkün olur. Biz vücudumuzun ilk enerji kaynağı karbonhidratı, ekmeği kestim diyerek diyete başlarsak ilk dönemde hızlı bir kilo farkı görüp motive olsak da sürecin devamında kilo verememe, verilen kiloların hızlı alınması, yeme ataklarının yaşanması gibi olumsuzluklar görüyoruz.
Bu nedenle tamamen hayatımızdan çıkarmak yerine şeker eklenmiş paketli ürünleri kesmek, çaya-kahveye şeker atmamak, beyaz unlu ekmek tüketmemek daha doğru kararlar olacaktır. Tam buğday ekmek, makarnalar, siyez bulguru, basmati pirinci gibi karbonhidrat kaynaklarına beslenmemizde yer verilmelidir" dedi.
"KİŞİYE ÖZEL PLANLANMAMIŞ DİYETLER UYGULAMAK ÇÖZÜM DEĞİLDİR"
Vücudum çok ödemli, su tutuyorum galiba diyerek günlük su tüketimini azaltmak da diyet hatalarımızdan biri. Vücudumuzda bir ödem olsa da olmasa da yetişkinlerin günlük metabolizma faaliyetlerine devam edebilmesi için en az 8 bardak su tüketmesi gerekiyor. Vücudum su tutuyor diye yanlış bir algıya kapılmanın aksine vücudumuzda ödem seviyesi yüksekken ödem atımını hızlandırmak için daha iyi bir su tüketimi bekliyoruz. Hiçbir bitki çayının bu durumda tek başına yeterli olmadığını da unutmamalıyız.
'10 günde 5 kilogram vermek' gibi iddialı cümlelerle yola çıkarak günlük beslenme düzenimizden tamamen uzak, sürdürülebilirliği mümkün olmayan, bilimsel yanı olmayan, kişiye özel planlanmamış diyetler uygulamak çözüm değildir. Bu kiloları birden almadığımız gibi birden vermenin de doğru olmadığını kabul etmeliyiz. Yoksa kısa sürede alıp verilen kilolar metabolizma hızımızı daha da düşürerek diyete yanıtımızı azaltıyor. Karaciğer, böbrek yorgunluğuna sebep oluyor. Yeterli ve dengeli beslenerek bir beslenme ve diyet uzmanı eşliğinde diyet sürecini tamamlamamız gerekiyor" diye konuştu.