Tutkun, halk arasında "Beta mikrobu" diye bilinen "A grubu beta hemolitik streptokoklarn, sıkça rastlanan bulaşıcı bakteriler oldğnu belirterek, "Çoğu zaman virüs olduğu söylenir ama bu yanlıştır; aslında bademcik enfeksiyonuna neden olan son derece sinsi ve ciddi bir bakteridir. Bu mikrop bademcik iltihabı (tonsillit), farenjit, sinüzit, orta kulak iltihabı ve zatürreeye neden olabilir, deri enfeksiyonlarına da yol açabilir. En sık 5-15 yaş grubundaki okul çağı çocuklarında enfeksiyona neden olur. Kızıl hastalığı da beta mikrobundan kaynaklanır. Beta mikrobu kişiden kişiye hava teneffüsü ve damlacık yoluyla bulaşır. Enfeksiyon kapmış kişilerle yakın temasta bulunulması durumunda bu mikrop öksürük, hapşırma veya derideki enfekte yara gibi nedenlerle bulaşabilir.
Özellikle okulların açık, çocukların birbirleriyle yakın temasta olduğu dönemde Beta virüsü daha çok görülür ve kolayca yayılır. Beta mikrobu aslında en çok sonbahar ve ilkbahar mevsimlerinde görülür. Bu mevsimlerde sıcaklıktaki değişkenler bu mikrobun yayılmasına neden olur. Ancak yaz aylarında Beta enfeksiyonun görülme oranında adeta patlama yaşanır. Bunun en önemli nedeni ise özellikle çocukların çok severek yediği dondurmanın, aynı zamanda diğer soğuk içecek ve gıdaların çokça tüketilmesi ve bu durumun bağışıklık sistemimizi etkilemesidir. Beta bakterisi, bağışıklık yani immun sistemimizdeki düşüş sonucunda hızla ve kolayca enfekte olur ve boğaza yerleşir. Bu nedenle yaz aylarında çocuklarda Beta enfeksiyonuna çok sık rastlarız" dedi.
Beta enfeksiyonunun belirtileriyle ilgili Tutkun, "Beta enfeksiyonunda belirtiler yüksek ateş, boğaz ve baş ağrısı, yutkunma güçlüğü, nezle, karın ağrısı, bulantı, kusma şeklinde sıralanabilir. Kızıl hastalığı durumunda ise ciltte yaygın kırmızı bir döküntü de görülür. Bademciklerinde iltihaplanma olan çocuk yutkunmakta ve yemek yemekte zorlanır, ateşi genellikle 38.5 dereceden yüksek olur. Tanı için dikkatli bir fiziksel muayenenin yanı sıra boğaz kültürü ya da hızlı antijen testi yöntemlerine başvurulur. Muayenede bademcikler ve boğazda kızarıklık, şişlik ve beyaz lekelenmeler olup olmadığına bakılır. Ayrıca boyundaki lenf bezlerindeki şişkinlik, kızıl hastalığı ihtimaline yönelik derideki döküntüler kontrol edilir. Eğer kişide Beta tespit edilirse antibiyotik tedavisi başlanır.
Burada dikkat edilmesi gereken nokta; antibiyotiğin mutlaka doktorun verdiği süre kadar kullanılmasıdır. Beta enfeksiyonunda, tek doz penisilin enjeksiyonu ya da ağız yoluyla alınacak antibiyotiğin 10 güne tamamlanması gereklidir. Beta mikrobu boğaz ağrısı şeklinde başlar ve dikkate alınmadığı durumda bireylerde kalıcı birçok hastalığa neden olabilir. Tedavi edilmeyen ya da yetersiz tedavi edilmiş A grubu Beta hemolitik streptokok enfeksiyonları; akut romatizmal ateş denilen kalp ve eklem iltihaplarına neden olabilir.
Beta enfeksiyonu tedavi edilmediğinde; orta kulak iltihabı, sinüzit, boğazda apse, lenf bezi iltihabı, pnömoni (zatürre) gibi hastalıklar görülebilir. Bunların yanı sıra ilerleyen dönemde eklem romatizması, kalp romatizması, böbrek iltihabı gibi ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Beta mikrobu sıklıkla solunum yoluyla bulaştığından, enfeksiyonu olduğu bilinen kişilerle temastan kaçınmak gerekir. Belirtilere karşı uyanık olunmalı, basit boğaz ağrıları dikkate alınarak zamanında doktora gidilmeli ve tedaviye zamanında başlanmalı. Ayrıca Beta mikrobu tespit edilen öğrenciler iyileşinceye kadar kesinlikle okula gitmemeli, toplu bulunulan sosyal ortamlardan uzak durmalı" dedi.