İlkokul döneminde başlayıp lisenin sonlarına doğru azalan akran zorbalığı ile ilgili Psikolog Sevim Buzkan Ertuğrul, zorba olan çocukların özelliklerinden bahsederek ailelerin çocuklara nasıl yaklaşması gerektiği hakkında bilgi verdi.
Akran zorbalığının bir ya da birden fazla çocuğun bir başka çocuğa uyguladıkları saldırgan davranışlar olduğunu dile getiren Psikolog Sevim Buzkan Ertuğrul, "Bu davranışların saldırgan olması, güç dengesizliğinin olması ve süreğen olması akran zorbalığını oluşturur. Yani biz her davranışa akran zorbalığı demiyoruz. Bu 3 davranışın mutlaka oluşması lazım. Okul öncesi dönemden başlayarak, ilkokulun sonlarına doğru artış gösterir. Ortaokulun sonlarındaki bu artış ciddi manada fazlalaşır ve lise döneminin sonlarında azalmaya başlar. Akran zorbalığının çeşitleri vardır. Bunlar fiziksel, sözel, sosyal, cinsel ve duygusal olarak ayrılır. Bu ayrımlarla birlikte akran zorbalığı çeşitlilikleri görülür. Zorbalık uygulayan çocukların bazı özellikleri vardır. Bunlar öfke kontrol problemleri, dürtüsel davranışlar ve empati yeteneğinden yoksun olmak olarak kendini gösterir. Zorba olan çocukların bazı özellikleri vardır. Bunlar içe dönük yapı, özgüven eksikliği, kendini ifade etmekte güçlükler ve çeşitli sınırda olan duruşlardır. Bunlar kilolu olmak gibi, zayıf olmak gibi özelliklerle kendini göstermektedir" ifadelerini kullandı.
Zorbalığa uğrayan çocuklarda ileriki yıllarda anksiyete bozukluğu ve depresyon gibi durumların sık görüldüğünü aktaran Ertuğrul, "Zorbalığa uğrayan çocukların aileleri öncelikle mutlaka çocuklarıyla konuşmalıdırlar. Çocuklarla iyi bir iletişim kurmalıdırlar. Sosyal ve duygusal anlamda çocuğu desteklemeliyiz. Okulu bu konuda mutlaka bilgilendirmeliyiz ve mutlaka sosyal ve duygusal anlamda destekle birlikte psikolojik anlamda bir uzmandan destek almalarını öneriyoruz. Çünkü bu tarz çocuklarda anksiyete bozukluğu ve depresyon oldukça sık görülmektedir. Zorbalığa uğratan çocukların da mutlaka sosyal ve duygusal anlamda desteklenmeleri lazım. Bu konuda bilinçlendirilmeleri gerekiyor. Yine okulu ve rehberlik servisini bu konuda mutlaka bilgilendirmek gerekiyor. Psikolojik anlamda destek almalarını sağlamakta da fayda var" şeklinde konuştu.