Yüksek tansiyon hastalığı olarak bilinen kan basıncı yükselmesi sadece yetişkin insanlarda değil aynı zamanda çocukluk çağında da görülebilmektedir. Farklı yaş gruplarında farklı sebepleri olmakla beraber ani tansiyon yükselmeleri heyecan, aşırı fiziksel aktivite ile de görülebilmektedir. Ancak süreklilik göstermesi olması ya da doğuştan itibaren tespit edilmesi ileri tetkik ve tedaviyi gerektirebilir.
YAŞ GRUPLARINA GÖRE FARKLILIK GÖSTERİR
Bulgu ve şikayetler çok çeşitli olmakla beraber yaş gruplarına göre farklılık gösterebilir. Yeni doğan dönemi ve süt çocukluğu döneminde huzursuzluk, kusma, emmede zorlanma, terleme olabileceği gibi daha büyük çocuklarda baş ağrısı, kulak çınlaması, terleme yorulma, çarpıntı gibi şikayetler yapabilir.
Özellikle yenidoğan döneminde tespit edilen hipertansiyon doğuştan gelen aort damarının tıkanıklığı / daralmasını içeren hastalıkları, böbrek rahatsızlıklarını düşündürebilir. Yine ilerleyen yaşlarda sebep olarak böbrek üstü bezlerinin düzensiz çalışmasına bağlı oluşan hormonal bozukluklar, glomerülonefrit gibi böbrek dokusunun iltihabi durumları hipertansiyona neden olabilir. Çağımızın hastalığı olan obezite (şişmanlık) yine çocukluk çağı hipertansiyonunun sebeplerini oluşturmaktadır. Bundan başka madde bağımlılığı ve ilaç kullanımı da hipertansiyon nedeni olabilmektedir.
TEDAVİ EDİLMEZSE KÖTÜ SONUÇLARA DOĞURABİLİR
Yüksek tansiyon bulguların ortaya çıkması düşündürücüdür dikkatli bir muayene ve hasta hikayesinin dinlenmesi tanıya götürebilir. Yine çocuklarda tansiyon ölçümü yapılabilir. Erişkin ve ergenlik çağında büyük tansiyonun 120 mmHg civa, küçük tansiyonun 80 mmHg civa olması normal kabul edilirken çocukluk çağında yaşa göre değişkenlik göstermekle beraber bu değerler büyük tansiyon için 100-110 mmHg, küçük tansiyon için 55-75 mmHg aralıklarında seyredebilir. Yenidoğanlar için biraz daha düşük değerler normal kabul edilebilir. Yine çocuklarda tansiyon ölçümü yapılarak bu değerler ölçülebilir.
Tedavisi mümkündür. Her hastalıkta olduğu gibi bu hastalıkta da etiolojiye yönelik yani sebep olan nedenin ortadan kaldırılması yöntemiyle tedavi etmek esastır. Doğuştan gelen damarsal bozukluklarda tedavi cerrahi operasyon veya balonlama yöntemi ile damarı genişletme yapılabilir. Böbrek hastalıkları veya hormonal bozukluklarda ilaç ile müdahale edilerek tansiyon kontrol altına alınabilir. Obezite ile mücadele önemlidir. Şayet madde bağımlılığı var ise rehabilitasyon gerekebilir. Tedavisiz olgularda ilerleyen zamanla birlikte üzücü sonuçlar doğurabilecek yan etkiler ortaya çıkabilir. Bu nedenle yüksek tansiyon tedavisi aksatılmadan yapılmalıdır.