Cilt Uzmanı Ahmet Akın, ciltteki hücrelerin görevlerini yerine getirebilmeleri için enerjiye ihtiyaçlarının olduğunu belirterek, "Genç ciltlerde bu tarz problemler pek yoktur. Çünkü epidermisleri yeteri kadar oksijen ve besini rahatlıkla alabilmektedir. Yaş ilerledikçe serbest radikaller, hatalı beslenme, yanlış kullanılan kozmetikler, sigara tüketimi ve özellikle güneşin zararlı etkileri ve şehirlerdeki hava kirliliği cilt hücrelerimize zarar vermektedir. Böylece cildimiz yıpranmaya, incelmeye, lekelenmeye, kırışmaya ve sarkmaya başlamaktadır. Kısacası oksijen olmasa hayat olmaz, metabolizma çalışmaz, cilt ve vücut hücrelerini enerji gitmez, hücreler yenilenmez ve böylece cildimizde yaşlanma süreci başlamış olur. Tek yapmanız gereken daha çok doğanın içinde kalmak. Nerede ve nasıl bir hayat yaşıyorsanız fark etmez. 24 saatinizin en fazla ne kadarını oksijeni yüksek bir yerde geçirebilirsiniz; hayatınızı hep buna göre planlayın. Sonra hem cildinizde hem de vücudunuzda her şey güzelleşiyor. Enerji geliyor, depresyon gidiyor, ciltte gençleşme başlıyor" dedi.
"Bol oksijen ve doğa cildin yağ dengesini sağlamaktadır"
Cildin doğal oksijen alması gerektiğine dikkat çeken Akın, "Cildimizin bol bol doğal oksijen alması vücuttaki kan dolaşımını hızlandırarak, cilt altında biriken toksinlerin hızla atılmasını sağlamaktadır. Cilt altında toksin birikmesine bağlı oluşan siyah nokta ve akne gibi oluşumları ortadan kaldırmaktadır. Bol oksijen ve doğa cildin yağ dengesini sağlamaktadır. En önemli etkisi hücrelerin yaşlanmasını geciktirmesidir. Böylece yaşlanma belirtileri içerisinde bulunan kırışıklık ve yaşlılık lekeleri gibi problemlerin oluşumunu yavaşlatmaktadır. Hatta lekeler üzerinde açılma etkisine sahip olmakla birlikte, yaşlanmaya bağlı ortaya çıkan deformasyonların giderilmesine yardımcı olmaktadır. Ayrıca kollajen ve elastin üretimini arttırarak hücre yenilenmesine katkı da sağlamaktadır. Doğa ve bol oksijen, cildin her açıdan ihtiyacını karşılar ve rahatlatır" diye konuştu.
"Oksijen vücudun yakıtıdır"
Bol oksijenin zayıflamaya da büyük etkisi olduğunu vurgulayan Akın, "Oksijen vücudun yakıtıdır. Tüm organların sağlıklı şekilde tüm fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için vücudun bol oksijene ihtiyacı vardır. Oksijenin vücut için en önemli görevlerinden biri de yağ yakımını hızlandırmaktır. Açık havada yapılan spor faaliyetleri, kapalı alanlarda yapılan spor faaliyetlerine oranla daha hızlı yağ yakımı sağlar. Bundaki en büyük etken bol oksijendir. Şehir merkezlerinde oksijen oranı düşerken doğada temiz hava ve bol oksijen oranı artar. Sağlıklı bir yaşam için temiz havada bolca vakit geçirmek hem cildimiz hem de vücudumuz için çok önemlidir. Hava kirliliğinin önüne geçemeyiz belki ama hayatımız için ihtiyacımız olan havayı doğru alanlarda solumak elimizde. Bulduğunuz her fırsatta doğaya kaçmak, sizi daha daha üretken kılar; daha mutlu, daha sakin bir ruh haline kavuşmanızı sağlar ve tüm bunların yanı sıra size daha sağlıklı bir beden hediye eder. Doğada vakit geçirmek için kendinize fırsat oluşturun" ifadelerini kullandı.