İlerlemiş uzuv hastalıkları, kalp krizlerinin önemli bir göstergesi olarak kabul edilir. Vücut ağrısı, vücutta meydana geldiği yere bağlı olarak farklı vasküler hastalık türlerini yansıtabilir.
Örneğin, yalnızca alt uzuvları etkilediğinde, periferik arter hastalığına bağlı kan akışı sorunlarına da işaret edebilir.Bununla birlikte, bacak ağrısının kalp krizi belirtisi olmadığını, ancak kalp hastalığının belirtisi olabileceğini de göz önünde bulundurmak önemlidir.
JAMA Cardiology'de yayınlanan 2019 tarihli bir çalışmada, PAD'li (Periferik Arter Hastalığı) kişilerin yaklaşık yüzde beşinin 30 ay içinde kalp krizi geçirdiği tespit edildi. Çalışma, iki farklı tipte kalp krizini açıkladı. İlkii akut trombotik koroner rahatsızlıkların neden olduğu tip 1 miyokard enfarktüsüydü.
İkincisi ise tip 2 miyokard enfarktüsü ise oksijen arzı ve talebi arasındaki akut dengesizliğin neden olduğu kalp krizidir. Raporda şunlar belirtiliyor: "İlerlemiş uzuv semptomları, tip 2 miyokard enfarktüsünün, tip 1 miyokard enfarktüsünden daha güçlü bir göstergesi gibi görünmekte.
"PAD hastalarında miyokard enfarktüsü, kardiyovasküler hastalıklarda artan ölüm riski ve hastaneye yatmayı gerektiren olaylarla ilişkilendirildi." PAD'ın başlangıç evrelerinde semptomlar seyrek olabilir ve çoğu komplikasyon sadece egzersiz sırasında ortaya çıkar ve istirahatte durur.
Ancak PAD'ın ilk belirtileri genellikle bacaklarınızda veya kalçalarınızda ağrı, kramp veya rahatsızlıktır (aralıklı topallama). "Bu, aktif olduğunuzda olur ve dinlenirken kaybolur."Bununla birlikte, durum ilerledikçe, geceleri vücudun tamamen gevşediği zamanlarda topallama belirginleşebilir.
Bu, arteriyel tıkanmanın ekstremitelere kan akışını engellediğinin ve uzuvları oksijenden mahrum bıraktığının bir işaretidir.
Periferik Arter Hastalığının (PAD) onlarca yıl boyunca gelişme eğiliminde olduğu ve hatta bazen semptomların ortaya çıkmasının 50 yıl kadar sürdüğü belirtilmelidir. PAD belirtileri ayrıca, bazı vakaların asimptotik olarak ortaya çıktığı bir hastalık şiddeti spektrumunu temsil eder.
Aslında, test edildiğinde belirgin hastalık belirtileri göstermesine rağmen, durumla teşhis edilen hastaların yaklaşık yüzde 20 ila 50'si asemptomatiktir. Agency for Healthcare Research and Quality (AHRQ), "Hastalık ilerledikçe ve kan damarları daraldıkça, alt ekstremitelere arteriyel akış kötüleşir ve semptomlar ya klasik aralıklı topallama ya da atipik topallama ya da bacak rahatsızlığı olarak ortaya çıkabilir" diye açıklıyor.
Ekler: "Arada ortaya çıkan topallama, alt ekstremite rahatsızlığı olarak tanımlanır, ancak dinlenme ile tutarlı bir şekilde çözülmez." Hastalık ne kadar ilerlemişse, kişinin yürüme mesafesini azaltabilecek ve dinlenirken ağrıya neden olabilecek şiddetli topallama geliştirme olasılığı o kadar yüksektir.
PAD'nin son aşaması klinik olarak kritik uzuv iskemisi olarak adlandırılır. 14 günden uzun süren istirahat ağrısı, ülserasyon veya kangrenli doku olarak da tanımlanabilmektedir.