Tek bir yiyeceğin sizi kanserden tamamen koruyamayacağını düşünüyor olabilirsiniz. Ancak doğru yiyecekleri daha sık yüklemek, şansınızı azaltabilir. Dr. Soma Mandal, "Beslenme ile kanser riski arasında yakın bir ilişki olduğunu biliyoruz" diyor.
Dr. Mandal, genel olarak bitki besinlerine, özellikle lif oranı yüksek veya parlak renkli (birçok antioksidan barındırdığının işareti) olanlara güvenebileceğinizi belirtiyor. Bazı yiyecekler, her ikisi de kanser riskini artırabilen hücre hasarını ve iltihabı önlemeye yardımcı olacak bileşikler içerir. İşte kansersavar o besinler….
BROKOLİ
Brokoli gibi turpgil sebzeler, glukozinolat adı verilen kükürt içeren kimyasallarla yüklüdür. Ulusal Kanser Enstitüsüne (NCI) göre, çiğneme ve sindirim sırasında, hücre hasarı ve iltihaplanma ile savaştığı ve hatta kan damarlarının tümörlerde oluşmasını engellediği gösterilen indol-3-karbinol ve sülforafan gibi bileşiklere parçalanırlar.
KETEN TOHUMU
Keten tohumu, daha düşük kanseri riskine bağlı olan en önemli alfa-linoleik (ALA) omega-3 yağ asitlerinin kaynağıdır. Klinik deneyler, keten tohumlarının halihazırda kanser teşhisi konmuş bireylerde tümörlerin büyümesini yavaşlatma potansiyeline sahip olduğunu da bulmuştur.
YEŞİL ÇAY
NCI, çay tüketiminin çeşitli kanser risklerinin oluşma ihtimalini azalttığını söylüyor. Ve yeşil çayın ise normal çaylardan bile daha etkili olduğu düşünülüyor. Yeşil çay, serbest radikalleri nötralize ederek hücrelerin kansere neden olan hasardan korunmasına yardımcı olan epigallocatechin gallate ve epicatechin gallate gibi polifenollerle yüklüdür. Dr. Mandal, "Yeşil çayın içeriği, kanserli hücreleri besleyen kan damarlarının büyümesini de engelleyebilir" diyor.
KALE
Bu başka bir turpgil sebzedir, bu da onları kansere karşı etkili bir besin yapar. Tek bir kase kıyılmış kale, her ikisi de serbest radikalleri yakalayabilen ve potansiyel olarak kansere yol açabilecek hücre hasarına neden olmalarını engelleyebilen A ve C vitaminleri gibi etkili antioksidanlardan bolca sağlar.
ELMA
Amerikan Kanser Araştırmaları Enstitüsü'ne (AICR) göre, düzenli olarak elma yiyenlerin akciğer kanseri ve belirli kanser türlerine yakalanma riski daha düşüntür. Beslenme uzmanı Dr. Erin Palinski-Wade, "Flavonoid quercetin, belirli kanser risklerinin azalmasıyla ilişkilendirilmiştir ve en yüksek konsantrasyon ise elmada bulunur" diyor.
YABAN MERSİNİ
Yaban mersinin koyu mavi rengi, antioksidan aktivite sergileyen güçlü bileşikler olan antosiyaninlerden gelir. Dr. Mandal, "Antioksidanlar, DNA'ya zarar veren hızla değişen moleküller olan serbest radikallerin oluşumunu engelleme işlevi görür" diye açıklıyor. Amerikan Kanser Araştırmaları Enstitüsü de, daha yüksek seviyelerde antosiyanin tüketen insanların daha az iltihaplanma ve oksidatif strese sahip olduğunu söylüyor.
NOHUT
Düzenli olarak nohut yemek kanser için daha düşük bir riske sahip olacağınız anlamına gelmektedir. Bu sonuç ise 14 çalışmanın gözden geçirilmesiyle bulunmuştur. Nohut, bağırsaklarımızdaki iyi bakteriler tarafından fermente edilen ve iltihapla savaşan kısa zincirli yağ asitlerine dönüşen liflerle doludur.
CEVİZ
Ceviz, ALA omega-3 yağ asitleri açısından zengindir. Ayrıca oksidatif stres ve iltihaplanma ile mücadele edebileceğini bilnen ellagitanninler, melatonin ve gama-tokoferol gibi antioksidan bileşikleri de bol miktarda barındırır. Ceviz kalori açısından yoğun olduğu için porsiyonlarınızı kontrol altında tutmak önemlidir. Dr. Palinski-Wade, ihtiyacınız olan tek şeyin 150 kalorilik bir porsiyon olduğunu söylüyor.
SARIMSAK
Bir incelemeye göre, nüfus çalışmaları, özellikle gastrointestinal kanserler söz konusu olduğunda, daha yüksek sarımsak tüketimini daha düşük kanser oranlarına bağladı. Araştırmacılar, sarımsağın antimikrobiyal aktivite sergileyen ve ayrıca hücreye zarar veren kanserojenleri önleyen kükürt bileşikleri içerdiğini belirtiyor. En büyük faydayı elde etmek için sarımsağınızı doğrayın veya ezin, ve ardından yemeğinize eklemeden önce 10 dakika bekletin. Bu kısa ara, sarımsağın daha fazla kükürt bileşiği üretmesine yardımcı olduğunu belirtiyor.
YULAF EZMESİ
Yulaf, ciddi kanserle savaşma yeteneklerine sahip olabilen kolay ve lezzetli bir kepekli tahıl kaynağıdır. Büyük bir araştırma, günde üç porsiyon tam tahıl alan kişilerin, daha az alanlara kıyasla genel olarak %15 daha düşük kanser riskine sahip olduğunu ortaya koydu. Araştırmalara göre günde üç porsiyon tam tahıl, kansere yakalanma riskinizi %17'ye kadar azaltabilir.
HAVUÇ
Parlak turuncu renkleri, havuçların kanserle savaşma yetenekleriyle bir ilgisi olabilecek antioksidanlar, yani beta-karoten ile yüklü olduğuna dair bir ipucudur. Bir analiz, yüksek havuç alımının kanser için %21 daha düşük yakalanma ihtiymaline bağlı olduğu sonucuna varırken, bir diğeri havuç tüketiminin belirli kanseri önlemeye yardımcı olabileceği sonucuna vardı.
KİNOA
Kino protein ve lifle doludur, ancak hepsi bu kadar da değil. Uzmanlar, kinoa gibi tam tahılların insülin seviyelerini sabit tutmada ve iltihaplanmayı önlemede önemli bir rol oynadığının düşünüldüğünü, bunun da daha düşük bir kanser riskine katkıda bulunabileceğini belirtiyor.