The American Journal of Clinical Nutrition'da yapılan bir araştırma, kanlarında bu yağ asitlerinden daha fazlasına sahip olan kişilerin, olmayanlara göre beş yıl daha uzun yaşama eğiliminde olduğunu gösteriyor.
"%1 BİLE BÜYÜK BİR FARK"
Bu sonuca varmak için araştırmacılar, sağlık sonuçları üzerine uzun vadeli bir çalışmanın parçası olan 65 yaş üstü 2.240 kişiye ait verilere baktılar. Bu gruplar arasında %1'lik küçük bir farkın bile büyük değişim yarattığını buldular.
Yağ Asidi Araştırma Enstitüsü ve Hospital del Mar Tıbbi Araştırma Enstitüsü'nden araştırmacı Aleix Sala-Vila, "Bu, diyetteki küçük değişikliklerin düşündüğümüzden çok daha güçlü bir etkiye sahip olabileceği fikrini güçlendiriyor" diyor. "Aslında, bu çalışmada, omega-3 seviyesinin sigara içmek kadar uzun ömürlü bir tahmin edici olabileceğini bulduk."
"BAŞLAMAK İÇİN HİÇBİR ZAMAN GEÇ DEĞİL"
Tütün kullanımının ömrü kısalttığı gibi, omega-3 seviyesinin de ömrü uzattığının bir göstergesi olarak görülebileceğini söylüyor. Çalışma sadece 65 yaş üstü bireyleri içerse de, bu, bu özel yağ asidinden yararlanmak için emeklilik sonrasına kadar beklemeniz gerektiği anlamına gelmez, diye ekliyor. Sağlığınız üzerinde koruyucu bir etkisi olduğunu gösteren önceki araştırmalar, başlamak için asla çok erken olmadığı anlamına gelir.
"İLTİHAPLANMAYI AZALTTIĞI İÇİN ÖMRÜ UZATIYOR"
Diyabet konusunda uzmanlaşmış bir diyetisyen beslenme uzmanı olan RDN'den Kim Rose-Francis, en büyük yararın iltihaplanmadaki azalma olduğunu söylüyor. Somon, keten tohumu, pisi balığı, ton balığı, uskumru ve chia tohumları gibi omega-3 gıdaları tüketmenin vücuttaki iltihaplanmayı kontrol etmeye yardımcı olabileceğini öne sürüyor.
Rose-Francis, "İltihap, vücudun kendini korumak için kullandığı bir savunma mekanizması olarak normal bir süreçtir" diyor. "Ne yazık ki, aşırı veya çözülmemiş iltihaplanma olduğunda, bu kronik durumların gelişmesine yol açabilir."