Tam olarak börek kanserinin sebebinin bilinmediğini ifade eden Üroloji Uzmanı Dr. Ahmet Şahan, ancak yaşla birlikte görülme sıklığının arttığını söyledi. Erkeklerde daha sık görüldüğünün altını çizen Şahan, "Hipertansiyonun veya antihipertansif ilaçların böbrek kanseri ile ilişkili olduğunu gösteren çalışmalar vardır. Ayrıca sigara kullanımı da bir risk faktörüdür. Ailesel ve genetik geçişli bazı durumlarda böbrek kanseri daha erken yaşlarda ve birden çok odakta görülebilmektedir.
BELİRTİ VERMEYEBİLİYOR
Hastaların büyük bir bölümünde yani yaklaşık yüzde 70'inde herhangi bir belirti vermeden, başka sebeplerle yapılan görüntülemeler sonucu teşhis konulmaktadır. Bu hastaların çoğunluğu böbreğe sınırlı olan ve cerrahi ile tam olarak tedavi edilebilen grubu oluşturmaktadır. İdrarda kan görülmesi, karında ele gelen sertlik ve yan ağrısı böbrek kanserinin klasik belirtileridir. Günümüzde bu belirtiler hastaların küçük bir bölümünde yaklaşık yüzde 15'inde bu hastalık gözlemlenmektedir. İleri evre hastalık, kemik ağrısı, öksürük, kilo kaybı gibi şikayetlere sebep olmaktadır. Böbrek kanserinde ilaç ve ışın tedavisine istenen cevap alınamamaktadır. Tedavinin temeli, kanserli dokunun cerrahi olarak çıkarılmasıdır" dedi.
ERKEN TEŞHİS ÇOK ÖNEMLİ
Tedavinin sadece cerrahi olması sebebiyle erken teşhisin önemli olduğunu belirten Şahan, "Erken evrede teşhis konulan ve cerrahi olarak kanseri çıkarılan hastaların yüzde 90'ından fazlası, tamamen kanserden kurtulmaktadır. Ailesinde böbrek kanseri öyküsü olanların böbrek kanseri açısından taranması önerilmektedir. Tedavideki güncel yaklaşım, uygun hastalarda kapalı cerrahi yöntemle sadece kanserli dokunun temizlenmesidir. Böylece böbrek fonksiyonları korunabilmekte ve küçük kesilerle yapılan cerrahiyle hastalar daha az ağrı hissetmekte, normal yaşamlarına daha erken dönebilmekte ve estetik açıdan daha iyi sonuçlar elde edilebilmektedir" şeklinde konuştu.