Dünyada ölümle sonuçlanan sağlık sorunları arasında dolaşım sistemi hastalıkları ilk sıradaki yerini korumaya devam ediyor. Kalp hastalıklarının her geçen gün daha tehlikeli boyutlara gelmesi ise hastalığın risk faktörlerini belirlemeye destek olacak yeni araştırmalar yapılmasına zemin hazırlıyor. Yapılan araştırmalar, bel çevresi tarafından belirlenen karın obezitesinin, bir kardiyovasküler hastalık risk belirteci olduğunu vurguluyor. Konuya ilişkin bir takım bilgiler veren Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Halil Ulaş Bildirici, elma tipi olarak adlandırılan vücut şeklinde sahip kişilerin kalp hastalığına yakalanma risklerinin daha yüksek olduğunu söyleyerek uyarılarda bulundu.
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Halil Ulaş Bildirici, "Kalp hastalıkları konusunda tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de durum hiç iç açıcı değil. Yaklaşık 2 yıldır önemli bir virüsle mücadele halindeyiz. Evlere kapandık, stres seviyemiz yükseldi, hareketlerimiz kısıtlanırken yiyecek-içecek tüketimimiz arttı. Buna bağlı olarak artış gösteren fazla kilolu olma durumu da tartı üzerindeki sayıların rekabetine dönüştü. Oysaki sağlığımız hakkındaki ipuçlarını sadece tartı üzerindeki sayılardan alamayız. Fazla kilo ve yağ miktarının vücudun hangi bölgelerinde toplandığı da özellikle kalp sağlığı açısından önemli bir mesaj verebilir" dedi.
ELMA TİPİ VÜCUT ŞEKLİNE SAHİP OLANLAR, DİKKAT
Vücut Kitle İndeksi değerlerinin kişinin sağlığı hakkında önemli bilgiler verdiğini fakat yeterli olmayabileceğini belirten Prof. Dr. İbrahim Halil Ulaş Bildirici, özellikle karın / bel bölgesinde fazla kilo ve yağlanmaların kalp sağlığı açısından daha büyük risk taşıdığını ifade etti. Prof. Dr. Bildirici, "Her insanın vücut yapısı farklıdır. Kimi insanlarda kilo ve yağ miktarı vücuda dağılabilir ya da özellikle basen bölgesinde kendini gösterebilir, kimilerinde ise tüm fazlalıklar karın bölgesinde toplanabilir. Elma tipi olarak adlandırılan bu vücut şekline sahip kişilerin kalp hastalığı ve tip 2 diyabete yakalanma riskinin daha yüksek olduğu yapılan araştırmalarla ortaya konmuştur. Bu sağlık riskleri, kalçaları etrafında daha fazla ağırlık taşıyan armut biçimli kişiler için daha düşüktür" diye konuştu.
BEL ÇEVRENİZİ RUTİN OLARAK ÖLÇTÜRÜN
Yüksek kardiyovasküler hastalık riski taşıyan kişileri belirlerken, vücut kitle indeksi ile birlikte bel çevresinin ölçülmesinin de önemli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Bildirici, bunun sebebini ise, "İnsanlar yaşlandıkça kas kütlesi kaybetme eğilimi gösterir fakat karın / bel bölgesinden kilo alabilirler. Bu nedenle, toplam ağırlıkları ve VKİ aynı kalsa bile kişinin biriken yağ miktarı sağlığı için ciddi tehlike oluşturabilir. VKİ, bir kişinin genel vücut yağının nispeten net bir resmini sağlar, ancak yağın nerede olduğunu göstermez, bu da kişinin sağlık risklerini etkileyebilir. Bu yüzden kalp hastalıkları risk faktörleri belirlenirken diğer tetkiklerin yanında bel çevresinin de rutin olarak ölçüsü alınmalı, sağlık riskleri bir bütün içerisinde değerlendirilmelidir" şeklinde açıkladı.