İzmir Şehir Hastanesi Alerji ve İmmünoloji Polikliniği'nde birkaç ay öncesine göre hasta sayısında iki kat artış yaşadıklarını ifade eden Uzm. Dr. Döne Gülçin Unutmaz Erkaya, şubat ve mayıs ayları arasında hasta yoğunluğunun normal olduğunu belirtti. Hastaların ayakta tedavi gördüğünü ve bahar alerjilerinin enfeksiyon hastalıklarından bazı farkları bulunduğunu söyleyen Dr. Erkaya, "Özellikle polenler ve ağaçlarda çiçek açtığında hastalarımızda bir artış oluyor. Bu da bizim beklediğimiz bir şey. Alerjik hastalıkların diğerlerinden farkı tekrarlıyor olmasıdır. Her yılın belirli dönemlerinde tekrarlayan, bir önceki yıl da görülen şikayetler alerjik hastalıktan kaynaklanır. Ateş, boğaz ağrısı, öksürük varsa ve aynı evde yaşadığı kişilerde de bu belirtiler görüldüyse daha çok enfeksiyondan söz ederiz. Bu durumlarda kişinin hekime başvurmasını öneriyoruz" diye konuştu.
'GENELLİKLE GÖZ VE BURNU İLGİLENDİREN ŞİKAYETLER OLUR'
Alerjik hastalığa belli bünyelerde yatkınlığın söz konusu olduğunu kaydeden Uzm. Dr. Erkaya, özellikle çocuklukta besin alerjisi bulunan ve deri hastalığına sahip kişilerin daha yatkın olduğunu ayrıca aile öyküsü bulunanlarda da riskin daha fazla olduğunu dile getirdi. Ancak bu kriterlerin hiçbirine sahip olmayan kişilerde de 40 yaşından sonra dahi alerjik hastalık başlayabileceğini vurgulayan Dr. Erkaya, hastalığın belirtileriyle ilgili şunları söyledi:
"Alerjide önemli olan yılın belirli dönemlerinde aynı sorunların yaşanmasıdır. Genellikle göz ve burnu ilgilendiren şikayetler olur. Burun akıntısı, hapşırık, nefes darlığı, öksürük, gözlerde kızarıklık, kaşıntı, sulanma daha çok alerjik hastalarda öne çıkar. Enfeksiyonlarda da öksürük ve nefes darlığı olabileceği için ayırt edici olan ateştir. Ateş yüksekliği ve akut başlangıçlı olması bize enfeksiyonu düşündürür."
'MASKE VE GÖZLÜK KULLANIN'
Uzm. Dr. Erkaya, korunmanın yollarıyla ilgili olarak, "Öncelikle polen alerjisi için alerjenden kaçınmak önemlidir. Polenin yoğun olduğu saatlerde ve dönemlerde mümkünse dışarıya çıkılmamalıdır. Özellikle sabah saatlerinde rüzgar olur. Güneş doğarken 05.00 ile 09.00 saatleri arası polenlerin uçuşması daha yoğundur. Eğer çıkılması gerekiyorsa, bağ bahçeye gidilecekse koruyucu ekipman kullanılmalıdır. Maske gözlük kullanılabilir, dışarıdaki polenler de eve taşındığı için dışarıdan gelince hemen kıyafetlerin çıkarılıp duşa girilmesini öneriyoruz. Arabanın camlarının kapalı tutulması, klima filtrelerinin temizliğinin düzenli yapılmasını öneriyoruz. Korunma önlemleri haricinde, tedavi için ağızdan alınan ilaç, burun spreyi ve alerji aşılarını veriyoruz" dedi.
'TEDAVİ SÜRESİ 3 AYDAN 5 YILA KADAR DEĞİŞİYOR'
Önlemlerin yaşam kalitesini artırabileceği gibi şikayetlerde de yüzde 50 azalma sağladığını belirten Uzm. Dr. Erkaya, "Tedavi süresi hastadan hastaya değişir. Dönemsel tedavi şubat-mayıs ayları arasıdır. Hastanın şikayetleri ağırsa, alerji aşısı başlandığı zaman tedavi süresi 3 ile 5 yıl arasında değişir. Hastalardan aldığımız geri bildirimlere göre genellikle martın sonunda hastalık yaşayanlarda, şikayetlerin şubat ayının başına doğru kaydığını görüyoruz. Muhtemelen hava sıcaklıklarındaki artış ve mevsim kaymaları buna neden oldu. Ancak alerjik hastalıkların da akciğere inme, astıma çevirme riski bulunduğundan önlemlere dikkat edilmesini öneriyoruz" ifadelerini kullandı.