Ağrı tedavisi, tüm hekimlerin ortak ilgi alanı. Ancak, tanı ve tedavi süreci karmaşık hale geldiğinde, özellikle de girişimsel ağrı tedavisi gerektiğinde, uzmanlaşmış bir ağrı tedavisi doktoruna başvurmak gerekiyor. Bu uzmanlık alanına da 'Algoloji' deniyor. Ağrının acil bir durum olduğunu belirten Algoloji (Ağrı) Uzmanı Doç. Dr. Savaş Çömlek, bu tedaviler hakkında çok önemli bilgiler verdi.
AĞRI POLİKLİNİĞİ
"Ağrı polikliniklerinde birçok hastalık tedavi ediliyor" diyen Doç. Dr. Çömlek, bu hastalıkları şöyle sıraladı: "En çok bilinenleri bel ve boyun fıtığı ağrılarıdır. Bu konuda başarı oranı çok yüksektir. Diz, kalça, omuz, eklem ağrıları ve kas iskelet sistemini tutan tüm ağrılı durumlara ilişkin tedavi seçenekleri sunulmaktadır. Kronik ağrı ve fibromiyalji gibi hastalıkların yanı sıra, baş ağrıları için de oldukça başarılı tedavi yöntemleri kullanılır. Kanser ağrılarında da hastanın hem yaşam kalitesini artıran hem de ömrünü uzatan tedavi yöntemleri kullanılmaktadır."
KRONİK AĞRI SENDROMU
Ağrı tedavisiyle uğraşan hekimlerin yaklaşık yüzde 80'inin anestezi uzmanı olduğunu belirten Doç. Dr. Çömlek, "Özellikle 3 aydan uzun süren ağrılarda, ağrı duygusu insanın zihnine yerleşebildiği için ağrının sebebi ortadan kalksa da hastalar ağrı hissetmeye devam ederler. Bu hastalığın adına kronik ağrı sendromu deniyor. Kronik ağrı sendromu bütün dünyada bir halk sağlığı sorunudur" dedi.
KEMİK ÇİMENTOSU UYGULANIR
Ultrason gibi görüntüleme cihazları eşliğinde enjeksiyonların uygulandığını söyleyen Doç. Dr. Çömlek, tedavi yöntemlerini ise şöyle anlattı: "Kas iskelet sistemi ağrılarında ozon enjeksiyonlarından yararlanılır. Sinirlerden kaynaklanan ağrıların tedavisinde gerekli olduğunda kryo ve radyofrekans uygulamaları kullanılır. Bu uygulamalar, iyileşmesi gereken dokularda, özellikle de ağrıya neden olan her tür doku hasarında, yaşlanmayı durdurmak için kök hücre temelli rejeneratif tıp uygulamalarında tercih edilir. İleri ağrı tedavi yöntemlerinden olan kemik çimentosu ve omurilik pilleri de ihtiyacı olan hastalar için değerli yöntemlerdir. Kanser ağrılarında ise kimyasal maddeler kullanarak sinirler uzun süreli uyutulabilmektedir. Aynı zamanda kanser ağrılarının kontrolünde belden takılan kateterler aracılığı ile şiddetli ağrıları durdurmak mümkün oluyor."
KİŞİYE ÖZEL TEDAVİ
Genellikle uzun süren ya da baş edilemeyen ağrılar için hastaların ağrı tedavi doktoruna yönlendirildiğini belirten Doç. Dr. Çömlek, ağrı tedavisiyle ilgili bilinmeyenleri şöyle anlattı: "Vücudumuzda bir neden olmadan da ağrı hissedebiliriz. Ağrı başlı başına bir hastalıktır. Birçok hastalığın tedavisi sadece ağrıyı gidermekten ibarettir. Ağrı tedavisinin ise hastaların ağrısını geçici olarak kestiği yanlıştır. Birçok hastalıkta girişimsel yöntemler hastayı iyileştirmek için kullanılır. Her hastaya aynı tedavi yapılmaz, diğer tedaviler gibi kişiye özel olarak düzenlenir. Acil ve çok özel durumlar dışında öncelikle girişimsel ağrı tedavisi tercih edilir. Ağrı tedavisinin en değerli işlemlerinden olan enjeksiyonlar, hasta güvenliği için mutlaka hastaların vücut sistemlerinin ve fonksiyonlarının takip edildiği ve belli standartların sağlandığı ameliyathane koşullarında yapılmalıdır."
HASTAYI AĞRI KONSEYİ DEĞERLENDİRİYOR
Kronikleşen ağrıların tedavisinin ağrı polikliniklerinde yapılması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Çömlek, "Ağrı poliklinikleri, multidisipliner yaklaşım ile birçok uzmanlık alanının hastaları birlikte değerlendirdiği bir yöntemle çalışır. Kas iskelet konseyi, onkoloji konseyi ve psikiyatri konseyi toplantılarında mutlaka ağrı doktoru da bulunur. Gelişmiş teknik olanakları sayesinde en az yan etki hedefleyerek, hastaların ağrıları tedavi edilir. En basit uygulamalardan en karmaşık tedavi yöntemlerine kadar her türlü tedavi protokolü ve girişimi uygulanabilmektedir" dedi.