2000'li yıllardan sonra dijital teknolojilerin, eğitim ve iş yaşamına giderek daha fazla dahil olmasından dolayı ekran kullanımı da hızla artmış durumda. Kişinin gelişimsel düzeyine uygunsuz şekilde ve sürede ekran başında kalması olarak tanımlanan "Ekran maruziyeti" ile ilgili ise uzmanlar özellikle sağlık konusunda uyarılarına devam ediyor.
Ekran maruziyetinin göz sağlığı dışında da problemler oluşturabileceğini söyleyen Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Cafer Tanrıverdi sorunun depresyona kadar gidebileceğine dair uyarılarda bulundu.
KRONİKLEŞEN SORUNLAR DEPRESYONA NEDEN OLABİLİYOR
Günlük hayatta kullanılan telefon, tablet ve bilgisayar ekranlarından kaynaklı en çok karşılaşılan durumun göz kuruluğu olduğunu ifade eden Doç. Dr. Cafer Tanrıverdi, "Ekran kullandığımızda daha dikkatli baktığımız için kırpma refleksimiz azalır buna bağlı olarak gözlerde kuruma ortaya çıkar. Ayrıca fazla ekran maruziyetine bağlı yorgunluk, uykusuzluk, baş ve göz ağrısı gibi sorunların yanında depresyona varan problemler bile görebiliyoruz. Çünkü bu tür sorunlar kronik bir şekilde hastayı etkilediği için hastanın hayatında bir mutsuzluğa neden oluyor. Bu da hastanın modunu düşürerek depresyona kadar sürükleyebiliyor" dedi.
1 SAAT SONRA EN AZ 15 DAKİKA MOLA ŞART
Sorunlar için en kötü saat başı 15 dakika mola verilmesinin en elzem önlem olduğunu da aktaran Doç. Dr. Tanrıverdi, "Bunlar ilgili önlem mutlaka almak lazım. Profesyonel olarak yaptığı işten dolayı mecburiyetten ekrana maruz kalan hastaları ekrandan tamamen uzaklaştırmak mümkün değil. Ancak mutlaka mola verilerek çalışılmalı. Örneğin 1 saat çalışıyorsa en az 15 dakika mola vermesine, hatta mola verdiğinde ise bulunduğu ortamdan uzaklaşmasını ve o esnada başka dijital ekran kullanmamasını öneriyoruz. Çünkü buradaki sıkıntı sadece dijital cihazların sebep olduğu göz yorgunluğu değil onların yaydığı radyasyon ve etkilerinden de uzak kalmak lazım. Bunların hepsi minimalize edilmeli" şeklinde konuştu.
Sorunların devam etmesi ve artması durumunda ise "Mutlaka doktora başvurulmalı" diyen Tanrıverdi sözlerini şu şekilde sonlandırdı:
"Bazen bunların altında bir refraksiyon problemi dediğimiz kırma kusuru da yatabiliyor. Eğer biz bu hastaları muayene edersek, kırma kusuru yani gözlük gerektiren bir durum varsa öncelikle bunu düzeltmekte fayda var. Çünkü var olan yoğun çalışma temposu ile birlikte kırma kusuru da varsa hastaların problemleri daha da artıyor. O yüzden bu durumda doğru gözlük vererek hastanın daha net ve temiz bir görüş almasını sağlıyoruz. Sonrasında eğer kuru göz problemi varsa uygun tedavilere başlıyoruz. Eğer ağır bir durum söz konusun değilse sadece gözyaşı yetiyor ama ağır kuru gözde başka özel tedaviler de vermemiz gerekiyor."