Toplumun geniş bir kısmını etkilemesi, iş gücü kaybına sebep olması ve sosyal yaşantıyı etkilemesi nedeniyle üzerinde önemle durulması gereken bir konudur. Beden ağrılarının başlaması ve süreğen hale gelmesinde birçok psikolojik faktörün rol aldığı görülmektedir. Bunların içerisinde bazı kişilik yapıları, duyguyu ifade etmekte zorlanma ile bedenselleştirme (somatizasyon) mekanizmaları ve duygusal çökkünlüğün önemli rol oynadığı bildirilmiştir.
Yapılan bazı çalışmalar öfke gibi duyguların dışa uygun şekilde yansıtılmadığında, bedensel belirtilerin ortaya çıkabileceğini göstermiştir. Görülme sıklığı kadınlarda daha fazla olup, genellikle genç yetişkinlikte ortaya çıkmaktadır.
Genellikle stresli bir olay karşısında yaşanılan gerilim tipi baş ağrısının ne zaman tedavi edilmesi gerektiği sorusu ise kişilerin aklını karıştırabilmektedir. Bu anlamda tıpkı diğer hastalıklarda olduğu gibi şikâyetin sürekli ve tekrarlayıcı olması ayrıca kişinin bazı alanlarda (sosyal yaşam iş yaşamı gibi) aksamalar olması bize yardım alma konusunda yol gösterici olmaktadır.
Tedavi yöntemlerinde ise bazı tavsiyeler verilebilir.
Bizler duygu düşünce ve davranışlarımızdan oluşuruz. Duygu ve düşüncelerimiz ile ilgili farkındalık sağlamamız ise bizi birçok olumsuz yaşantıdan kurtarmasının yanında daha doyum verici hayatlar yaşamamızı sağlayacaktır.