Hepimizin hayatında zorlu anlar, beklenmedik olaylar ve rahatsız edici durumlar olmuştur. Peki, aynı olay karşısında neden bazı insanlar daha sakin ve güçlü dururken, diğerleri bu durumlar karşısında daha hassas veya tepkisel davranır? Cevap basit: Yaşadığımız olaylar değil, o olaylara verdiğimiz anlamlar, tepkilerimizi ve dolayısıyla hayatımızı şekillendirir.
Ben bunu DAT kısaltması ile açıklıyorum. Durum, Anlam, Tepki...
DAT (Durum-Anlam-Tepki) sistemi üzerinden bir örnekle bunu açıklayalım:
Durum: Örneğin bir görüşmeye gittiniz ve karşı taraf 15 dakika gecikti, hâlâ gelmedi. Eğer bu duruma verdiğiniz anlam negatif bir şekilde olursa, tepkileriniz de buna göre şekillenir: Anlam: "Beni önemsemiyor. Bu kadar beklemek hiç adil değil. Zamanıma saygısızlık yapıyor."
Tepki: Sinirlenmeye, sabırsızlanmaya ve kendinizi değersiz hissetmeye başlarsınız. Muhtemelen buluşma başladığında da öfkenizi kontrol edemez, karşı tarafa soğuk davranırsınız.
Ancak aynı duruma farklı bir anlam verdiğinizde, tepkiniz de tamamen değişir: Anlam: "Muhtemelen trafikte kaldı ya da bir acil durumla karşılaştı. Herkesin başına gelebilecek bir şey."
Tepki: Daha sakin kalır, sabırlı bir şekilde bekler ve geldiğinde anlayışlı davranırsınız. Hatta belki bir kahve içerek bu zamanı kendinizle keyifli bir şekilde geçirirsiniz.
Bu örnekten de anlaşılacağı üzere, aynı durum farklı anlamlar yüklendiğinde çok farklı tepkiler ortaya çıkar. DAT sisteminde anlam, belirleyici unsurdur ve olaylara verdiğiniz tepkileri kökten değiştirerek sizi daha pozitif ve dengeli bir ruh haline getirir.
Anlamın davranışlarımızı, yani tepkilerimiz üzerindeki etkisini daha iyi anlamak için aşağıdaki hikâyeyi inceleyelim:
Kadın telaşla taksiye bindi ve havaalanına gitmek istediğini söyledi şoföre. Şoför hareket etti ve sağ şeritten ilerlemeye başladı. Birkaç kilometre sonra park halindeki siyah bir araç aniden hareket etti ve hızla önlerine çıkıverdi.
Taksi şoförü bu beklenmedik hamle karşısında önce panikledi, sonra direksiyonu sola kırarak frene bastı. Diğer şeritteki araçlarla çarpışmaktan kıl payı farkla kurtulmuştu. Siyah arabanın şoförü hem suçlu hem güçlü bir tavırla aracın camını açtı ve başını dışarı çıkararak bağırmaya, ağza alınmayacak küfürler savurmaya başladı.
Taksinin şoförü gayet sakindi. O da camını açtı ve başını çıkardı. Elini kaldırıp siyah aracın şoförünü selamlayarak gülümsedi.
Kadın bütün bu olan biteni şaşkınlık içinde izliyordu. Hem çok korkmuştu, hem neler olduğunun farkında değildi.
"Adam bizi neredeyse yoldan fırlatıp atıyordu. Çok büyük bir kaza olabilirdi. Ölebilirdik" dedi kadın. "Siz adama el sallayıp selam mı veriyorsunuz şimdi? Neden böyle davranıyorsunuz?"
Taksinin şoförü bu kez kadına bakarak gülümsedi ve "Çöp kamyonu kanunu bu hanımefendi" dedi.
"Çöp kamyonu kanunu mu?"
"Evet" dedi taksinin şoförü. "Birçok insan çöp kamyonu gibidir. İçleri çöp dolu bir halde dolaşıyorlar etrafta. Kızgınlık, öfke, hayal kırıklığı, hırs, kin, kavga ve küskünlük biriktiriyorlar içlerinde. Her an kavga halindeler. İçleri savaş alanı gibi... Ancak içleri fazla dolunca biriktirdikleri çöpleri bırakabilecekleri bir yere ihtiyaç duyuyorlar. Bu bazen ben olurum, bazen siz olursunuz, bazen başkaları... Kişisel olarak algılamayın. Sadece gülümseyin, onlar için iyi şeyler temenni edin ve yolunuza devam edin. Onların çöpünü alıp işyerinize, evinize veya başka insanlara dağıtmayın."
Gördüğünüz gibi, taksi şoförünün yaşadığı durum karşısında verdiği anlam, tepkisini belirledi ve sakin kalmasını sağladı. Anlam, tepkiyi şekillendiren en önemli unsurdu. Aynı şekilde, okuduğunuz bilgelik hikayeleri de farkında olmadan olaylara verdiğiniz anlamları değiştirir ve hayatınıza farklı bir bakış açısı kazandırır.
Bu yüzden, DAT Sistemini oluştururken Anadolu'muzun, yani bu toprakların bilgelik ve hikayelerinden ilham aldım. Çünkü bu toprakların derin öğretileri ve sözleri, her zaman bize güçlü anlamlar yüklemiş ve hayata karşı daha dirençli olmamızı sağlamıştır.
Şimdi sen de kendine şu soruları sor: Bir zorlukla karşılaştığında ona ne anlam veriyorsun? Onu bir engel olarak mı görüyorsun, yoksa gelişmen için bir fırsat olarak mı değerlendiriyorsun? Peki, hayata ne anlam yüklüyorsun? Hayat senin için bir savaş ya da mücadele mi, yoksa bir tekamül ve öğrenme yolculuğu mu? Unutma, verdiğin anlamlar tepkilerini belirleyecek ve hayatın boyunca davranışlarını şekillendirecek. Her daim kendini geliştirip, mutlu ve huzurlu bir yaşam sürmen dileğiyle.