Günde kaç saatiniz sosyal medyada geçiyor, sosyal medyaya erişemediğinizde nasıl hissediyorsunuz, yaşadığınız hayatı sosyal medyada paylaşmayınca hiçbir şey yapasınız gelmiyor mu? Bu sorulara verdiğiniz cevap sosyal medyaya bağımlı olup olmadığınızı da gösteren cevaplar. Bir anda çok kullanılan bir sosyal medya platformu bir hafta boyunca kapatıldı. Bunun sonrasında birçok kişinin hayatını olumsuz yönde etkilediğine dair birçok haber gördük. Kapatılma tarihine denk gelen doğum günü, tatili, düğününü iptal eden kişileri gördük. Sosyal medya bağımlılığı dediğimiz bu durumun arkasında yatan en büyük durum insanların başka insanların onayını almaya dair duyduğu güçlü ihtiyaç. Düşünün bir hikaye veya gönderi koyduğunuzda aldığınız beğeniler sizde nasıl bir duygu yaratıyor, ya da az beğeni aldığında? Bu durumun en olumsuz yanlarından biri de orada ortaya koyduğunuz gönderide öne sürdüğünüz şey ne ise ona insanlar tarafından anlık yanıt almanız. Fakat gerçek hayatta işyerinizde, ilişkilerinizde onay bu şekilde hızlı alınmadığında insan nasıl hissetmeye başlar?
Sosyal medya bağımlılığı aynı sigara bağımlısı birinin her duygusunda sigara ile rahatlamasına benziyor. Aynı sigara gibi sosyal medyada da karşı taraftan beğenilerin gelmesi kişinin beyninin ödül sistemini aktive edip anlık çok iyi hissetmesine neden oluyor. Sigara da içen kişilere iyi hissettirse de bu zararlı olduğu gerçeğinin üstünü örtmüyor. Sosyal medya bağımlılığı da uzun süre bu gibi platformlarda vakit geçirince insanın zamanını çok fazla boşa harcamasına neden oluyor. Fakat sosyal medyada herkesin hayatının en mükemmel yanını paylaşması, kısa sürede var olan zenginlikler, tatiller, partiler gibi durumlar insanın belirli bir süre sonra çok mutsuz hissetmesine neden oluyor. Ve aynı hayatı arzulamaya başlıyor elde edemediği gerçeğiyle yüzleştikçe de harekete geçememeye başlıyor. Burada kendinize sormanız gereken en önemli soru şu: Bulunduğunuz yaştan 5-10 yıl sonra bu yaşımı nasıl geçirmiştim diye düşündüğünüzde; birinin tatil videolarını, makyajını izleyerek deyip dememekten keyif alıp almayacağınız...
Elbette sosyal medyanın en büyük zararlarından bir diğeri de ilişkiler. Sosyal medyanın var olan ilişkileri-evlilikleri bitirdiği çok açık. Çünkü insanlar bu platformlarda çok kolay birilerine ulaşıyor iletişim kuruyor ve bazen de farklı bir kimlik yaratıp bu kimliğiyle ilişkiler kuruyor. Sosyal medya olmadan önce bir başkasının ne yaptığını, nerede olduğunu, hayatının nasıl gittiğini bilmek imkansızdı. Ama şuan herkesin anlık hayatından haberdarız. Bundan ötürü hayatımızın en büyük koruyucusu olan sınır kavramını kaybetmeye başladık. Özel hayatımızın tüm detaylarını an be an paylaşıp tüm hayatımıza bizi sosyal medyada gören herkesi eşlik ettiriyoruz.
SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANMALIYIZ?
1 Sosyal medya kullanımınızda hem kendinize hem partnerinizle sınırlı bir zaman kısıtı koyun. Koyduğunuz bu sınır içerisinde de sosyal medyada geçirdiğiniz vakit kaliteli zaman geçirmeye yönelik olsun.
2 Sosyal medyada takip ettiğiniz hesapların size gerçekten nasıl hissettirdiğine bakın. Sizi negatif yöne çeken kişileri de takip etmeyi bırakın.
3 Eşinizle-sevgilinizle bir paylaşım yapmak istediğinizde "Gerçekten bu kadar özelimi paylaşmak istiyor muyum?" diye düşünün. Ve öncelikle partnerinizle paylaştığınız fotoğraflarda ondan onay alın.
4 Sosyal medya neden gününüzün yarısını orada geçirmenizi sağlıyor? Neye iyi geliyor veya neyden kaçmanızı sağlıyor bunları mutlaka analiz edin.
5 Partnerinizle veya arkadaşlarınızla dışarı çıktığınızda acil bir durum olmadıkça telefonunuzu çantanızdan -cebinizden çıkarmayın.
6 Sosyal veya duygusal ilişkilerde yaşadığınız sorunları sosyal medyadan konuşarak değil yüz yüze gelerek konuşmayı tercih edin. Yüz yüze iletişim her zaman daha sağlıklıdır.
7 İlişkide her iki tarafın da birbirleri için sosyal medyanın neyi temsil ettiğini bilmek ilişkinin sağlıklı ilerlemesi açısından önemlidir. Kişilerin birbirleri hakkında yanlış izlenimde bulunmasını engeller.
YÜZ YÜZE İLETİŞİM ZAYIFLATIYOR
Sosyal medyada çiftlerin birbirine gönderdikleri, bir resim aracılığıyla kurdukları hayaller elbette ilişkiyi canlandırabilir. Ama bunun yanı sıra çiftler artık aynı ortamda bir anı paylaşırken bile telefonu elinden bırakamamaya başlar. Ve kurdukları tek sohbet birbirlerine gösterdikleri üzerinden olur. Yani iletişimin temel unsurları göz teması, jest mimikler, beden dili gibi durumlar uzak kaldığı için çiftler arası iletişim zayıflar. İletişimin zayıflaması da ilişkilerin zayıflamasının en büyük sebebidir.
SINIR YOKSA RİSK VARDIR
Sosyal medya kullanımında sınır koymayı tercih etmediğinizde artık hayatınızda romantik ilişki için bir risk unsuru vardır. Aldatmanın yanında kişinin diğer çiftlerle kendi ilişkisini kıyaslaması, kendi ilişkisini-partnerini sürekli yetersiz hissetmesi, birlikte yapılan şeyleri yetersiz bulması gibi durumlar da varolan ilişkinin tatmin etmemesine ve huzursuzluğa yol açarız.
SANALDAN BAŞLAYAN İLİŞKİLER RİSKLİ İLERLİYOR
Sosyal medyanın var olmasıyla birlikte sanal olarak kurulan ilişkiler başlamıştır. Bu durum güzel evlilikler - ilişkilere yol açsa da aynı zamanda bir risk unsuru olarak karşımıza çıkıyor. İnsanların sosyal medyada yarattığı sanal kimlikler, kişilerin gerçek hayattan uzaklaşarak sanal bir dünyaya girmesine neden oluyor. Ve elbette kurulan onca hayal ve umutla birlikte kısa sürede bu ilişkiler sonlanıyor.
HERKES SEVDİĞİNİ TAKİPTE
Sosyal medya beraberinde çiftlerin güven konusunda sürekli sorgulama halinde olmasına neden oldu. Sürekli partnerinizin takip ettiği - takipçi sayısını gözlemlemek, neleri beğeniyor, özellikle uzak mesafe ilişkilerinde nerelere kimlerle gitmiş anlamaya çalışmak gibi durumlar çiftler arası kontrol duygusunu yaşattığı için ilişki içerisinde olan kişilerin sırf sorun çıkmasın diye yaptığı şeyleri bırakıp bağımlı hale gelmesine neden oluyor.
KISKANÇLIĞIN SUYUNU ÇIKARMAK
Bu durum sadece bağımlılık değil sağlıksız bir kıskançlık da yaratıyor. Partnerler arası kontrol etme isteği arttıkça partnerler birbirlerinin tüm hayatlarını kontrol etmeye çalışıyor. Şifreler isteniyor, konum atılması talep ediliyor, fotoğraf sildiriliyor, insanlar sosyal medya hesaplarından çıkartılıyor.
SON SÖZ
Aslında her şeyin iyi ilerlemesini sağlayan en güzel kavram 'denge'dir. Sosyal medyayı da dengeli bir şekilde kullanmak hem kendi hayatınızda hem de ilişkilerinizde çok daha sağlıklı ilerlemenize neden olur.