"Yıllar boyunca modaevleri 'kusursuz' olarak lanse edilen bir güzelliğin peşine düştü. 1.75'in üzerinde boyu olan, 90-60-90 hatta daha da ince bir vücut formuna sahip olan bu mankenin yine de kadınsı hatlarını korumasını bekledi moda dünyası. Uzun, sağlıklı saçlar, etli dudaklar, hokka burunlar, uzun kirpikler, büyüleyici gözler, çıkık elmacık kemikleri, küçük kulaklar... Anoreksiyanın, blumiyanın bu kadar yaygın olmasının, estetik ameliyatlara her yıl yüz milyonlarca dolar harcanmasının nedenidir moda endüstrisi... Ama son 10 yılda bu dev endüstri de şekil değiştirmek zorunda kaldı. Tabii ki tamamen ekonomik nedenlerden...
Podyumlara çıkan ve olmayan bir güzellik kavramını sürdürmeye çalışan yavaş yavaş yok olmaya; ölümler, intiharlar yaşanmaya başlayınca hükümetler de olaya el atınca ister istemez şekil değiştirdi moda dünyası... Onlarca yıl boyunca podyuma çıkmayan siyahiler, yuvarlak hatlılar, Asyalılar, hatta klasik güzellik algısına çok da uygun olmayan kızlar yavaş yavaş çıkmaya başladı podyumlara... Çünkü 90'larda doğan jenerasyonun bu olmayan güzellik algısıyla uğraşacak hali pek de yoktu. Bu arkaik düşünce yapısı nedeniyle cebinde para olan bu yeni jenerasyon modadan uzak durmaya başlayınca modaevleri yeni pazarlama yöntemleri geliştirmek zorunda kaldı. Barbie bebekleri kıskandıracak mükemmeliyetteki kızlar yerine bu sefer de fiziksel olarak güzellik normundan uzak kızların devri başladı. Aşırı güzel, aşırı zayıf, aşırı uzun derken, aşırı yuvarlak hatlı, aşırı kilolu farklı mankenlerin devri başladı..."
Peki o günden bugüne kadar ne oldu? Vücut olumlama 'trendi' tüm dünyayı sardı. Modaevleri ve markalar arka arkaya podyumlara daha önce görmeye alışık olmadığımız fiziksel özelliklerdeki mankenleri çıkardı. Trend öyle bir noktaya geldi ki 1990'lı yıllarda doğan genç kızlarımız 38-40 bedenden yukarıda olan vücut ölçüleriye siyaz taytları, göbeği açıkta bırakan kısa üstlerle sokaklarda yıllarca arz-ı endam etti.
Bu trend öyle bir noktaya geldi ki bizden önceki nesillerin "Vücut proporsiyonuna göre giyin. Proporsiyonlarında seni mutlu etmeyen bölgeleri gizle, güvendiğin ve beğendiğin vücut özelliklerinin altını çiz" tavsiyelerini tamamen unuttuk. Ve sokakları saran dediğim gibi kocaman bir jenerasyonun bu şekilde büyümesine neden olan trend son moda haftaları, defileler ve lansmanlarda da her birimizin gördüğü gibi tarih oldu. Ve moda dünyası bir kez daha bir uçtan diğerine savruldu. Bir süreliğine yücelttiği vücut olumlamayı bir yana bırakıp yeniden anoreksik görüntüyü yüceltmeye başladı.
BİR UÇTAN DİĞER UCA SAVRULAN ALGILAR
"İdil sanki vücut olumlamayı sevmemişsin sen. Neden herkesin sahip olduğu vücutla mutlu olmasına tepki veriyorsun ki? Ne o yoksa sen de anoreksik görüntüyü sevenlerden misin? Kim bilir kaç genç kız o podyum görüntüleri yüzünden beslenme bozukluklarıyla karşı karşıya kaldı. Zayıf olmak için pamuk yiyen, günlerce aç kalan mankenler vardı. Bu yüzden kim bilir kaç manken öldü. Hatırlamıyor musun bunları?" diye soranlarınız da vardır kesin... Dedim ya bir uçtan diğer uca geçiyoruz yaklaşık 10 yılda bir... Ne normal ve 'sağlıklı' vücut ölçülerinin üzerindeki bir kilo durumunu yüceltmenin ne de anoreksik görüntüyü ön plana çıkarmanı bir anlamı var aslına bakarsanız...
Ama dedim ya başta kabul etmek lazım moda bizim tüm algılarımızla oynuyor. Oysa yine 2016 yılında arka arkaya beslenme bozukluklarına bağlı manken ölümleri nedeniyle arka arkaya birçok Avrupa ülkesinde anoreksiyaya savaş açılmıştı. Fransa mesela vücut kitle indeksi 18.5'un altında olan mankenleri çalıştıran model ajanslarının maddi cezalar alması yönünde ilk yasa tasarısını parlamentonun alt kanadında oylamıştı.
Sağlık tehlikesi altındaki mankenleri çalıştıran ajansların 75 bin euro'ya kadar ceza alması hatta mankenlerin sağlıklarını tehlike altına sokacak baskı yapan ajans görevlilerinin dokuz aya kadar hapis cezası alması yönünde oy birliğine varılmıştı. Fransa anoreksiyayı internette bile 'iyi bir şeymiş' gibi gösterenlere 10 bin euro ceza verilmesine karar vermişti.
Oysa geçen yılların ardından 2000'ler modasının geri dönmesiyle birlikte bu tür kıyafetleri 'en iyi taşıyacak' olduğu düşünülen aşırı zayıf mankenler podyumlarda arz-ı endam etmeye başladı. Son iki haftadır İstanbul'da yapılan sayısız defile, koleksiyon tanıtım ve lansmanda da anoreksik görüntülü mankenleri gördük. Dediğim gibi bir uçtan diğer uca...