Hemen hemen her kadın yaşamı boyunca bir veya daha fazla jinekolojik sorun sebebiyle sıkıntı çeker. Çoğunlukla jinekolojik problemler hafiftir ve tedavi edilebilir, ancak bazıları daha şiddetli olur, doğurganlığı etkiler ve hatta yaşam kalitesini bozar. Rutin jinekolojik doktor muayeneleri birçok rahatsızlığın erken tanısını ve önlenmesini sağlar.
Adet sancısı
Adet dönemlerinde bel ağrısı veya karın ağrısı çekmek çok yaygındır. Ağrı spazm şeklindedir, hasta alt karın bölgesinde sırt ve uylukların iç tarafına yayılabilen ağrılı kasılmalar yaşar. Ancak bazı kadınlar, adet döneminde günlük işlerini yapmalarına engel olacak kadar şiddetli ve dayanılmaz ağrı çekerler. Adet sancısı dismenore olarak bilinir. Rahimde güçlü kasılmalar meydana geldiğinde, rahim kanlanması azalır ve oksijen seviyesi düşer ve bu da ağrıya yol açar. Genç kızlık çağında başlayan birincil adet sancısı yaşlandıkça ve özellikle doğumdan sonra genellikle azalır. Sonradan gelişen adet sancılarının temelinde çikolata kisti, miyom gibi tedavi gerektiren rahatsızlıklar vardır.
Yumurtalık kistleri
Yumurtalık kistleri çeşitli boyutlarda gelir. Bazen kadınlar yumurtalık kistlerine sahip olduklarının farkına bile varmazlar. Basit kistler yumurtalıkların üzerinde ve çevresinde gelişmeye başlayan sıvıyla dolu bir keseciklerdir. İyi huylu kistler genellikle kendi başlarına yok olurlar veya doğum kontrol hapları ile hızlıca tedavi edilirler.
Vajinal akıntılar
Bir kadının yumurtlama sırasında 4-5 gün süren berrak, kokusuz, uzayan vajinal akıntıya sahip olması normaldir. Ayrıca adet öncesi regl için hazırlanan servikste de benzer bir akıntı olur. Kokulu, sarı, yeşil veya kremsi beyaz akıntılar ise enfeksiyon bulgusudur. Rahim ağzı kanserlerinde de akıntı olabilir bu nedenle vajinal akıntılar ciddiye alınmalıdır.
Trichomonas vajinitine, Trichomonas vaginalis organizması neden olur. Ani, bol ve rahatsız edici vajinal akıntı, vajina çevresinde tahriş ve kaşıntı, ağrılı idrara çıkma ve idrara çıkma sıklığında artış vardır. Akıntı ince, yeşilimsi sarı ve çok kötü kokulu bol köpüklüdür. Jinekolojik muayenede rahim ağzında tipik çilek görünümü denilen kızarıklık izlenir. Uygun antibiyotiklerle başarıyla tedavi edilir.
Vajinal mantara, Candida albicans organizması neden olur. Şiddetli yoğun vulvovajinal kaşıntı ve ağrılı cinsel ilişki ile vajinal akıntı vardır. Akıntı kalın, kıvrımlı beyaz renkli ve pullar halindedir. Mantar ilaçlarıyla tedavi edilir.
Adet düzensizliği
Kadınlar genellikle 28 günde bir adet olurlar. 7 güne kadar erken veya geç adet görme normal kabul edilir. Genç kızlar ilk adetlerini gördüklerinde 2-3 yıl boyunca hormonal denge olgunlaşana kadar düzensiz adet görebilirler. Ancak ilk adet döneminin üzerinden 2-3 yıl geçmişse ve hala tam olarak düzene girmemişse erkek tipi saç uzaması, yüksek kilo alımı olup olmadığı araştırılmalıdır.
Kişiden kişiye farklılık gösteren adet döngüsünün 21 günden kısa olması durumunda sık adet görme, 36 gün ve daha seyrek döngüde adet kanaması olması durumunda ise seyrek adet görme denir.
Menoraji düzenli aralıklarla fakat uzun süren adet kanamalarıdır. Menometroraji ise tamamen düzensiz aralıklarla, çok fazla miktarda ve uzun süre adet kanaması olmasıdır. Rahim içinde gelişen miyomlar, rahim içi araçlar ve yumurtalık kistleri düzensiz kanamalara yol açarlar.
40 yaş üstü kadınlarda adet düzensizlikleri menopozun yanı sıra rahim ve diğer kadın genital kanserlerinin bir işareti olabilir. Özellikle menopoz sonrası kanamalar, aynı zamanda genital tümörlere karşı dikkatli olunmalıdır.
Adet Öncesi Sendromu (Premenstrual Sendrom)
Araştırmalara göre kadınların yüzde 85'i üreme çağında en az bir adet öncesi semptomu yaşamaktadır. Belirtiler kişiden kişiye değişebilse de en yaygın olanları baş ağrısı, depresyon, sinirlilik ve anksiyete, ödem (ayakların ve parmakların şişmesi), akne, bayılma, baş dönmesi, kas spazmları, iştahsızlık, cinsel istekte azalmadır.
Yeterli dinlenme, haftada en az üç kez düzenli egzersiz yapmak, sebze, meyve ve kepekli tahılları içeren ancak daha az kafein, şeker veya alkol içeren dengeli bir diyet sürdürmek adet öncesi sendromu şikayetlerini çoğu zaman düzeltmeye yeterlidir.
Polikistik Over Sendromu
Polikistik Over Sendromu (PCOS), üreme çağındaki kadınlarda yaygın olarak görülen hormonal bir bozukluktur. PCOS'lu kadınlarda adet gecikmeleri ve aşırı erkeklik hormonu (androjen) seviyeleri olabilir. Yumurtalıklar çok sayıda küçük sıvı birikimi (folikül) gelişir ve düzensiz yumurtlamaya yol açar.
PCOS'un kesin nedeni bilinmemektedir. Kilo kaybı ile birlikte erken teşhis ve tedavi, tip 2 diyabet ve kalp hastalığı gibi uzun vadeli komplikasyon riskini azaltır.
Hem erkekleri hem kadınları etkileyen rahatsızlık: Bel soğukluğu
Klamidya ve gonore cinsel temas yoluyla yayılır ve hem erkekleri hem de kadınları etkileyen, bakteriyel bir enfeksiyondur. Çoğu durumda, enfekte olmuş kadınların hiç belirtisi yoktur, ancak ne yazık ki hiçbir bulgusu olmayan kadınlarda da pelvik inflamatuar hastalığa yol açabilir. Klamidya veya gonore olan ve enfeksiyonları uygun şekilde tedavi edilmeyen kadınların yüzde 40 kadarı sonunda pelvik inflamatuar hastalık (PID) geliştirecektir.
PID antibiyotiklerle tedavi edilebilir, ancak yapışıklıklar bir kez oluştuğunda, tedavi genital yapışıklıkları tersine çeviremez ve kısırlığa yol açabilir. PID genellikle 14 günlük bir antibiyotik kürü ile tedavi edilir. Tedavi sırasında cinsel ilişkiden kaçınılmalıdır. Kadınları kısırlığa neden olan bulaşıcı enfeksiyonlardan korumanın yolu, düzenli CYBE testi ve acil tedavi yaptırmaktır.
Cinsel aktif kadınlar ve risk faktörleri olan 25 yaş üstü kadınlar, klamidya ve bel soğukluğu için yıllık taramaya ihtiyaç duyarlar. Risk faktörleri arasında yeni bir partnere sahip olmak veya birden fazla cinsel partnere sahip olmak veya cinsel yolla bulaşan enfeksiyonu olan cinsel partnere sahip olmak yer alır.
Kısırlığın tedavisinde çeşitli yöntemler mevcuttur
Hormon dengesizlikleri ve cinsel yolla bulaşan hastalıklar hamileliğin oluşmasını engelleyebilir. PID geçirildiğinde doğurganlık oranı yüzde 12 azaldığı bilinmektedir. Eşin bilinen bir hastalığı yoksa en az bir yıl korunmasız ilişki önerilir. Yıl sonunda gebelik yoksa sperm ölçümleri, rahim içi fotoğrafları ve hormon testleri yapılır. Kısırlık tedavisinde yumurtlama planlanır ve doğru zamanda ilişkiye girilir, sperm rahim içine yerleştirilir (aşılama) veya yumurta ve sperm vücut dışında birleştirilir (in vitro fertilizasyon).