Sağlıklı bir ilişki yürütmenin temel anahtarı nedir diye sormuş olsalar kullanacağım tek kelime 'denge' olurdu. Evrende her şey mükemmel bir denge sistemi üzerine kurulu ve bu denge bozulduğunda tüm sistem bozuluyor. İlişkilerin bozulmasının temel nedeni de aslında genellikle ilişkilerde dengenin sağlanmamasından kaynaklı gerçekleşir.
Hem romantik hem de sosyal ilişkilerde denge kurmak için bu ilişkide var olan kişilerin ilişkilerine eşit düzeyde katkı sağlayıp, birbirlerine sağlıklı oranda sevgi ve saygı vermeleri yoluyla ancak dengeli bir ilişki kurmak mümkün olur. Şöyle bir şekilde örneklendirelim: Çok özenle yetiştirdiğiniz bir bitkiye fazla su verdiğinizde de, az su verdiğinizde de kurur. İnsan ilişkileri de aynı bu şekilde, bir şey az veya fazla olduğunda zarar görmeye mahkumdur.
Denge eşittir yaşam demektir. Denge prensibinde kurduğunuz tüm ilişkiler hayatınızda ilişki konusunda yaşayacağınız zorlukların azalmasını ve kurduğunuz her ilişkinin daha anlaşılır olmasına yarar sağlar. Bunun dışındaki size zarar veren her türlü ilişkiyi de elemeye başlarsınız.
İlişkilerinizde sürekli olarak iyi olmaya çalışmak ilişkinin dengesini bozar. Örneğin terk edilme şeması tetiklenen birini varsayalım. Bu şemanın yaşattığı hislerle mücadele şekillerinden biri de kişinin sürekli olarak karşısındakine onu ne kadar çok sevdiğini söyler, mesajlar atar ve onun mutlu olması için kendinden vazgeçerse o zaman ilişkide terk edilmeyeceğine dair bir algı yaratır. Fakat bu tablo belirli bir süre sonra ister istemez karşınızdaki kişinin sizden uzaklaşmasına aynı zamanda ilişkisel anlamda tükenmesine neden olur. İşte bu ilişkilerde dengenin yitirilmesinin önemli bir sonucudur.
Siz ilişkilerinizde olumlu veya olumsuz bir şekilde aşırılığa gittiğinizde karşınızdaki kişi sizden uzaklaşır. Bu durum da size ve ilişkilerinize zarar vermeye başlar.
DENGELİ BİR İLİŞKİ KURMANIN FORMÜLLERİ
1- AÇIK İLETİŞİM
Çoğu kişi ilişkilerinde karşısındakinin onun zihninden geçenleri anlayarak ona uygun davranmasını bekliyor. Fakat unutmayın ki karşınızdaki kişiye ulaşmanızın yöntemi telapati değil de kelimelerin gücünden faydalanarak ulaşabilmek. Kurduğunuz her türlü ilişkide karşınızdaki kişiye açıkça içinizden geçenleri paylaşmak, duygu ve düşüncelerinizi düşündüğünüz-hissettiğiniz gibi aktarmak ancak ilişkinizi güçlendirir. Şimdi tabloyu tersine çevirelim: Karşınızdaki kişinin sizi anlamasını beklediniz ya da gizlediniz. Sonrasında olacaklar genellikle şudur: Karşılıklı olarak yalnız hissetmeye başlarsınız, bununla birlikte de birbirinize karşı içinizden öfkelenir ve sonucunda da devam etmeyen bir ilişkiye neden olursunuz. Siz iletişim kurup kendinizi anlattıkça karşınızdaki kişiyi de bu konuda yüreklendirmeye başlarsınız. İlişkiniz konuşabilmek ve kendini anlatabilmek üzerine kurulu olduğunda da ilişkinin temel denge tuğlasını atmış olursunuz. Denge sağlandığında da ilişki içindeki kişiler birbirini daha iyi anlamaya ve duymaya başlar.
2- KARŞINIZDAKİNİN PENCERESİNDEN HİSSETMEK...
Biriyle yakın bir ilişki kurmak istiyorsanız en temelde yapmanız gereken şey o kişinin bakış açısını, hayatını yani hayatta giydiği ayakkabıları giyip elinizden geldiğince onun geçtiği yollardan geçebilmekle mümkün olur. Bu durumda da onun duygu ve ihtiyaçlarını görmeye başlarsınız. Birbirinize karşı destek vermeye başlarsınız. Yaşadıklarınıza ve düşündüklerinize karşı empati kurabildiğinizde de onun tarafından olaylara-hayata bakabilmek onun hislerini, düşüncelerini görebilmek karşınızdaki kişiyi anlamanızı sağlar. Elbette bu durumun her iki kişi tarafından da denge prensibiyle yapılması...
3- KORUYUCU SINIRLAR
İlişkiyi oluşturduktan sonra onu elinizden geldiğince koruyabilmek sürdürülebilirliğini de sağlamak gereklidir. İlişkide sınırların olması dengenin koruyucu kalkanıdır. Sınır hem ilişki içerisindeki kişilerin kendine olan güvenlerini arttırır hem de karşınızdaki kişiye daha sağlıklı değer vermenizi sağlar.
4- BERABER ZAMAN GEÇİRMEK ÖNEMLİ
İlişkinin güçlenmesi için ilişki içerisindeki kişilerin birlikte zaman geçirmeleri ve ortak etkinlikler yapmaları da dengeli bir ilişkinin güçlenmesine yardımcı olur. Elbette herkes ortak zevk alanlarını paylaşmak zorunda değildir. Fakat bu gibi durumlarda da sırayla kişilerin isteklerine göre hareket edilip denge sağlanabilir. İlişkide olan kişilerin birlikte paylaştıkları şeylerin artması sevgi deneyimine birçok farklı renk sağlar.
5- TEK DEĞİL BİRLİKTE
Bazen ilişkilerde hep tek taraf problem çözen, hep konuşan ve orta yolu bulmaya çalışan kişidir. Bu ilişkide dengeyi bozar. Bundan dolayı ilişkilerde sorunları çözmek için her iki kişi de birlikte yol almalıdır. Yaşanan problemlerde birbirinizi dinlemeye ve anlamaya çalışmak dengesini kurarsanız ilişkiniz çok güçlü bir hale gelir. İlişki size güven vermeye başlar. Çünkü birlikte olduktan sonra aşamayacağınız engel olmadığını hissetmeye başlarsınız.
6- HER ŞEYİN ÖZÜ KİŞİSEL HAYATIM
İlişkide sen, ben ve biz alanları vardır. Her birinin korunması bir diğerini destekler. Sen ve ben sayesinde sağlıklı bir biz ortaya çıkar. Kendi kişisel hayatınızı ve değerlerinizi koruduğunuzda kendinize olan güveninizi arttırırsınız. Bunu karşınızdaki kişi de yaptığında sağlıklı benler sağlıklı bir bizde buluşmaya devam eder. Karşınızdaki kişinin kişisel bölgesini desteklediğinizde hem ona destek sağlamış hem de ilişkideki temel prensip olan dengeyi korumuş olursunuz.
DENGEYİ BOZUYOR OLABİLİR MİSİNİZ?
Sonuç olarak insanın kurmuş olduğu ilişkilerde temel prensip denge sistemi üzerine kurulu olmalıdır. Yani her iki tarafın da birbirine gösterdiği ilgi, sevgi ve benzeri duygular eşit olmalıdır. Bu durumu sadece duygusal ilişkilerde değil iş, arkadaşlık, komşuluk, çocuklarınızla ve eşinizle olan ilişkilerinde de sağlamalısınız. Eğer ki ilişkilerde denge sağlamakta zorlanıyor veya endişeleniyorsanız bu durumun temellerini geçmişinizde aramak gerekli. Acaba karşınızdaki kişi hayatınızdan gider diye korktuğunuz için verici olan tarafta olup ilişkinin dengesini bozuyor olabilir misiniz? Ya da çocukluktan beri üzerinize kurtarıcı yeleği sürekli giydirildiğinden ötürü şimdi de ilişkilerinizde hep kurtarıcı olup yine dengeleri alt üst ediyor olabilir misiniz? Ya da sevilmek için hep karşı tarafın talep ve isteklerini karşılamak ona boyun eğmek zorunda olduğunuzu mu hissettiniz? Korkularınızla yüzleşin, onları görmezden gelmeyin. Ne kadar kısa sürede yüzleşirseniz o kadar az korkarsınız.