Her ilişki benzersizdir. Kadın ve erkek duygusal bir ilişki yaşarken kişilerin birbirlerine karşı beklentileri, ilişkide mutlu oldukları durumlar, rahatsız edici buldukları şeyler çok farklıdır. İnsanlar bu tür durumlarda her ne kadar birbirlerinden ayrışsalar da hem kadınların hem de erkeklerin ilişkiden aldıkları doyumu artıran ve azaltan bazı genel durumlardan bahsetmek mümkün. İlişkinizi sağlıklı bir şekilde sürdürmek için temel durum partnerinizin zaaf duyduğu şeyleri anlamak sonrasında bu duruma saygı göstermek ve çoğunlukla neye ihtiyacı olduğunu görebilmek. Kadının da erkeğin de bir ilişkiye başlamasının en önemli sebebi elbette ki değerli hissetmek istemesi. İlişkide değersiz hissettirilen kişinin de elbette ki ilişkisinden doyum almamaya başlaması ve mutsuz olması çok doğal.
EN BÜYÜK YANILGI NEDİR?
İlişkide değerli hissetmemeye başlayan kişi de doğal olarak partnerinden zaman geçtikçe rahatsız olmaya, onu eleştirmeye, taleplerini arttırmaya, zorlamaya başlayacaktır. Bu noktada değersiz hisseden kişinin yaptığı en büyük hata karşısındakinin onu anlaması veya cezalanması için trip atmaya başlamasıdır. Trip atmaya başlayan kişi partnerine bu şekilde davrandığında onu değiştirip dönüştüreceğinizi düşünür. Hatta bazen kendinizi bu konuda o kadar ikna edersiniz ki sizi anlayabilmesinin tek yolunun bu olduğuna dair kendinizi inandırırsınız.
Fakat trip davranışında bulunulan erkek bunu hiç de bu şekilde algılamaz. Erkekler, kadınlar onlara trip attığında kendilerini yetersiz hisseder ve bu da onların ilişkiden daha çok kaçmasına neden olur. Çünkü bir kadını memnun edememenin suçunu kendine atfeden erkek kendini suçlamaya başlar. Bu durum erkekte gittikçe stres yaratır. İşte bu durumun sonucu olarak da erkek ya içine döner ya da sizden olabildiğince kaçar. Bundan dolayı amacınız eğer ilişkinizi onarmaksa asla yapmamanız gereken şey trip atmaktır.
Eleştirmek, yargılamak, ısrar etmek gibi davranış biçimleri ilişkinizi tamir etmez, yıkar. Bunun yerine öncelikle birlikte olduğunuz kişinin olumsuz değil de olumlu yanlarına odaklanmaya başlamakla işe başlayabilirsiniz. Erkekler ilişkilerde başarı odaklıdır. Yaptığı küçük şeylerde bile onaylanmayı ve takdir görmeyi beklerler. Bundan ötürü yaptığı ufak şeylerde bile onu takdir etmek, onun size daha sık yapmasını istediğiniz davranışı ödüllendirmek çok daha etkili bir yol olacaktır. İlişkide yapılan diğer büyük hatalardan biri de kişilerin her şeyi birbirleriyle yapmaya başlamaları ve görüşmek için sürekli ısrarcı olmaları. Bu durum hem kadının hem de erkeğin birbirlerine öyle bağımlı hale gelmesine neden olur ki, sonunda bir bakmışsınız kendi hayatınızı, isteklerinizi, sınırlarınızı unutmuşsunuz. Bu durumları unutan kişi de ister istemez değersizleşmeye başlar. Değersizleşen kişiyi de partneri de değersizleştirmeye başlar.
KAÇAN KENDİNİ SUÇLU HİSSEDER
Özellikle partneriniz sizin ona bağımlı olduğunuzu keşfederse ilişkiden ve sizden sürekli kaçmaya başlar. Siz de bu aşk çemberinde kendinizi git gide daha değersizleştirmeye başlarsınız ve öz güveniniz hızla düşmeye devam eder. Öz güveniniz azaldıkça da diğer tüm sosyal ilişkileriniz de bundan zarar görmeye başlar. Ve git gide yalnızlaşırsınız. İlişkide kaçan taraf olan kişi somut bir şekilde bir uzaklaşma nedeni bulamaz. Neden kaçtığını anlayamaz. Bu durumla ilgili de sizden nedensiz uzaklaştığı için kendini suçlu hisseder. Sevdiği halde neden uzaklaştığını anlayamayan kişi hissettiği bu suçlulukla da ilişkiden uzaklaşmaya başlar. Bu durumun önlemini almak için en temelde ilişkideki kişiler bireysel alanlara sahip olmalıdır. Partnerinizin kendi başına ve kendi sosyal çevresiyle de vakit geçirmesine izin verin. Hatta siz de kendinize bu alanları tanıyın.
NASIL ARANAN KİŞİ OLURSUNUZ?
Partneriyle sürekli vakit geçirmek isteyen kişi genellikle şundan korkar. Ya benden başka birileriyle de keyifli vakit geçirirse ve bununla birlikte benden uzaklaşırsa... Fakat bu korkunun gerçekliği yoktur. Çünkü kendine vakit ayıran kişi, kendisine vakit ayırdıkça partnerine karşı daha yüksek duygularla gelir. Partnerinizle geçirdiğiniz bu vakitte de normal zamandan çok daha enerjik olacağınızdan ötürü yok olmanız onda büyük bir boşluk hissine neden olur. Yani bu durumda çıkarılması gereken sonuç şudur ki, kişi bireysel alanını korur ve kendiyle vakit geçirebilmekten keyif alır hale gelirse tüm çevresinde kendi değerini ve öz güvenini artırmaya başlar. Bu durumun verdiği enerjik hal ile de kişi artık aranan kişi olmaya başlar. Bireysel alanını koruyan kişi bunun yanında başka bir ödüle daha sahip olur. O da bağımsızlıktır. Elbette bu bağımsızlıktan kastımız tamamen kendi kendine yeten bir birey olmak asla ilişkiden bir şeyler beklememek değil. Çünkü böyle bir durum da ilişkinin dengesini bozar ve sağlıklı ilerlememesine yol açar. Günümüz ilişkilerinde de en büyük problemlerden biri kendi kendime yeterim bilincinin çok etkin olmasıyla birlikte kişinin partnerinden bir şey talep etmemesi veya talep ederken çok zorlanması. Özellikle kadınlar tarafından yapılan bu davranış erkeklerde yetersizlik hissi yaratır. Erkek biyolojisi de gereği kahraman olmak ister. Kadınlara yardım etmekten, ihtiyaç duyulan olmaktan çok hoşlanırlar. Bu onları duygusal ve cinsel anlamda var eden bir dürtüdür.
PASİF KALMAYIN
Çok güçlü ve çok güzel kadınların aldatılmasına şahit olup çok şaşırırız. Fakat bu gibi durumların sebeplerinden biri de erkeğin kendisini eksik, yetersiz ve daha geri planda hissetmesidir. Elbette bu demek değil ki partneriniz yeter ki hayatınızda kalsın diye kendinizden vazgeçin, yanında tamamen sönük ve pasif kalın. Elbette demek istediğim şey bu değil.
YA SİZİN İHTİYAÇLARINIZ!
Fakat birlikte olduğunuz kişiye kırılgan, yardım isteyen taraflarınızı da göstermek, ihtiyaç duymasanız da bazen yardım talep etmek, yardımını takdir etmek gibi küçük adımlar bile çok etkilidir. İzin verin ve biraz da dinlenin. Partnerinizin sizin adınıza bir şeyleri halletmesinin keyfini sürün. Güçlü kadın her şeye yetişen, türlü fedakarlıklar yapan kadın değildir. Böyle bir kadının çevresindeki kişiler sadece ona bağımlıdır. Bu durumu yaşayan kadın bu hisle birlikte vazgeçilmez hisseder. Ve hayatındaki kişiyi kolay kontrol edebilir. Bu durum onu doğru davrandığında ikna etse de bu ilişki artık anne-çocuk ilişkisine dönüşmüştür. Ve aşkın tüm tutkusu yavaş yavaş kaybolmaya devam eder. Sırf onu kontrol etmek için bu durumda olmak ister misiniz? Ya siz ve sizin ihtiyaçlarınız...