Her birey doğumundan itibaren belirli duygusal ihtiyaçlara sahip olarak doğar. Aynı su, hava, yiyecek gibi duygusal ihtiyaçlarımız doğru ve yeteri kadar karşılanmadığı zaman da yaşamamız tehlikeye girer. Ancak hayata değer katabilmek için çok daha fazlasına ihtiyaç duyarız. Arkadaşlık, sevgi, takdir edilmek vb. Gibi duyguları somut olarak göremesek ve dokunamasak da bunlar da en az fiziksel ihtiyaçlar kadar önemlidir. Duygusal ihtiyaçları karşılanan bir ilişkide; zaman zaman fikir ayrılıkları, çatışmalar yaşansa bile bu durumun üstesinden kolaylıkla gelinerek huzur, güven, mutluluk gibi duyguların kendiliğinden geldiği görülür. İşte romantik ilişkilerde dikkate alınması gereken duygusal ihtiyaçlarımız...
SEVİLDİĞİMİZİ HİSSETMELİYİZ
Duygusal bir ilişki içerisindeyken en temel beklenti elbette, partnerimiz tarafından sevildiğimi hissetmektir. İlişki içerisinde sevgi görme ihtiyacımız genellikle benzerlikler gösterse de, sevgiyi gösteriş şekli konusunda her birimiz farklı beceriler taşıyoruz. Kimi için fiziksel temas sevgi gösterme yolu iken, kimi içinse partnerine bir şeyler almak, onun için farklı şeyler yapmak, sevgiyi ifade eden bir dil olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle ilişkide olduğumuz kişiye nasıl sevildiğimizi, hissettiğimizi paylaşıp onu doğru yönlendirmek; bu ihtiyacımızın hem daha doğru hem de daha sık karşılanmasını sağlar.
HER KOŞULDA KABUL GÖRMEK...
İçinizden geldiği gibi özgür olabildiğiniz bir ilişkide misiniz? Kimseye göstermediğiniz birçok özelliğinizi partnerinizin yanında oldukça rahat bir şekilde gösterebiliyor musunuz? Sizi siz yapan özellikler partneriniz tarafından ne kadar onaylanıyor ve takdir görüyor? İlişkide her koşulda kabul edilmenin en temel anahtarı, partnerlerin birbirlerinin ayrı hayatlarında kesişim yolu buldurması ile mümkün oluyor. Bu durum da partnerinizin sosyal yaşantısına -aile, arkadaşlar-sosyal ilişkilere- ne kadar dahil olunursa o kadar mümkün oluyor.
BENİ GÖRMELİ VE DUYMALISIN!
Elbette ki ilişkide her konuda uzlaşabilmek imkansız... Fakat uzlaşma sağlanamasa bile partnerler birbirlerinin fikrini anlamaya çalışıyor ve saygı gösteriyor mu, önemli olan bu duruma bakmak. İlişki esnasındaki ihtiyaçlarımızın, beklentilerimizin ve hoşlanmadığımız şeylerin partnerimiz tarafından anlaşıldığını görmek, duygusal ihtiyaçlarımızı yüksek derecede karşılıyor. Partnerle farklı görüşlerde olunan konularda elbette, kişilerin beklentisi koşulsuz kabul olmuyor. Burada sağlıklı olan temel beklenti, duyulmak ve anlaşılmaya çalışmak ve partnere orada olduğunu hissettirmek. Bu hep mümkün olmasa da partnerimiz tarafından çoğunlukla anlaşıldığımızı hissetmek ilişkinin çok daha sağlamlaşmasını sağlıyor.
İLİŞKİDE GÜVENDE HİSSETMEK
Doğru ilişki içerisindeyseniz bunu anlamanın yollarından biri de partnerinizleyken fiziksel ve duygusal anlamda güvende hissedebilmektir. Özgürlük alanımıza saygı gösterilen, duygu ve düşüncelerimizi çekinmeden paylaştığımız ve bu konuda destek alabileceğimizi bilmek ilişkinin en temel ihtiyaçlarındandır. Duygulara bakıldığında ise hem partnerle vakit geçirildiğinde hem sonrasında kişinin mutlu ve huzurlu hissedebilmesi gerekir. Eğer ki ilişkinizde fiziksel veya duygusal bir tehdit altında hissetmiyorsanız, eleştirilmekten korktuğunuz için farklı davranmıyorsanız ilişkide güvende hissetme ihtiyacınız karşılanıyordur.
PARTNERİMİZE İNANMALIYIZ
Kişilerin birbirlerine güvenmesi zaman alan bir durumdur ve ilişkilerin sağlam olmasının en temel unsurudur. Güven duygusunun ilişkide kurulumu epey zordur ve zaman alır. Güven duygusu her ilişkide kendini farklı yollarla gösteriyor. Kimi ilişkide partnerin her koşulda orada olduğunu bilmekken, kimi içinse partnerin hayattaki ilişkilerdeki davranımları olabiliyor. Güven kıran noktalarsa ilişkilerde genellikle ortak özellikler taşıyor. Yalan, aldatma vb. Durumlar özellikle ilişkilerdeki güveni bir anda yok edebiliyor. Ilişkideki partnerlerin duyguları içlerinden geldiği gibi paylaşmaları, tutarlı duygular hissetmeleri, ihtiyaç anında birbirlerinin yanlarında olmaları gibi durumlar da ilişkideki güven duygusunu güçlendiriyor.
ÖZGÜRLÜK EN ÖNEMLİ KRİTER...
İlişki yaşarken unutulmaması gereken en önemli alan da özgürlük alanımız. Bizi biz yapan istek, hayal ve değerlerimizi değiştirmeden koruyabilmek çok büyük bir önem taşıyor. Elbette ki ilişkide zaman geçtikçe ortak bir sosyal çevre, ortak geziler, ortak hayaller oluşmaya başlıyor. Bu durum partnerlerin birbirlerinin özgürlük alanına müdahil olunmadığı müddetçe ilişki için herhangi bir olumsuzluk taşımıyor.
PARTNERLERİN KURDUĞU BAĞ HAYATİ...
Gün içinde partnerimizden haber almaya ve ne yaptığını bilmeye ihtiyaç duyarız. Gün sonunda ise günümüzün nasıl geçtiğinden bahsetmeye, fiziksel yakınlığa, muhabbet etmeye, birlikte vakit geçirmeye ihtiyaç duyarız ve bu durum aynı zamanda aramızdaki ilişkiyi güçlendirmeye başlar.
SINIRLAR
İlişkinizde yalnız vakit geçirmek çok garip bir şey gibi mi yoksa çok normal bir şeymiş gibi mi karşılanıyor? Bu durumun garip karşılanması sınırlarınızın işgal edildiğinin en önemli belirtilerinden.. Sağlıklı bir ilişki kişiye istediğini yapabilme özgürlüğü tanıyan, kendi başına vakit geçirmenin gayet doğal ve insanı olduğunu düşündüren bir ilişkidir.
EMPATİ KURMAK
Karşımızdaki insanın düşündüklerini ve hissettiklerini anlamanın en önemli yollarından biri empati. Empati ilişkilerde aynı zamanda partnerlerin birbirlerine anlayış ve şafkat duymasında da çok önemli bir duygu. Örneğin partnerimiz gerçek anlamda çok zor günlerden geçiyor ve bu sırada sizle bu dönemde daha az ilgileniyor. Işte bu duruma anlayışlı yaklaşabilmek, durum onun açısından bakabilmek empati yeteneği ile mümkün oluyor..
İLK PLANDA OLMAK ÖNEMLİ
İlişkide elbette ki herkes partnerinin yaşamında öncelikli kişi olmak ister. Bir derdi olduğunda ilk aradığı, yaşadıklarını ilk paylaştığı ilk kişi olmayı bekleriz. Elbette her koşul ve durumda ilk öncelik olmayı beklemek sağlıklı bir durum olmaz. İlişki dışında devam eden hayatlarda farklı ihtiyaçlar olması elbette ki mümkündür. Örneğin gün içinde partnerinizle plan yapmış olsanız da, son anda bir yakını için acil gitmesi gereken bir yer olabiliyor. Bundan dolayı ilk planda olmak ilişkide önemli bir madde olsa da bu durum partnerlerin birbirlerinin yaşamlarını ve özgürlük alanlarını kısıtlamadığı sürece sağlıklı olmaktadır. Aksi durum huzuru kaçırır, ilişkinin sağlıklı yürümesini güçleştirir.