İlişkilerde nasıl sağlıklı tartışılır? Önemli bir soru, sorun... Sağlıklı bir ilişkiyi tanımlarken sürekli mutluluğun, pozitifliğin olduğu bir ortamı tanımlamayız. Tartışmalar da yaşanan problemler de sevdaya dahildir. Hatta sağlıklı bir ilişkide olmanın temel prensibi fikir ayrılıklarına sahip olmaktır. Bazı tartışmalar ilişkilere ciddi zararlar verirken bazı tartışmalar da ilişkinin çok daha güzel ilerlemesine fayda sağlar. Peki ilişkilerde nasıl sağlıklı tartışılır? Şimdi buna madde madde bakalım.
BEN DİLİNE ÖRNEK
"Söylediklerin çok kaba, sen çok kötü bir insansın" demek yerine "Bu söylediklerine gerçekten çok üzüldüm, bunlar beni çok kırdı" diyebilirsiniz. Evet başlangıçta bu dilde konuşmaya çalışmak sizin için çok gurur kırıcı gelebilir. Fakat siz böyle davranmaya devam ettikçe eşiniz kendi davranışlarının hesaplaşmasına girecek ve yanlış davrandığını anlayarak sizinle ortak bir dil oluşturmaya çalışacaktır.
1- KENDİNLE TANIŞ
Sağlıklı tartışmanın uygulanması gereken ilk adımda kişi öncelikle kendiyle tanışmalı ve kendini anlamalıdır. Eğer kendinizle iyi bir ilişki kurar, neyi isteyip istemediğinizi keşfederseniz, kendinizi iletişimde çok daha iyi ifade edersiniz. Ne yaparsak yapalım bir başkasının tüm hissettiklerini ve düşüncelerini anlamak imkansızdır. Ama bu konuda kendimizle sağlam bir ilişki oluşturabiliriz. Kendinizle sağlam bir ilişki oluşturmak için duygularınızı anlatan bir günlük tutabilir, resim çizebilir ya da terapiye başlayabilirsiniz.
Bu ve benzeri etkinlikler bastırdığınız zorlu yanlarınızla yüzleşmenizi yani kendinizi olabildiğince açık tanımanızı sağlar. İşe kendinizde yönetmekte en zorlandığınız yanlarınızla başlayabilirsiniz. Zorlu yanlarınızı keşfederken tam da o anlarda bedeninizde ne olduğunu, ne düşünüp ne hissettiğinize bakabilirsiniz. Özellikle çok tetiklendiğinizi gözlemlediğinizde neler oluyor? Siz de bu etkiyi neden bırakıyor?
2- DOĞRU İLETİŞİM KULLAN
Duygu ve düşüncelerinizi anlayıp sonucunda kendinizi tanıdıktan sonra iş elbette burada bitmiyor. Çünkü anlamak yetmez, önemli olan sonrasında da doğru iletişim becerilerini uygulamak. İlişkilerde çoğu tartışma genellikle iki sebeple bir yere varmaz. Ya kişi karşısındakini yenip haklı çıkmaya çalışırken asla karşısındakini dinlemez ya da o söylemeden karşısındaki kişinin onun düşünce ve duygularını anlamasını bekler. Fakat bu durumda birçoğumuzun kabullendiği herkesin farklı olduğu ve farklı hayatlardan geldiği gerçeğini unuturuz.
Sizi rahatsız eden durumları paylaşmadan karşı taraftan bir eylem bekleyemezsiniz. Fakat ifade ederken suçlayıcı ve karşıdakinin savaş başlatmasına neden olan 'sen dili' ile değil de 'ben dili' ile konuşulmalıdır. İşin özetinde siz hislerinizi nazikçe ifade etmeye başladıkça, eşiniz de bu şekilde kendini ifade etmeye başlayacaktır. Ve her ikiniz de ben diliyle konuşmaya başladıkça tek hedefiniz bu iletişim savaşını kazanmaya çalışmak değil de birbirinizi anlamaya çalışmak olur. Unutmayın çoğunlukla hayatımızda yaşadığımız problemler değil de onlara yüklediğimiz anlamlar bizi rahatsız eder. O yüzden olay yaşanırken olayın sizde ne uyandırdığını ifade etmek çok önemlidir.
3- GENELLEMEYİN DAVRANIŞA ATIF YAPIN
Tartışmalarda "Sen hep böylesin, hep bunu yapıyorsun" gibi genelleme cümlelerinin iletişiminize hiçbir faydası yok. Mutlaka tartışma yaşadığınız durum üzerinden konuşun. Mesela "Beni hiç dikkate almıyorsun" deyip genelleme yapmak yerine "Bana fikrimi sormadığın için kendimi çok değersiz hissediyorum" diyerek kişinin o anki davranışı üzerinde düşünmesini sağlarsınız.
Yani karşınızdaki kişiyi eleştirmeden, suçlamadan olduğu gibi ifade etmiş olursunuz. Yani daha kolay, anlaşılır ve görünür bir şekilde durumu somutlaştırarak ifade etmiş olursunuz.
4- SUÇLAMAYA DEĞİL, ANLAMAYA ÇALIŞIN
İletişimde yapılan en büyük yanlış, karşıdakini anlamaya değil kendimizi anlatmaya çalışmamız. Aynı konuyu yüzlerce kez konuşmuş olsanız bile iletişiminize her şeyi çok iyi bildiğiniz önyargısı ile başlamayın. İletişim kurarken karşınızdaki kişinin gözlerinin içine bakın. Konuşmasını bitirdiğinde sizin ne cevap vereceğinize değil onun ne anlatmaya çalıştığına odaklanın. Zihninizdeki önyargılarla değil gerçekten karşıdakini, anlamaya çalışarak dinleyin. Karşınızdakinin fikirlerine katılmıyor olsanız bile en azından sizi nasıl dinlemesi gerektiğine dair güçlü bir mesaj vermiş olursunuz.
5 - GELİŞİME, DEĞİŞİME AÇIK OLUN
Karşınızdakinden bir eleştiri geldiğinde hemen kendinizi bir savaştaymış gibi hissedip savunmaya geçmeyin. Bunun yerine o eleştirinin size ne anlatmaya çalıştığına bakın. Ve haklı bir eleştiri ise dönüşüme açık olun. Eleştiri sizi öfkelendiriyorsa o anı yatıştırmak için nefes egzersizlerinin gücünden faydalanabilirsiniz. Siz de karşınızdakini eleştirmeden önce aile yaşantısını, kültürünü, adetlerini de göz önünde bulundurun. Size eleştiri gibi gelen durum onun dünyasında size verdiği değerle ilgili olabilir. Elbette sizi mutsuz eden, hakaret gibi gelen bir şeyi kabul etmek zorunda değilsiniz. Ama en azından bu aşamada birbirinizi anlamaya çalışmak için gösterdiğiniz çaba bile faydalı olacaktır.
6- AYNI TAKIMDA OLDUĞUNUZU UNUTMAYIN
İletişimin sağlıklı ilerlemesinin en önemli kuralı, karşıdakine anlaşıldığınızı hissettirmektir. Bu durumun en doğru şekilde uygulanması için karşınızdaki kişinin size anlatmak istediği şeyi anlayıp anlamadığınızı sorgulamak için dediklerinden şunu şunu anladım doğru mu diye sorgulayabilirsiniz. Unutmayın aynı takımdasınız tek amacınız birbirinizi anlayıp sağlıklı bir ilişki sürdürmeye çalışmak.
7- SÜRDÜRMEYE DEĞİL ÇÖZMEYE ODAKLANIN
Tartışmaları sürdürürken temel amacınız birbirinizin canını yakmak değil de yaşanılan soruna birlikte nasıl çözüm bulabiliriz olmalıdır. Eğer ki karşınızdaki kişi yaşadığınız durumu problem etmiyorsa siz bu durumdan rahatsızlık duyduğunuzu ve çözmek istediğinizi ifade edin. Durumla ilgili her ikiniz de öneri sunup birlikte değerlendirin.
8- BAŞLATMAK GİBİ SON VERMEK DE ÖNEMLİ
Bazen tartışmayı illa ki belirli bir sonuca bağlamak isteriz. Fakat şunu unutmamalıyız ki bazı sorunların çözülmesi bazen günleri alabilir. Bundan ötürü tartışmada çözüme gidemediğinizi hissettiğinizde konuyu daha sağlıklı bir zamanda konuşmak için birbirinize fırsat verin. "Yemek yedikten sonra konuşalım" gibi belirli bir zaman belirlemeniz problemin üzerini örtmenizi engeller.