Günümüzde "Aralarındaki bağ çok güçlü, bu ilişkiye asla bir şey olmaz" dediğiniz ilişkilerin bile zamanla bazı zorluklarla karşı karşıya geldiğini görebiliyoruz. Güven, sevgi veren bir ilişki kurabilmek en temelinde emek, sabır ve özveri ister. İlişkinin zorlu dönemlerinde öncelikle kabul edilmesi gereken temel gerçeklik, yaşanılan sorunların, hayatın ve ilişkilerin doğal bir parçası olduğunu kabul edebilmektir. Sonrasındaki adım ise ilişkide problem olan durumları fark etmek ve bu durumları onarmak için çabalamak olmalı. İlişkiniz içinde büyük problemler baş göstermeye başlamış olabilir, belki heyecanınızı kaybettiniz, belki de tüm uzak mesafe engellerine rağmen ilişkiyi sürdürmeye çabaladınız... Ancak ufak bir kartopuyla başlayan sorunların artık kocaman bir çığa dönüştüğü bir dönemde ilişkiyi yeniden onarabilmek mümkün mü? İki kişi de buna istekliyse elbette mümkün. Nasıl olacağına bakalım.
ÖNCELİK TALEPLER DEĞİL DUYGULAR
İlişkide sorun çıkmaya başladığı andan itibaren çiftler, suçu karşısındaki kişide arama eğilimindedir. Bu suçlu arama eğilimi ise genellikle problemleri daha da büyütmek dışında herhangi bir işe yaramaz. Birbirinizi suçlamaktan kaçınmak için öncelikle yapmanız gereken ilk adım ben dilini kullanmaya başlamaktır. Ben dili, sizin ne hissettiğinizi ve ne düşündüğünüzü karşı tarafın da anlamasına yardımcı olacaktır. Ben dilinden kastımız 'Bence sen şöyle davranıyorsun' gibi bir dil değil elbet. Onun yerine örneğin 'Sen beni aramadığında, ben kendimi çok değersiz ve unutulmuş hissediyorum' gibi durumun daha çok sizle ilgili olan kısmını yansıtmalıdır.
AKIŞA BIRAKIN, ACELE ETMEYİN
İlişki kötüye gitmeye başladığında ayrılığa dair korku çanları da çalmaya başlar. Ve bu durumla birlikte ilişkiyi hemen onarıp bir anda iyiye dönüştürme çabasında olabilirsiniz. Fakat her şeyi bir anda yapmaya çalışırsanız pek çok çabanız boşa gitmiş olur. İnsan kendini veya ilişkisini hızlı bir dönüşümle değiştirmeye çalıştığında maalesef çabalarının büyük çoğunluğunun kaybolmasına ve daha da kötü hissetmesine neden olur. Örneğin kadının adamdan sürekli ev işlerine yardım etme konusunda beklentisi olabilir. Bununla birlikte erkekten bir de büyük değişimler bekler ancak bu durum erkeğe bir anda çok büyük bir değişim olarak görüneceğinden ötürü bu duruma uyum göstermeyecektir. Ancak taleplerinizi ufak adımlı bir şekilde zamanla arttırırsanız partnerinizin bu duruma uyum gösterme ihtimali daha da artacaktır. Her türlü değişim zamanla ve daha yumuşak olduğunda uyum gösterilir.
MORALİNİZİ YÜKSEK TUTUN
Bir şeyi ortadan kaldırmak zordur fakat olanı artırmak kolaydır. Bundan dolayı negatif davranışları ortadan kaldırmak yerine pozitif olan durumları arttırmaya çalışın. Yani partnerinizin size uygun olmayan davranışlarınızı eleştirmek yerine size doğru gelen davranışları takdir etmek ilişkinizde daha pozitif bir yaklaşıma neden olur.
ŞEFFAF OLUN
İlişkinin onarılma aşamasında en önemli maddelerden biri de çiftlerin birbirine karşı şeffaf olmalarıdır. Duygularınızı kısıtlamadan birbirinizle paylaşmanız ilişkideki samimiyeti artıracaktır. Eğer ki bu ilişkinin zarar görmesine neden olan davranışları olan kişi sizseniz yargılamadan kendinizi partnerinize açıklayın. Bu açıklamayı yaparken bahanelerden uzaklaşarak öncelikle kendinize karşı dürüst olup sorasında da karşınızdaki insanın iyi niyetini suistimal etmeden iletişim kurun.
SINIRLARINIZI GÖZDEN GEÇİRİN
İlişkilerin yolunda gitmesinin en önemli şifresi, alma verme konusunun dengeli bir şekilde ilerlemesidir. Kendi ihtiyaç ve isteklerinizden feragat etmeden bir diğerinin çizgilerine da saygı gösterip orta bir noktada uyumlu olmayı deneyebilirsiniz. Bu sayede her iki taraf da kendi alanlarını koruyup birbirlerine çok daha sağlıklı bir şekilde uyum gösterebilirler.
GÜVENDİĞİNİZ KİŞİLERLE GÖRÜŞÜN
İlişkide kişiler her ne kadar birbirlerinin sırdaşı dahi olsa yaşadığınız sorunları birbirinize anlatarak akıl almanız sağlıklı olmayacaktır. Bundan dolayı güvendiğiniz kişilerden ilişkinize dair farklı bir bakış açısı duymak durumlara çok daha farklı yaklaşmanızı sağlayabilir. Bu süreçte güvendiğiniz kişilerle vakit geçirmek aynı zamanda sizin de daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır. İlişkide tüm hayatınızı sadece partnerinizin üzerine inşa edip yaşamak çok tehlikelidir. Sağlıklı bir ilişkide kişinin ilişki dışında da çok sağlıklı sosyal ilişkileri vardır.
TEMASI BIRAKMAYIN
Sevdiğimiz insanlara dokunmak, sarılmak, el ele tutuşmak gibi durumlar stresi azaltan ve mutluluk sağlayan oksitosin hormonunun salgılanmasına yardımcı olur. Eğer ki ilişkiniz zarar görmeye başladıysa birbirinizle fiziksel teması bırakmamanız her ikinize de iyi gelecektir. Bu durumun illa ki çok ileri bir adım olmasına gerek yok. Sadece elinizi onun sırtına koymak bile ona değer verdiğinizin en güzel kanıtıdır.
BEKLENTİLERİNİZİN GERÇEKLİĞİNİ SORGULAYIN
Partnerinizle aranızda kurmuş olduğunuz bağ, her zaman romantik söz ve davranışlarla görünmeyebilir. Elbette herkes yapılan romantik süprizlerle heyecanlar yaşamak ister fakat asıl olması gereken asıl şey partnerinize duyduğunuz saygı, güven ve özenle birlikte gerçekçi bir romantizme sahip olmaktır.
GERÇEKTEN DİNLEYİN
İlişkiyi onarmak en temelinde önce karşı tarafı dinlemek sonrasında da anlamaktan geçiyor. Partneriniz kendini anlatmaya çalışırken tek önemsediğiniz şey kendinizi savunup haklı çıkarmak ise karşınızdakini gerçekten dinlemiyorsunuz demektir. Unutmayın tartışmayı kazanabilirsiniz ama ilişkiyi bu şekilde kazanamazsınız. Önemli olan kısa vadeli değil uzun vadeli kazançlardır.
SADECE HİSLERİNİZİ DEĞİL HİSSETTİREMEDİKLERİNİ DE AKTARIN
Onarılması gereken ilişkide hissettikleriniz kadar hissedemedikleriniz de önemlidir. Özellikle bu konuda not almak çok işinize yarayacaktır. Hangi hisleriniz zarar gördü veya azaldı? Bu liste size aynı zamanda çözüm reçetesi verecektir. Azalan ve yıpranan duygulara karşı planlanan yeni aktiviteler ve durumlar aranızdaki eski bağın zamanla onarılmasına yardımcı olacaktır. Birlikte vakit geçirdikçe de artık size neyin iyi gelip gelmediği konusunda açıkça fikir sahibi olacaksınız.
UNUTMAYIN
Son olarak kendinize tüm dürüstlüğünüzle sormanız gereken soru 'İçinde bulunduğunuz ilişki onarılmaya değer bir ilişki mi?' Bu soruya verdiğiniz cevap, sizi belirsizliğin derin denizlerinden çekip çıkaracak. Hem sizin hem de partnerinizin ilişki üzerinde aynı niyette olması önemli. Eğer artık ilişkinizin pamuk ipliğine bağlı olduğunu düşünüyor ve hisleriniz gün geçtikçe artması gerekirken azalıyorsa artık belki de çabalamamak gereklidir. Bunun kararını almak da ancak ilişkinizi objektif değerlendirmekle mümkün olacaktır.