Duruşumuz, jestlerimiz ve hareketlerimizle, aslında biraz gergin veya yorgun hissetsek bile, başkalarını kendimize güvendiğimize ikna edebiliriz. Bir sonraki randevumuzda veya bir sonraki iş görüşmemizde en iyi izlenimi bırakmak istediğimizde, beden dilimize dikkat etmek, bunlardan herhangi birinin gerçekleşmesinin anahtarıdır.
MÜMKÜN OLDUĞUNCA GÖZ KONTAKTI KURUN
Beden dili uzmanı yazar Michael Ellsberg'e göre, göz teması, başka bir kişiyle yüz yüze etkileşim söz konusu olduğunda en önemli ve güçlü araçlardan biridir. Uygun göz temasını sürdürmek dürüstlük, samimiyet, ulaşılabilirlik, dikkat ve dinlemeye isteklilik anlamına gelir. Sadece çok meraklı görünmemeye dikkat etmelisiniz, bunun dışında oldukça etkili bir yöntemdir.
Aynı şekilde, bir konuşma sırasında göz teması kuran bir kişi, özgüven aşılarken bir yandan da güvenlik duygusu verebildiğini gösterme eğilimindedir. Öte yandan, tersini yapmak, yani birisiyle konuşurken uzağa bakmak veya aşağıya bakmak, genellikle bir güvensizlik işareti olarak anlaşılır.
HAFİFÇE ÖNE EĞİLEREK KONUŞUN
Başka biriyle sohbet ederken duruşunuzu düşünmek isteyebilirsiniz. Bu, özellikle oturuyorsanız önemlidir, çünkü öne eğilmek gerçekten bir fark yaratabilir. Öne eğilmek, karşınızdaki kişiye dikkat ettiğinizi ve söyledikleriyle ilgilendiğinizi gösterir. Aynı zamanda bu duruş, sizinle muhatapınız arasındaki engelleri azaltarak veya ortadan kaldırarak bir özgüven mesajı gönderir.
Öte yandan, geriye yaslanmak, sizinle diğer kişi arasındaki mesafeyi artırarak ilgi veya dikkat eksikliğini gösterir.
BAŞINIZI DİK TUTUN
Genel olarak, başı eğik yürüyen veya başka biriyle konuşurken başını öne eğerek yürüyen insanlar, içe dönük bir kişiliğe sahiptir. Bu duruşlar genellikle özsaygı veya özgüven eksikliği olarak da yorumlanır. Tam tersine, birisi başını kaldırarak yürür veya başkalarıyla konuşursa, bu onların güvenli, kendinden emin ve gururlu biri gibi görünmesini sağlayacaktır.
Sonunda, bu tür duruşların aynı zamanda açıklığı ve dürüstlüğü ifade ettiği gerçeği ortaya çıkıyor, çünkü bu durum, kişi hiçbir şey saklamıyor ve kristal berraklığında olmaktan ve başkaları tarafından okunmaktan korkmuyor gibi bir anlam kazandırır.
DİK BİR DURUŞ BENİMSEYİN
Özellikle bir toplantı veya iş görüşmesi gibi önemli zorluklarla karşılaştığınızda vücut duruşunuza dikkat etmeniz çok önemlidir. Güven vermek istiyorsanız, duruşunuz düz olmalı ve aynı zamanda rahat görünmelisiniz. Bunu omuzlarınızı geriye atarak ve başınızı yukarı kaldırarak yapabilirsiniz. Bu şekilde hem dingin hem de özgüvenli görüneceksiniz. Omuzları öne ve baş aşağı olan kambur, gergin bir duruş tam tersi bir izlenim verir: güvensizlik, utangaçlık ve sinirlilik.
Öte yandan, açık duruştan bahsettiğimizde, bacaklarınızı biraz ayrı tutmaktan bahsediyoruz. Bu aynı zamanda kollarınız için de geçerlidir çünkü bu, açık olduğunuzu ve diğer kişinin ne söylediğine dikkat ettiğinizi gösterir. Buna karşılık, kollar ve bacaklar çapraz veya birbirine çok yakın olan kapalı bir duruş, bunun tersini ifade eder.
ELLERİNİZİ AÇIKTA TUTUN
Bir başkasının kendinize olan güveninizin farkına varmasını istediğinizde, ellerinizi cebinizden uzak tutmalısınız. Bu arada, diğer insanların size güvenmesini sağlamak için de işe yarar. Ellerinizi cebinize sokmak, sinirlilik, güvensizlik ve bir şeyleri saklama veya mesafenizi koruma ihtiyacını gösterir. Bu yüzden onları görünürde ve rahat bir pozisyonda tutmak daha iyidir.
Bilinçli veya bilinçsiz olarak, birisi kendinden emin hissettiğinde, ellerinizin parmakları arasındaki mesafe genellikle daha fazladır, başparmaklarınızı biraz daha yukarı kaldırma eğilimindesiniz ve parmak uçlarınızı birbirine yaklaştırıyorsunuz.
AYAKLARINIZIN DURUŞUNA DİKKAT EDİN
Basit bir ayrıntı gibi görünse de, biraz önemsiz olsa da, başkalarıyla konuşurken ayaklarınızın duruşu ve yönü de önemlidir. Unutmayın, vücudunuzla yaptığınız her şey aslında bir mesaj iletir ve ayaklar da bir istisna değildir.
Çoğu insanın, en iyi arkadaş veya lider olarak gördüğü biri gibi, en çok özdeşleştiği insanlara ayaklarını gösterme eğiliminde olduğuna inanılıyor. Buna dayanarak, ideal olarak, aynı zamanda dik bir duruşu korurken ayaklarınızı hizalı tutmalısınız. Bu, diğer kişiyle ilgilendiğinizi iletmenin iyi bir yoludur. Bu duruş aynı zamanda daha özgüvenli görünmenizi sağlar. Aksine, ayaklarınız dışarıyı göstermeye başlarsa, sinirlilik, endişe, rahatsızlık ve hatta acele edip gitme ihtiyacının bir işareti olabilir.
HAFİFÇE GÜLÜMSEYİN
Nörobilimciler tarafından yapılan bir araştırmaya göre, biriyle konuşurken hafif bir gülümseme ve kaşlarını hafifçe kaldıran insanlar, muhataplarına daha fazla sempati ve güven duyma eğilimindedir.
Genel olarak, destek aradığımızda veya başkalarıyla iletişim kurmaya çalıştığımızda, can sıkıcı, rahatsız veya mesafeli görünen değil, arkadaş canlısı ve dinlemeye istekli görünen birini ararız. Bu nedenle, başkalarıyla sohbet ederken bu kadar basit hareketler aslında çok yol kat edebilir.
KENDİ ALANINIZI OLUŞTURUN
Kendiniz hakkında güvensiz hissediyorsanız veya belirli bir durum hakkında huzursuz ve gerginseniz, kendinizi küçültme eğiliminiz olabilir. Bunu yaparak, daha az korkutucu görünebilir, ancak gerçekte olduğunuzdan daha az kendinize güvenebilirsiniz.
Güvenin imajı olmak istiyorsanız, ihtiyacınız olan alanı işgal etmeye çalışmalı ve onu kullanırken kendinizi rahat hissetmelisiniz. Bunu yapmak bir rahatlık, güven ve güvenlik işareti olarak görülecektir.