Plasenta previa plasentanın yerleşim bölgesindeki sorunlardan kaynaklanan rahatsızlık olduğunu söyleyen Jinekolojik Onkoloji ve Kadın Hastalıkları uzmanı Doç. Dr. İlker Kahramanoğlu, tanı gebelik sırasında konulursa, doğumun sezaryenle yapılması ve annenin yaşayabileceği kanamanın uygun yöntemle önlenmesi gerektiğini belirtti.
GEBELİK SIRASINDA BELİRTİ VERMEZ
Plasenta previanın genellikle gebelik sırasında belirti vermediğini söyleyen Jinekolojik Onkoloji ve Kadın Hastalıkları uzmanı Doç. Dr. İlker Kahramanoğlu, gebelik sürecinde yapılan ultrason görüntülemelerinde detaylı incelemenin oldukça önemli olduğuna dikkat çekti. Bu hastalıkta gebeliğin herhangi bir döneminde ağrısız vajinal kanamalar görülebileceğini söyleyen Doç. Dr. İlker Kahramanoğlu, bazı olgularda, ultrason görüntülemeleri sırasında plasentanın lokalizasyonu ve rahim duvarıyla ve komşu organlarla ilişkisi incelenerek tanı konulabildiğini belirtti.
İLERİ YAŞ DOĞUMLARDA GÖRÜLEBİLİR
Plasenta previanın hastalığını görülme durumunun annenin yaşının 35 yaş ve üzeri olması ile ilgili olduğunu belirten Doç. Dr. İlker Kahramanoğlu, etkili olan diğer faktörler hakkında şu bilgileri paylaştı: "İnfertilite tedavisi gören, önceki gebeliklerinde de plasenta previa hastalığı yaşamış olanlar, düşük ve kürtaj öyküsü olan kadınlar, çoğul gebelik yaşayanlarda, rahim ameliyatı olanlarda, sigara tüketenler ve ileri yaş hamileliklerde Plasenta previa hastalığı görülme ihtimali daha yüksektir." Plasenta previa hastalığının doğum öncesinde tanı konulmasının annenin hayatının kurtulması bakımından oldukça önemli olduğunu söyleyen Doç. Dr. İlker Kahramanoğlu, plasenta previa varlığında doğum şekli sezaryen ile olmasının altını çizdi.
ANNE VE BEBEĞİN SAĞLIĞI TEHLİKEYE GİREBİLİR
Plasenta previa rahatsızlığının anne ve bebek açısından ciddi riskler oluşturduğunu ifade eden Kahramanoğlu, ''Kanama, annenin hayatını riske atar. Aynı zamanda plasenta akreata durumunda plasentanın aşırı yapışık olması, diğer iç organlara da zarar verebilir. Bebek için en büyük riski ise erken doğum ve buna bağlı oluşacak sağlık sorunlarıdır."
Ameliyatın deneyimli olan cerrahlar tarafından gerçekleştirilmesi gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Kahramanoğlu, müdahaleler yetersiz kalırsa, histerektomi (rahmin alınması) gerekebileceğini belirtti.