Doğum kanalında bebeğin ilerlemesini sağlayan rahim kasılmalarının, doğum ağrısının nedeni olduğunu belirten Karaaslan, "Ağrı, vücudun herhangi bir noktasından kaynaklanabilecek sıkıntılı bir algılama durumu. En şiddetli ağrılar arasında da doğum ağrısı bulunuyor. Bu ağrının giderilmesi anne için çok önemli ve güzel bir durumdur fakat doğum eylemini etkilemeden ve bebeğe zarar verilmeden yapılması gerekir. Bunu sağlamak için anneye enjeksiyon yoluyla ağrı kesiciler vermek, bebeğin çıkış yolunu uyuşturmak, anneye anestezik gaz uygulamak gibi yöntemler mevcut." ifadelerini kullandı.
Normal doğumda altın standardın "epidural analjezi" olduğunu vurgulayan Karaaslan, şunları kaydetti:
"Epidural analjezi en çok tercih edilen, en etkili, en güvenli ve en sık kullanılan yöntem. Anneyi sersemletmez ve uyutmaz. Kullanılan lokal anestezik ilaçların dozu ağrıyı kesmeye yeterken annenin motor fonksiyonlarını etkilemez. Normal doğum eylemi ilerlemeyen ve herhangi bir nedenle doğumu sezaryen şekline dönen annelerde önceden takılmış epidural analjezi kateteri sayesinde ekstra bir işleme gerek kalmadan sadece verilen lokal anestezik ilacın dozu arttırılarak ameliyat gerçekleştirilebilir. Anne, yine doğum sırasında uyanık kalacaktır ve bebeğini doğar doğmaz görüp kucağına alabilecek."
Karaaslan, epidural yöntem uygulandığında normal doğum için gerekli doğum sancısı ve kasılmaların devam ettiğini ancak anneyi rahatsız etmediğini belirterek, "Böylece anne, doğuma aktif olarak katılabiliyor. Hem psikolojik olarak rahatlayan hem de sancıyı azaltan bu işlem normal doğumu sağlıkla tamamlama şansını arttırıyor." ifadesini kullandı.
"SANCIYI KONTROL EDİYORUZ"
Pelin Karaaslan, epidural analjezi uygulanırken annelerin, yan yatar pozisyonda dizlerini karnına çekmesi, çenesini göğsüne yaslaması ve sırtını kambur hale getirmelerini istediklerini aktararak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İşlemin her aşamasında annenin hareketsiz kalması çok önemli. Belinin epidural analjezi uygulanacak bölümü antiseptik bir ilaçla silinir ve ince bir iğne aracılığıyla işlemin yapılacağı aralık uyuşturulur. Epidural iğne kullanılarak epidural aralığa girilir ve çok ince yumuşak yapılı bir kateter iğnenin içerisinden aralığa yerleştirilir. İğne çıkartılır ve kateter aralıkta bırakılır. Böylece ağrı kontrolü için gerektikçe ilaç verilerek uzun süreli ağrı kontrolü sağlanabilir. Hareket ettikçe çıkmaması için kateter annenin sırtına bantlanır. İşlem bittiğinde anne sırtüstü yatabilir veya yatak içi hareketleri serbestçe yapabilir."
Uygulandıktan 10-15 dakika sonra ilacın etkisini göstereceğini vurgulayan Karaaslan, "Kateterin yerini doğrulamak amacıyla test dozunda lokal anestezik ilaç verilir. Ağrı kontrolü için gereken doz, rahim kasılmaları düzenli hale geldikten sonra ve rahim ağzı yaklaşık yüzde 60 ila 70 incelip açıklığı 4 ila 5 santimetreye ulaşınca uygulanır. Normal doğum sonrasında da sezaryen sonrasında da, gerek duyulması halinde, kateter yerinde bırakılarak doğum sonrası olabilecek ağrıların giderilmesinde epidural analjeziden yararlanılabilir. İhtiyaç kalmadığında kateterin çekilme işlemi kesinlikle ağrılı değildir." ifadelerini kullandı. Annenin istemediği takdirde epidural yöntemin uygulanmayacağını bildiren Karaaslan, epidural anestezinin uygulanmayacağı durumları, "Annede oluşan genel bir enfeksiyon durumunda epidural uygulanacak bölgede enfeksiyon varsa ve kafa içi basınç artışı olmuşsa epidural anesteziyi kullanmıyoruz. Aynı şekilde kanama ve pıhtılaşma bozukluğu bulunuyorsa ve kan sulandırıcı ilaç kullanılıyorsa da bu uygulamayı yapamıyoruz." şeklinde sıraladı.
YAPILAN HER GİRİŞİMİN İSTENMEYEN YAN ETKİLERİ OLABİLECEĞİNİ HATIRLATAN KARASLAN, ŞUNLARI KAYDETTİ:
"Epidural analjezinin de nadir de olsa yan etkileri ortaya çıkabilir. Anestezi doktorunuz epidural anestezinin faydalarını, risklerini ve istenmeyen etkilerini işlem öncesinde size tekrar açıklayacak ve onayınızı mutlaka alacaktır. Baş ağrısı, tansiyon düşmesi, bacaklarda geçici güçsüzlük, enfeksiyon gibi durumlar nadir olarak görülebilecek komplikasyonlardır."