Doğum sonrası depresyon ile ilgili olarak herkesin deneyimleri aynı olmasa da duygusal ve fiziksel olarak herkes için oldukça zorlayıcı bir sürece dönüşebilir. Bu konuda bilinçli olmak ise annelerin bu süreci en rahat biçimde atlatmalarını sağlıyor. İşte doğum sonrası depresyon ve belirtileri…
ANKSİYETE
Yeni doğum yapmış annelerinin birçoğu kendini paniğe kapılmış hissedebilir. Yalnızca hormonal değişimler nedeniyle değil aynı zamanda yeni doğmuş bir bebeğin yaşamına girmesi ile tüm hayatının farklı bir evresine geçmiş olduğunun bilinci, kadınların kendilerini kaygılı hissetmelerine neden olabilir.
İLGİ KAYBI
Doğum sonrası depresyondan muzdarip birçok yeni anne, koşma, yoga, günlük tutma, arkadaşlarıyla zaman geçirme veya tırnaklarını yaptırma gibi bir zamanlar keyifli buldukları aktivitelere katılma isteklerinin çok daha az olduğunu belirtiyor. Elbette, bu etkinliklerin çoğuna katılmak, günün her saati yeni bir bebeğe bakarken daha zordur. Ancak yeni annelerin, kendilerine hiç vakit ayırmaması, enerjilerinin yüksek oranda düşmesine ve bebekleri ile ilgilenmek için gerekli motivasyonu bulamamalarına neden olabiliyor.
SİNİRLİLİK VE SIKLIKLA RUH HALİ DEĞİŞİMİ
Uzman Dr.Blocker, uykudan mahrum kalındığında herkesin dengede kalmasının zor olduğunu, ancak keskin ve şiddetli ruh hali dalgalanmaları ve kişinin duygularını kontrol edememe hissinin genellikle doğum sonrası depresyonu işaret ettiğini, belirtiyor. Bir bebeğin birçok ihtiyacı ve yaşama adapte olabilme süreci, anneyi kendi yaşamının sınırlarından koparabilir. Bu durum ise sinirli bir ruh haline, sıklıkla değişen duygu durumu ile bir araya gelebilir. Bu nedenle doğum sonrasında ruh halinize dikkat edebilirsiniz. Üstelik kendinizde hissettiğiniz dengesiz ruhsal geçişlerde yardım istemekten çekinmemek, bu süreci çok daha kolay hale getirecektir.
SIK SIK AĞLAMA
Ani ağlama patlamalarının, kısmen doğumdan sonraki haftalarla ilişkili hormonal dengesizliklerden kaynaklandığı düşünülse de doğum sonrası depresyonu olan kadınlarda daha uzun süre devam etme eğilimindedir. Buna ek olarak, doğum sonrası depresyonu olan anneler çoğu kez kendilerini önemli bir sebep olmadan ağlarken bulurlar. Ufak bir eşyanın kaybından, bebeğin ağlamasına kadar oldukça önemsiz konular bile yeni annenin kendini ağlarken bulmasına neden olabilir. Bu durumu gizlemeye çalışmak ise depresyon sürecini daha zorlu hale getirir.
ÖFKE ATAKLARI
Sinirlilik duygularının yanı sıra, birçok anne yoğun öfkeli anlar yaşayabilir ve hatta saatler süren öfke nöbetlerine kapılabilirler. Uzmanlar, bu semptomun oldukça yaygın olduğunu ve genellikle yeni doğum yapmış annenin kendine, diğer aile üyelerine ve hatta bebeğe yönelik öfkeli bir olayla sıklıkla karşılaşabileceklerini söylüyor. Bu nedenle yalnızca annenin değil çevresindeki hemen herkesin doğum sonrası depresyon ile ilgili olarak farkındalık kazanması gerekiyor. Ani öfke nöbetleri geçirdiğinizi hissederseniz, bir uzman yardımına başvurmak yaşadığınız zorlu süreçten kurtulmanıza yardımcı olacaktır.
BEBEKTEN KOPUK HİSSETMEK
Bebeğe karşı ilgi eksikliği veya bebeğin etrafındaki yoğun kaygı, hem anne hem de aile için en rahatsız edici semptomlar arasında bulunuyor. Uzmanlar, ilgili herkes için bunların semptomlar olduğunu ve kişinin anne olma yeteneğinin bir göstergesi olmadığını anlamanın zor olduğunu belirtiyor. Birçok anne hissettikleri duygular nedeniyle bebeklerine kendilerini yakın hissedemiyorlar. Bu nedenle onlardan uzak durmaya çalıştıklarında ise "kötü bir anne" olmanın verdiği endişe nedeniyle sürekli olarak kendilerini suçlu hissedebilirler.
SUÇLULUK HİSSİ
Uzmanlar, annenin doğum sonrası depresyon süresi boyunca hiçbir şeyi doğru yapmıyormuş izlenimine kapıldıkları için çaresizce bir suçluluk duygusuna kapılabileceğini belirtiyor. Bebekleriyle istedikleri kadar vakit geçirememek, onlara yeterince bakamamak veya onlarla istedikleri bağı kurmak için hissetmeleri gerekenleri "hissetmemek" gibi sorunlarla karşılaştıklarında annelerin kendilerini bir suçluluk duygusu içinde buldukları belirtiliyor.
UYKU DÜZENSİZLİĞİ
Doğum sonrası dönemde birçok anne, uyku düzensizliği yaşayabilir. Fakat buradaki en önemli konu, depresyon nedeniyle zihnin hiç dinlenmemesi uyku bozukluğuna şiddetli bir biçimde yol açabilir. Bu ise hem depresyonun kötüleşmesine hem de gün içerisindeki enerji yoğunluğunun azalmasına neden olabilir. Tüm bunlar ise annenin her geçen gün daha kötü hissetmesine neden olabilecek bir süreç haline dönüşebilir.
NASIL YARDIM ALINMALI?
Doğum sonrası depresyon, ne kadar yaygın olduğu fark edilmese de aslında çok sayıda yeni anne bu sorunla tek başına mücadele ediyor. Her kadın semptomları farklı şekilde yaşayabilir. Bu nedenle bir şeyin doğru olmadığını düşündüğünüzde yardıma ulaşmak veya biriyle konuşmak çok önemlidir. Uzmanlar, yaşadığınız semptomları kabul ettiğiniz için endişeli, utanmış veya korkmuş hissedebileceğinizi, ancak bu semptomların bir kadın ve bir anne olarak kim olduğunuzu tanımlamadığını unutmamanız konusunda uyarıyor. Bu nedenle kendinizde hissedeceğiniz bu tip değişiklikler durumunda hem kendi sağlığınız hem de bebeğinizin sağlığı için ihtiyacınız olan desteği elde etmek için uzman yardımına başvurmanız, süreci rahatlıkla atlatmanızı sağlayacaktır.