Satın aldığınız ürünleri son kullanma tarihinden sonra tüketmek ya da yanlış koşullarda saklamak çok ciddi sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle düzenli olarak kozmetik ürünleri gözden geçirmek, kullanılmayanları atmak ve diğerleri dezenfekte etmek oldukça önemli.
ÜRÜNLERİ SOĞUKTA SAKLAYIN
Buzdolabı dendiğinde çoğu kişinin aklına sebze ve meyveler gelir. Ancak buzdolabı güzellik ürünlerini saklamak için de ideal bir ortamdır. Kozmetik ürünlerinizi banyo yerine mutfakta saklamak pek çok yararı beraberinde getirir.
Belirli ürünler gerekli şartlarda saklanmazsa içeriğindeki etken maddelerin yaratacağı etkide azalmalar olabilir ve ayrıca yapılarında da bozulmalar meydana gelebilir. Özellikle koruyucu içermeyen güzellik ürünlerinin buzdolabında saklanması çok daha uzun ömürlü kullanıma olanak sağlar. Cilt üzerine uygulanan bakteri içeren bir ürün, cilt irritasyonuna, enfeksiyona ve olası göz enfeksiyonlarına davetiye çıkarır.
Özellikle jel yapıda veya su bazlı ürünler buzdolabında saklanmalıdır. Bu gruba örnek olarak göz jelleri, yüz mistleri, tonerler ve jel yapıdaki nemlendiriciler ile maskeler verilebilir. Nemlendiricileri buzdolabında tutmak soğuk uygulama yapmanıza olanak tanıyarak şişkinliğin azalmasını ve ciltteki dolaşımı arttırmayı sağlar.
Aynı zamanda gül hastalığından muzdarip kişiler de soğuk uygulamayla ciltlerini nemlendirirken sakinleşmesini de sağlayabilir. Özellikle yaz aylarından buzdolabında saklanan toner de cilt üzerinde ferahlatıcı etkide bulunabilir. Soğukta saklanan yüz maskeleri de serinletici ve yatıştırıcı özellikleriyle gözeneklerin sıkılaşmasına da yardımcı olur.
GÜNEŞ KREMLERİ GÜNEŞTE KALMAMALI
Güneş kremleri buzdolabında saklanması gereken bakım ürünlerinin başında gelmektedir. Cilt koruyucuları çok ısındığında içeriğindeki aktif bileşenler etkilerini kaybediyor ve özellikle güneşin zararlı etkilerinden koruyucu özelliklerini yitiyorlar. Bu nedenle güneş kreminizi çantanızda ya da dolabınızda saklamak yerine buzdolabına koymak önem taşıyor. Sıcak ortamlarda güneş kreminin SPF özelliği yavaş yavaş ortadan kaybolacağı için güneş ışınlarının zararlı etkilerinden de koruyamıyor.
Güneşten korunamayan cilt, özellikle cilt kanseri konusunda büyük bir risk anlamına geliyor. Bu sebeple güneş kremlerinizi serin yerde saklamaya ve son kullanma tarihinden sonra uygulamamaya özen gösterin. Aynı durum güneş sonrası ürünler için de geçerlidir. Güneş yanığı oluştuktan sonra buzdolabında sakladığınız güneş sonrası losyonu da serinletici etkisini arttırarak daha hızlı bir rahatlama sağlayacaktır.
SON KULLANMA TARİHİNE DİKKAT
Satın aldığınız bir ürünü ambalajını açmadan uygun şartlarda saklarsanız ortalama raf ömrü iki yıldır. Eğer ambalajını açtıysanız ve havayla teması olduysa bu süre bir yıla düşmektedir. Bakım ve kozmetik ürünlerinin arkasında ya da altında açıldıktan sonra ne kadar süre içerisinde tüketilmeleri gerektiğini dair bir işaret bulunur. Ürünün altındaki 12 sayısı, açıldıktan sonra bir yıl süreyle tüketilmeye uygun olduğunu gösterir. Ürünün üzerinde son tüketim tarihi yazmıyorsa firmayı arayarak gerekli bilgileri öğrenebilirsiniz.
Akne gibi cilt tedavilerinde kullanılan reçeteli ürünlerin ise en uygun saklama koşulları kutularının içerisindeki reçetede bulunmaktadır. Reçeteli ürün buzdolabında saklanmaya uygun değilse ve soğukta saklarsanız üründe kuruma ve çatlama gibi istenmeyen durumlar meydana gelmesi olasıdır.
RUJLARI HİJYENİK KULLANMAK
Rujlar genelde uzun yıllar kullanılır ama son kullanma tarihi geçmiş rujları kullanmaya devam etmek aslında çok ciddi yan etkilere yol açabilir. Uzmanlar rujları direkt olarak uygulamaktansa bir ruj fırçasıyla uygulamanın daha hijyenik olduğunun altını çiziyor.
Direkt olarak dudağa uygulanan rujlarda bakteri oluşma ihtimali artarken mikroplar için de ideal bir ortam haline geliyor. Rujlarınızı başkalarıyla kesinlikle paylaşmamanız gerekiyor çünkü ruj uçuk virüsünün bulaşmasına neden olabiliyor.
ENFEKSİYONLARA KARŞI DİKKATLİ OLUN
Konu göz ve cilt ürünleri olduğunda da aynı şekilde özen göstermek gerekiyor. Maskaralar ve göz kremleri bakteri ortamına zemin hazırlayabilirler. Bu nedenle birkaç ayda bir değiştirilmeleri büyük önem taşır. bu ürünler arpacık veya göz enfeksiyonlarına yol açabilir. Ayrıca genel bir tahriş oluşturma riskleri de bulunur.
Doğru saklama koşulları sağlandığında yani kuru, serin ve karanlık bir yerde, bu süre bir yıla kadar çıkabilir. Konu fondötenler olduğunda ise son kullanma tarihi geçmiş olanları uygulamaya devam etmek yüzde alerjik reaksiyonlara, kızarıklık ve sivilcelere neden olabilir. Fondötenleri kullanma tarihinden sonra yüzünüze sürmek toksik bir etki yaratabileceğinden bu durumdan her zaman kaçınmalısınız.
FIRÇALARI YIKAMAYI UNUTMAYIN
Kirli makyaj fırçalarını kesinlikle kullanmamalısınız. Kirli fırça ve süngerleri makyaj ürünlerine temas ettirmek bu ürünlerin üzerinde bakteri oluşumunu tetikleyerek raf ömürlerini kısaltacaktır. Aynı şekilde temizlenmeyen fırçalarda da bakteri üreyebilir ve bu fırçayı yüzünüze uygulamak doğrudan bakterileri uygulamaktan farksız olacaktır.
Kirli fırça kullanmanız yüzde sivilceye, tahrişe, kızarıklığa ve kırmızı lekelere yol açabileceği gibi göz enfeksiyonlarına da yol açabilir.