Ayrıca dudaklarımızın altındaki yağ yastıkçıkları zamanla hacmini kaybeder (bu yüzün başka yerlerinde de olur; cilt altındaki yağlar zamanla küçülür ve aşağıya doğru hareket eder.)
Son olarak, cilt aynı zamanda çok fazla nem ve lipit de üretmez. Bu, cildin kuruluğa ve ince çizgilere daha yatkın hale geldiği ve eskisi kadar esnek görünmeyeceği anlamına gelir.
Bu değişiklikler yaşla birlikte kaçınılmaz olabilir, ancak çözümsüz değildir. Aslında şekli ve dolgunluğu geri kazanmaya yardımcı olabilecek farklı yöntemler bulunuyor. İşte dikkat etmeniz gereken 3 adım.
NEMLİ TUTUN
Edinilecek en iyi alışkanlık, sürekli bir dudak balsamı kullanmaktır. Cildi nemli tutmak, yaşlandıkça onu desteklemenin en etkili yollarından biridir. En iyi dudak balsamları cildinizin uzun süre nemli kalmasını sağlar.
DOLGUNLAŞTIRMA ETKİLİ RUJLARDAN DESTEK ALIN
Bu ürünler kalıcı değildir ancak etkileri düzenli kullanımla artar ve devam eder. Bu ürünler dudak çizgilerini yumuşatmaya, belirginliği artırmaya, anında rengi iyileştirmeye ve dolgunlaştırmaya yardımcı olmak için ağırlıklı olarak hyaluronik asit ve B3 vitamini türevlerini içerir.
CİLDİNİZİ KORUYUN
Gerçek şu ki, tüm yöntemleri deneyebilirsiniz, ancak cildinizi günlük olarak korumuyorsanız, bunların pek de bir etkisi bulunmaz.
Cildi nemlendirmek ve beslemek bunun hayati bir parçası olsa da, dikkat edilmesi gereken tek şey bu değildir. Güneşten korunmada dudak bölgesi için sıklıkla unutulan bir adımdır. Korunmasız UV ışınları kolajen kaybında önemli bir faktördür; yüzdeki görünür yaşlanmanın %80'ine kadarını oluşturur. Açık havada vakit geçirirken dudaklarınıza daima güneş koruyucu uygulayın.
Enflamasyon ve oksidatif stres, kollajeni, nemlendiricileri ve lipitleri tüketebileceğinden erken yaşlanmaya yol açan diğer faktörlerdir. Ayrıca bölgeye nazik davranmalı ve aşırı sert malzemelerden kaçınmalısınız. Dudaklar ince ciltli ve hassastır ve çok güçlü malzemeler kullandığınızda tahrişe neden olabilir.