Yamukluğu ile ünlü Pisa Kulesi'nin az bilinen hikayesi ise şöyle…
İtalya'nın Pisa kentinde bulunan Piazza del Duomo'da bulunan kulenin etrafında hep aynı poz verilir: eller katedralin bariz bir şekilde eğimli çan kulesine doğru uzanmış, sanki düzen kuleyi tutmaya çalışıyor.
Eğik Pisa Kulesi, orijinal mimarları bunu hedeflemese de yamukluğuyla en ünlü binalarından biridir. 1173 yılında, orta İtalya'nın Toskana bölgesindek Pisa'daki katedral kompleksi için beyaz mermer bir çan kulesinin inşaatına başlandı.
İnşaatçılar, yaklaşık beş yıl sonra planlanan sekiz katın üçüncüsünü bitirdiğinde, kulenin temeli, yoğun bir kil, kum ve kabuk karışımı olan zeminde bulunduğundan düzensiz bir şekilde temele oturmasıyla, yapı gözle görülür şekilde eğilmeye başladı.
Bundan kısa bir süre sonra, çıkan savaş nedeniyle inşaatı yaklaşık bir asır durdurdu. Bu gecikme, binanın olduğu yere daha da oturmasına izin verdi ve muhtemelen çan kulesinin çökmesini de engelledi.
İnşaat yeniden başladığında, baş mühendis Giovanni di Simone kısa kenara fazladan duvar ekleyerek eğimi telafi etmeye çalıştı, ancak ek ağırlık yapının daha da eğilmesine neden oldu. Kule resmi olarak 1370 civarında tamamlandı, ancak eğimi yalnızca sonraki altı yüzyıl boyunca arttı ve anıtın ayrılmaz bir parçası haline geldi.
Güçlendirmeye yönelik çeşitli girişimlere rağmen, Pisa kulesi yılda yaklaşık 0.127cm hızla eğilmeye devam etti ve bu da onu artan bir çökme tehlikesiyle karşı karşıya bıraktı.
1990'da bu oran 5,5 derece kadar çıkarak en uç noktasına ulaştı. Ancak o yıl ziyarete kapatıldı ve mühendisler onu sağlamlaştırmak için kapsamlı onarımlara başlayarak çanları kaldırıldı.
Çeşitli ek önlemler alınarak bu eğim 4,0 dereceye kadar düşürüldü. Doğrultma işlemi, kule 2001'de yeniden açıldıktan sonra da devam etti ve 2008'de sensörler, toplam 48 cm'lik bir iyileşmenin ardından, eğilme hareketinin durduğunu gösterdi.
Mühendisler şu ankı hali ile Pisa Kulesi'nin bir deprem veya başka bir öngörülemeyen felaket dışında yaklaşık 200 yıl boyunca sabit kalacağına inanıyor.