Sağlıklı beslenme, gebe kalmayı yüzde 30 oranında artırmasının yanı sıra bebeğin cinsiyetinde de önemli bir rol oynuyor. Tüp Bebek ve İnfertilite Derneği (TÜBİD) Saymanı, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Gazi Yıldırım bu kapsamda bebek isteyen çiftlere, önemli önerilerde bulundu.
GEBELİK BAŞARISINI ARTIRIYOR
Prof. Dr. Yıldırım'a, "Beslenmenin yumurta ve spermin kalitesini iyileştirdiği yönünde çalışmalar var mı?" diye sordum. Şu yanıtı verdi: "Çok fazla çalışma var. Gıda takviyelerinin gebe kalmayı artırmada ki oranı yüzde 30 civarında. Özellikle Qenzim Q10 denilen bir molekül var. Bu hem yumurtalık hem sperm parametrelerini güçlendiriyor, gebelik başarılarını artırıyor. Yine D vitamini toplumda eksikliği çok olan bir vitamin. Gıdalardan mikro besinlerin azalmasından dolayı özellikle hem sperm hem yumurta kalitesini arttırmak için gıda takviyelerinin kullanımı arttı. Mikro besinler, hem gebe kalmayı kolaylaştırıyor hem gebeliğin devamını sağlıyor. Tabi her şey biz doktorların kontrolünde yapılması gerekiyor."
3 AY ÖNCEDEN BAŞLANMALI
"Siz erkek veya kız çocuk isteyenlere farklı beslenme önerilerinde bulunuyor musunuz?" sorusuna ise Prof. Dr. Yıldırım, şöyle yanıt verdi: "Evet, beslenme şeklimiz hem gebe kalmayı hem de bebeğin cinsiyetinde önemli bir rol oynuyor. Hamile kalmadan en az 3 ay önce başlanacak bir diyetle, kız çocuk ya da erkek çocuk sahibi olmak yüzde 80 oranında mümkün. Kız çocuk isteyenler, et ürünlerini kısıtlı tüketmeli, tuzsuz yemeli, ekşi tüketmeli. Erkek çocuk isteyenler, tatlı ve tuzlu yemeli."
İŞTE CİNSİYET BELİRLEYEN O BESLENME ÖNERİLERİ
Prof. Dr. Yıldırım, erkek çocuk ve kız çocuk isteyen çiftlere şu beslenme önerilerinde bulundu:
ERKEK ÇOCUK İSTEYENLER
TATLI: Meyveler ve sebzeler de tatlı oranı önemli. Sütlü tatlılar tercih edilebilir.
TUZ: Eğer sağlık açısından bir sakıncası yoksa tüm gıdalar mümkün olduğunca tuzlu olarak tüketilmelidir.
İÇECEKLER: Çay, kahve, taze meyve suyu.
SÜT VE PEYNİRLER: Tereyağı, sütsüz kremalar tüketilebilir.
ET: Tüm etler ve şarküteri istenildiği kadar tüketilebilir.
BALIK: Özellikle tuza basılmış ve kurutulmuş balıklar tüketilmesi tavsiye edilir. Tuzlu morina, tütsülenmiş ringa, tütsülenmiş mezgit balığı, kullanılabilir. Konserve halinde sardalye, somon, ton, uskumru balığı tüketilebilir.
YUMURTA: Haftada 1 veya 2 kez başka gıdaların içinde kullanılabilir.
TAHILLAR: Pirinç, un, irmik kullanılması serbesttir. Normal ekmek, süt içermeyen bisküviler, tuzlu aperitif bisküviler (içinde peynir olmayacak) tüketilebilir.
SEBZELER: Lahana, kuru fasulye, nohut, bakla, mercimek, mısır istenildiği kadar tüketilebilir.
MEYVELER: Bütün meyveler tüketilebilir. Kurutulmuş meyvelerden erik, üzüm, hurma, incir, kestane ve kayısı kurusu önerebiliriz.
BAHARATLAR: Sarımsak, anason, kişniş, kimyon, köri, defne, yenibahar, zencefil, Hindistan cevizi, kırmızı biber, karanfil ve nane.
KIZ ÇOCUK İSTEYENLER
MEYVELER: Taze olarak ya da komposto olarak tüketilebilir. Daha çok ekşi meyveler tercih edilmelidir.
İÇECEKLER: Süt, günde en az 1 litre kullanılması tavsiye edilir.
ET: Günde en fazla 130 gram tüketilecek. Sığır, dana, kümes hayvanları, sakatat, kuzu, koyun eti.
BALIK: Günde en fazla 130 gram tüketilecek. Taze balık veya dondurulmuş balık tuzsuz olarak, haşlanmış şekilde tüketilecek.
YUMURTA: Tüketilmesi serbest ancak tuz ve peynir kullanılmayacak.
SÜTLÜ GIDALAR: Tuzsuz tereyağı, yoğurt tüketilebilir. Ama tüm peynirler ve dondurma yasak.
EKMEK: Tuzsuz ekmek, evde ekmek yapıIıyorsa maya kullanılmayacak.
TAHILLAR: Pirinç, makarna, irmik, un, mısır nişastası kullanılması serbest. Kuru bakla, fasulye, mercimek ve nohut ise tüketmeyin.
SEBZELER: Patates; günde en fazla 150 gram haftada en fazla 3 kez serbest. Havuç, taze fasulye, şalgam, soğan, pırasa, bezelye, salatalık, turp, biber (15 günde bir ) tüketilmelidir.
KURU YEMİŞ: Ceviz, fındık, badem ve fıstık tuzsuz olarak tüketilebilir.
TUZ: Tüm gıdaları tuzsuz tüketmeyi öneriyoruz.