Sıcaklıkların yükselmesiyle açık havada geçirilen saatlerin arttığını belirten Kılınç, "Bu durum 'yaz hastalıkları' olarak adlandırdığımız güneş çarpmasından enfeksiyonlara, böcek ısırmasından besin zehirlenmelerine kadar birçok tatsız durumu beraberinde getiriyor." ifadesini kullandı.
Uzun süre güneşe veya yüksek sıcaklıktaki ortamlara maruz kalmanın, vücut ısısının terlemeyle dengelenememesine ve sıcak çarpması denilen durumun ortaya çıkmasına neden olduğunu aktaran Kılınç, sıcak çarpmasının ilk belirtilerinin terli ve soğuk cilt, bitkinlik, susama hissi, kas krampları, baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı, kusma, idrar koyulaşması olarak sıralanabileceğini bildirdi.
Kılınç, sıcaklığın artmaya devam etmesi halinde cildin kuru sıcak ve kırmızı bir hal alacağını, vücut ısısının yükseleceğini, solunum ve nabzın hızlanacağını, davranış bozukluğu ve bilinç bulanıklığının gelişeceğini kaydetti.
Aşırı sıcaklar nedeniyle gıdaların iyi saklanamayabildiğini belirten Kılınç, yetersiz hijyenden kaynaklanan bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal gibi şikayetlerle ortaya çıkan besin zehirlenmelerine de yaz aylarında sıkça rastlandığını vurguladı.
BAKIMSIZ KLİMALARA VE PİKNİKTE BÖCEKLERE DİKKAT
Serpil Kılınç, yaz mevsiminde klima bakımları tam yapılmayan ortamlarda bulunmanın öksürük, burun akıntısı, yaygın kas-eklem ağrısı, baş ağrısı, yüksek ateşle seyreden atipik enfeksiyonlara neden olabildiğini belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ayrıca, yazın açık havada, piknik yerlerinde, yeşil alanlarda bulunmak böcekler aracılığıyla bulaşan hastalıkların görülme sıklığının artmasına sebep oluyor. Sivrisinek ısırması sıtma hastalığının yaygın olduğu bölgelerde oldukça tehlikeli. Arı sokması alerjik reaksiyona neden olabileceğinden dikkatli olunması gerekiyor. Kene ısırması, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına sebebiyet veriyor."
Aşırı sıcakların tetiklediği kronik hastalıklara değinen Kılınç, özellikle sıcaklığın, kalp ve damar hastalıkları açısından riski yükselttiğini, sıcak hava ile birlikte bacak ve kollardaki damarların genişleyerek dolaşımda yavaşlamaya ve kalp hızında artışa neden olduğunu aktardı.
Kalp hızının artmasının kalp krizi riskini artırdığını vurgulayan Kılınç, sıvı kaybının artmasının idrar yolu enfeksiyonu, taş oluşma riskinin artması, akut böbrek yetmezliği gibi birçok ciddi sağlık problemine yol açabildiğini, nem oranının yükselmesinin ve ani ısı artışlarının migren ataklarını tetiklediğini kaydetti.
YAZ AYLARINDA HASTALIKLARDAN KORUNMAK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER
Serpil Kılınç, yaz aylarında görülen hastalıklardan korunmak için dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıraladı:
"Güneşin yoğun olduğu zamanlarda dışarıda bulunulmamalı. Dışarı çıkarken gözlük ve şapka takılmalı. Uygun faktörlü güneş koruyucuları kullanılmalı. İnce ve açık renkli kıyafetler tercih edilmeli ve bol sıvı tüketilmeli. Yiyecekler buzdolabında belirli bir ısının altında saklanmalı ve pişirildikten sonra hemen tüketilmeli. Kabuklu meyveler yıkanılsa bile soyarak yenilmeli. Hijyen kurallarına dikkat edilmeli. Havuza girmeden önce ve çıktıktan sonra mutlaka duş alınmalı. Yaz aylarında güneşin geç batması nedeniyle yeme, içme ve uyku düzeninde değişikliğe gidilmemeli. Spor serin ortamlarda yapılmalı ve ağır egzersizlerden kaçınılmalı."