Gülbanu Canbaloğlu, kolon kanserinin bir diğer adıyla kalın bağırsak kanserinin dünyada ve ülkemizde ciddi bir sağlık sorunu olduğuna dikkati çekti.
Canbaloğlu, Sağlık Bakanlığı'nın kanser istatistikleri kayıtlarına göre kolon kanserinin görülme sıklığı olarak hem erkeklerde hem de kadınlarda 3'üncü sırada yer aldığını ifade ederek, "Türkiye'de her yeni görülen 100 kanser vakasının yaklaşık 10'unu kolon kanseri oluşturuyor. Kolon kanseri, kansere bağlı ölümlerde 3'üncü sırada yer alır. Kolon kanserlerinin yüzde 90'ı 40 yaş üzerinde görülür. Ancak hastada genetik geçişli bir kolon kanseri sendromu varsa daha erken yaşta da gelişebilir." ifadelerini kullandı.
Belirtileri arasında bağırsak alışkanlıklarında değişiklik, bağırsakta tam boşalamama hissi, makattan kanama, karın ağrısı, kilo kaybı, kansızlığa bağlı halsizlik, çabuk yorulmanın görülebildiğine işaret eden Canbaloğlu, şunları aktardı:
"Eğer ileri evre hastalık varsa metastaz yaptığı organa bağlı bulgular tabloya eklenebilir. Örneğin; karaciğere metastaz yaptıysa sarılık gelişebilir. Başta obezite olmak üzere ailede kolon polibi veya kolon kanseri hikayesi, hastada daha önceden kolon polipi saptanması, ülseratif kolit veya Crohn gibi inflamatuar bağırsak hastalıkları, hastada genetik geçişli kolon kanseri sendromu olması, sigara dahil tütün ürünleri kullanılması, fazla alkol tüketimi kolon kanseri riskini arttırır. Ayrıca yaş arttıkça hem kolon polipi hem de kolon kanseri riski artar."
Canbaloğlu, kolon kanserinin erken evrede teşhis edildiğinde büyük ölçüde tedavi edilebildiğini belirterek, "Kolon kanseri tarama programlarının hastalığa bağlı ölüm ve komplikasyon riskini azalttığı tüm dünyada kabul edilen bilimsel bir gerçektir. Tarama yapmanın amacı, kolon kanseri öncüsü lezyonların ve varsa kanser tanısının erken dönemde tanınması ve tedavisidir. Kolon kanserlerinin çoğu kolon poliplerinden gelişmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
"ERKEN TANI ALAN HASTALARDA DA TEDAVİ BAŞARI ORANI İLERLEMİŞ VAKALARA GÖRE YÜKSEKTİR"
Kolon kanseri taraması için dışkıda gizli kan testi ve kolonoskopinin kullanıldığını aktaran Canbaloğlu, Kolonoskopi sayesinde henüz kansere dönüşmeden polipleri saptamak ve kolonoskopi esnasında polipi çıkartarak kanser gelişme riskini önlemenin mümkün olduğunu ifade etti.
Canbaloğlu, polip zemininde kanser gelişmişse bile henüz belirti vermeden kolonoskopi yapıldığından sıklıkla kolon kanserinin erken evrede tanısı ve tedavisinin mümkün olduğuna işaret ederek, şu ifadeleri kullandı:
"Erken tanı alan hastalarda da tedavi başarı oranı ilerlemiş vakalara göre yüksektir. Klasik bilgi herhangi bir bulgu olmasa bile 50 yaşında tarama amaçlı kolonoskopi yapılması yönündedir. Ancak yeni yayınlanan kılavuzlarda kolonoskopik tarama yaşı 45 olarak önerilir. Ancak ailede birinci dereceden yakınınızda 60 yaş ve üstü gelişmiş kalın bağırsak kanseri veya polip hikayesi varsa taramaya başlama yaşı 40 yaştır."
Poliplerin çıkarılsa bile yıllar içinde tekrar gelişebildiğini vurgulayan Canbaloğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Daha önceden polip çıkarıldıysa veya ailede kolon kanseri, kolon polipi hikayesi varsa belirli zaman aralıklarında kontrol kolonoskopileri gerekir. Dirençli kabızlık, uzun süren ishal, demir eksikliğine bağlı kansızlık, dışkıda gizli kan pozitifliği, dışkılama esnasında kan gelmesi, dışkının kalem gibi incelmesi, karın ağrısı ve kilo kaybı gibi alarm bulguları olanlarda ise yaşa ve aile hikayesine bakılmaksızın hemen kolonoskopi yapılmalıdır.
Ülseratif kolit, Crohn hastalığı olanlarda kolon kanseri gelişme riski hastalık süresi, tutulan bağırsak segment uzunluğu ile ilişkili olduğundan uygun tarama programını doktorunuz belirleyecektir. Genetik geçişli ve sindirim sisteminde poliplerle giden bir hastalığınız varsa size özel takip programı, genetik danışmanlık alma ve kolonoskopi planı için mutlaka doktorunuzla görüşmelisiniz. Kolon kanserinden korunmada atılacak en önemli adım tarama yapılmasıdır. Ayrıca sigara ve alkol kullanmama, sağlıklı kiloda kalma, meyve sebzeden zengin beslenme, posalı beslenme, düzenli fiziksel aktivite kolon kanseri riskini azaltır."