Türkiye şampiyonalarında birçok şampiyonluğu, derecesi olan biri İlayda Yağmur Yılmaz. Türkiye'de kendini çoktan ispat etti. Avrupa'ya çıkabilmek içinse senelerce mücadele etti. Hatta bu mücadeleyi verirken Türkiye'de kadın motosiklet yarışçısı kalmadı. Hepsi pes etti. Yarışan bir tek o vardı. Türkiye'nin ilk ve tek kadın milli sporcusu kadın motosiklekçisi İlayda Yağmur Yılmaz şimdilerde Avrupa Şampiyonluğu hatta Dünya şampiyonluğu hayali kuruyor, oralarda yarışıyor. İlayda bize maceralı yolculuğunu anlattı:
- Motosiklet yarışçısı olmak hep hayaliniz miydi?
- Marmara Üniversitesi İşletme bölümünü bitirdim, Harvard Business School'a gitme hayalleri kuruyordum. Bu arada önce özel ders vermeye başladım, köpek gezdiriciliği yaptım, konser organizasyonlarına başladım, 19 yaşımda ise ilk cafe-restaurantımı açtım iyi bir borçla ve organizasyon firmamı kurdum. O arada Boğaziçi'nde de marketing üzerine bir eğitimimi tamamladım.
Ticarette mutlu hissediyordum. O dönemlerde önce babam sonra da ablam kansere yakalanınca ve bir de küçük kardeşim Deva Su da olunca burada kaldım. Lisede okurken de annem kansere yakalanmıştı. Ailemle olmak istedim. 21 yaşımda ilk motosikletimi alıp her geçen gün motosikletin bana hissettirdikleri ile yüzleştikçe, yavaş yavaş planlarım ve hayat yolum değişmeye başladı.
- Bu zamana kadar en yüksek ne kadar hız yaptınız?
- 308 km hız gördüm ama ne yarışta ne de profesyonel olarak kullanmaya başladıktan sonra. Daha ilk senelerimdi ve bir arkadaş grubuyla yazılım atılmış bir motosiklet üzerine konuşuyorduk, ben çok zayıf olduğum için benimle daha yüksek hıza çıkabilir diyorduk. Şu anki bilincim olsa trafiğe açık bir alanda böyle bir şeyi asla denemem ki trafikte sürat de yapmıyorum asla.
- İlk motosiklete bindiğiniz anı anlatır mısınız?
- Bir arkadaşımın babasında görmüştüm ilk motosikleti. Rica ettim biraz gezdirir mi beni diye... 19 yaşımdaydım. Motosiklet hareket eder etmez suratıma hissettiğim rüzgar beni mest etmişti. Ve daha hızlı sürer misin diyordum sürekli. O gün o motosikletten indiğim an, kesinlikle motosiklet alıyorum diye karar verdim. Rüzgarı yüzümde hissetmek... Buydu ilk motosikletimi aldıran duygu.
- Motosiklet almaya karar verdiğinizde evde bu durum nasıl karşılandı?
- Tabii ki kıyametler koptu. Ben bir anda motosiklet istiyorum diye ortaya çıktım. O zaman tepkilerine o yaşımda çok kızmıştım tabi ki, ama şimdi düşününce hak veriyorum. İlk motosikletimi almak için iki sene bekledim. 6 bin 300 TL'ydi. Para biriktiriyordum sürekli. İstanbul gibi bir yerde okurken süreç uzuyordu. 21 yaşımda aldık.
- Motosiklet kullanan bir kadın erkeklere ürkütücü geliyor mu? Ne de olsa onlar bazı konularda daha üstün olduklarını ispat etmek isterler...
- Öyle düşünen bi erkek varsa, bence ürksün zaten. Anahtarını alırız (gülüyor)... Tabii ki oluyor, pistte, profesyonel insanlar arasında...
Gerçek sporcu ahlakına ve bilincine sahip olan insanlar arasında olmuyor böyle şeyler. Ama genel olarak iddalaşan da çok oluyor, aynı anda sürene kadar küçük gören de oluyor. Fakat kaskı taktıktan sonra kadın-erkek fark etmiyor, pilotluk söz konusu orada.
- Motosiklete keyif için binmek ayrı yarışlara katılmak ayrı... O noktaya nasıl geldiniz?
- Günlük hayatımda sürmek için gece uykuya yatarken bile üç saat sonrasına alarm kuruyordum, gece de kalkıp biraz sürüp uyuyayım diye. Her fırsatta, yağmur, çamur, kar, soğuk... Sürekli motosiklette olmak istiyordum. Spor da hep hayatımda olduğu için, sporla en büyük tutkumu birleştirmek gayet hoş gözüktü yüreğime...
YARIŞ İÇİN ÇEKTİĞİM KREDİ ÖDEMESİ YENİ BİTTİ
- Türkiye'de bu sporu yapan motosikletçilerin yaşadığı zorluklar neler?
- Türkiye'de en büyük zorluk pistimiz yok. 2023 senesinde Türkiye Şampiyonası olup olmayacağını konuşuyoruz biz bu günlerde.
Bu ülkenin Toprak Razgatlıoğlu gibi bir SBK Dünya Şampiyonu ve Kenan Sofuoğlu gibi bir Dünya şampiyonu da var ama bu ülkenin maalesef yeni sporcular yetiştirecek pisti yok, pistleri olması gerekirken, akademileri olması gerekirken...
- Kaza atlattınız mı? Bu kaza sizde korku yarattı mı?
- Çok kaza atlattım tabi ki ama benim ilginçtir en kötü kazam attan düşünce oldu. Hatta bir kış turundaydım, -20 lerde motosiklet sürüyordum. Sağ salim döndüm ve ertesi gün ata binmeye gittim. Ata da düzenli biniyordum ve binicilik sporunu da çok severim, engel atlamak da çok keyifli. Annem de "Heh şöyle motosiklet ne ya, git ata bin kuzum" demişti evden çıkarken... O gün attan düştüm, altı kaburgam ve omurgam kırıldı.
- Yurtdışındaki yarışlara giderken bütçeyi nasıl buluyorsunuz?
- Avrupa Şampiyonasına ilk katılım hakkı kazandığımda pandemi vardı, bir ay kala gidebileceğimi öğrendim.
Tabii ki maddi olarak da hazırlıksızdım, sponsor da bulamadım ve kredi çektim ilk ödemeyi yapmak için. Süreç içinde sponsorlarım geldi, hikayeme destek olmak için. İki kredi daha çektim. Bu yıl, üç sene başladığım Avrupa şampiyonasının kredilerini daha yeni ödemeyi bitirdim. Başarılı bir ticari hayatım var, kendi işletmelerim var, ticaretle uğraşıyorum. Kazandığımın hayati ihtiyaçlar hariç hemen hepsini bu sporu yapabilmek için harcıyorum. Kendi cebimden İstanbul'da iki ev parası harcadım. Araba almadım, kiralık arabaya biniyorum. İveco sporsor oldu bir minibüs verdiler, onu motokaravan yaptık.
- Motosikletiniz sizin bir uzvunuz gibi oldu mu? Ona gözünüz gibi bakar mısınız?
- Tek motosikletim varken olaya daha duygusal bakıyordum, bazı geceler mat alıp yanında uyuyordum. Bazen 20.kattaki evime çıkartıyordum yanımda dursun diye. Yıkama seanslarım saatler sürüyordu, bebek gibi yıkayıp kurutuyordum. Ama sayıları artınca çok öyle olmuyor... Eskiden motosikletime taş gelip çizilse ağlardım, ama şimdi sürekli düşüyoruz, sürekli bir yerleri kırılıyor, hasar alıyor. Alıştım o süreçlere.
- Bugüne kadar elde ettiğiniz başarılar neler? Bundan sonrası için hayalleriniz ne?
- Benim bu yolculuğumla birlikte bir çok genç kız motosiklet sürücüsünün ufkunda bi pencere açıldı. Sayısız kız kardeşimin hayatına dokundum. Benim girişimimle bir organizasyon başladı, 2 sene içinde 40 tane kadın sürücüyü pistlerle tanıştırdık, hala aktif devam edenler var. Melisa ve Mimoza diye iki kız kardeş var. 5 ve 8 yaşındalar şu an. Crossta yarışıyorlar, bayrağı benden devralıp devam etmek hayalleri ve onlarla her fırsatta antrenman yapıyoruz.