Özellikle sonbaharda bireylerin su tüketimi yaza oranla büyük ölçüde düşmektedir. İlk olarak size önerim gün içerisinde su tüketiminizi azaltmamanız olacaktır. Günde en az 2-2,5 litre su tüketmeyi alışkanlık haline getirin. Susuz kalarak metabolizmanızı yavaşlatacağınızı unutmayın. Havaların yavaş yavaş soğuması ile mevsimsel hastalıklar tekrardan kendini gösteriyor. Vücut direncinizin düşmesine izin vermeyin. Sofralarınızda sonbahar meyve ve sebzelerini eksik etmeyin. Mevsiminde tüketilen meyve ve sebzelerin besleyici değerleri daha yüksektir. Ayrıca meyve ve sebze tüketimi içerdikleri antioksidan maddeler sayesinde bağışıklığın güçlenmesine katkı sağlar.
Eylül ayı sebze ve meyveleri: Mantar, bamya, kabak, patlıcan, dolmalık yeşil biber, kereviz, barbunya, şeftali, incir, mürdüm eriği, hünnap, üzüm.
Ekim ayı sebze ve meyveleri: Karnabahar, havuç, pırasa, kıvırcık, ıspanak, lahana, kırmızı turp, mandalina, greyfurt, nar, armut, muz.
Kasım ayı sebze ve meyveleri: Balkabağı, brüksel lahanası, patates, pancar, pazı, ayva, portakal, kivi, nar, elma, kestane.
- Bağışıklığınızı güçlendirmek için omega-3 yağ asitlerinden zengin besinlerin tüketimi arttırın. Haftada en az 2 gün taze balık tüketin. Ceviz, keten tohumu, avokado, chia tohumu ve soya fasulyesi gibi besinlerin de omega-3 kaynağı olduğu unutulmamalıdır.
- Kapalı havalar kimi insanda huzursuzluk ve üzüntü gibi duygulara neden olur. Seratonin hormonunun arttırılması adına muz, fındık, badem veya 1-2 parça bitter çikolata tüketebilirsiniz.
- Günlük C vitamini ihtiyacınızı karşılamaya özen gösterin. Salatalarınızı limonla tatlandırın, öğünlerinizde yeşilliklere yer verin veya mandalina gibi C vitamininden zengin meyveleri ara öğünlerinizde mutlaka tüketin. Özellikle sigara içiyorsanız C vitamini tüketiminizi arttırın.
- Günler kısaldığı için D vitamini ihtiyacımızı karşılamak daha zor hale geliyor. Mutlaka D vitamini seviyenize baktırın ve uzman önerisiyle takviye kullanmaya başlayın.
- Demir eksikliğinin iştahsızlık, yorgunluk veya anemi gibi problemlere yol açmasının yanı sıra bağışıklığın düşmesine neden olur. Kırmızı et, yumurta, hindi, kuru meyveler, kurubaklagiller ve kuru yemişlerin demirden zengin olduğunu bilinmelidir.
- Antioksidan alımınızı arttırmak adına A vitamininden zengin yeşil yapraklı sebzeler, havuç, yumurta; E vitamininden zengin bitkisel yağlar, yağlı tohumlar; selenyumdan zengin deniz ürünleri; magnezyumdan zengin badem, fındık, muz, kurubaklagiller, yeşil yapraklı sebzeler; çinkodan zengin et, bulgur, süt, yumurta, badem ve ceviz gibi besinlere beslenmede yer verilmelidir.
- Sıcak kahve tüketimi bu dönemde oldukça artmaktadır. Kahvenize ekstra eklediğiniz krema veya süt tozlarının sizde kilo artışına neden olacağını unutmayın.
- Havaların soğuması ile su tüketimi ve fiziksel aktivite azaldığından dolayı kabızlık problemi ile karşılaşma oranı artmaktadır. Ara öğünlerinize kuru erik eklemeyi, salatalarınızın üzerine zeytinyağı gezdirmeyi veya akşamları yatmadan kefir tüketmeyi deneyebilirsiniz.
- Çorba tüketimi soğuk havalarda vazgeçilmez olsa da 1 kepçe çorbanın 1 dilim ekmeğe eşit olduğu unutulmamalıdır. Çorbalara krema ve bulyon eklememeye özen gösterin. Hazır çorba tüketiminden uzak durun.
- Vücudun yağlanmasını önlemek adına kendinizi haftalık egzersiz programı oluşturun.