Romatizmal hastalıkların tipik bir özelliğinin kalıcı sistemik iltihaplanmanın, yüksek kardiyovasküler risk ile ilişkili olduğunu, metabolik bozukluklara ve kas kaybına yatkınlık yarattığını belirten Fizyoterapist Çağıl Ertürk, "Bu bozukluklar, fiziksel aktivitenin azalmasına, iltihaplanmanın şiddetlenmesine ve bir kronik hastalıklar ağının gelişmesine yol açarak kronik iltihaplanmanın 'kısır döngüsünü' oluşturabilir" diye konuştu.
KRONİK HASTALIKLARIN GELİŞİMİNİ DAHA DA ARTIRABİLİR
Ertürk konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kalıcı sistemik iltihaplanma, romatoid artrit ve sistemik lupus eritematozus gibi iltihaplı romatizmal hastalıkların tipik bir özelliğidir. Kronik inflamasyon, insülin direnci, dislipidemi, hızlandırılmış damar tıkanıklık problemleri ve dolayısıyla tip 2 diabet, kardiyovasküler hastalık ve demans gibi kronik hastalıklar ağına yatkınlık yaratır. Hastalığa özgü semptomlar, inflamatuvar romatizmal hastalığı olan hastaların hareket kabiliyetini, fiziksel aktivitesini ve fiziksel kapasitesini olumsuz etkileyebilir. Fiziksel hareketsizlik, iç organlarda yağ birikimine neden olabilir ve b, kronik inflamasyonun 'kısır döngüsünde' kronik hastalıkların gelişimini daha da artırabilir."
"EGZERSİZ SIRASINDA MİYOKİN PROTEİNİ SALGILIYOR"
İskelet kasının egzersiz sırasında miyokin adı verilen proteinleri salgılayarak diğer organlarla iletişim kurduğunu söyleyen İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi'nden Fizyoterapist Çağıl Ertürk, "Bazı miyokinlerin, her egzersiz seansında iltihap önleyici yanıtlar oluşturduğu ve kardiyovasküler risk faktörlerinde uzun vadeli egzersizle sağlanan iyileşmelere aracılık ettiği ve dolaylı bir iltihap önleyici etkiye sahip olduğu düşünülüyor. Bu nedenle, fiziksel aktivitenin iltihap yollarını şiddetlendirebileceği korkusunun aksine, egzersizin romatizmal hastalıkları olan hastalar için potansiyel bir tedavi" şeklinde konuştu.