İlişki kurarken hayal ettiğimiz o romantik anlar, sevgi sözcükleri… Fakat bazı şeyler rutine oturduktan sonra eşlerimizle ilgili ilginç bir şeyin farkına varabiliriz. Bazı alışkanlıkları, huyları veya rahatsız olduğumuz özelliklerinin ebeveynlerimizle ortak olması…
https://www.instagram.com/p/Cuq4I65An0L/
Evimizde gördüğümüz ilişkiler, bizim aşkı anlama şeklimize dönüştüğü için sevgiyi anlama şeklimiz de bilinçsizce beynimizde bu "ilişki şablonunu" oluşturuyor.
İngiliz Psikolog John Bowlby tarafından geliştirilen "Bağlanma Teorisi"; çocukların ebeveynleriyle kurdukları ilişkilerin yaşamları boyunca devam eden bir döngü olduğunu keşfetti. Bu teoriye göre; eğer anne babanızla "güvenli bağlanma" yaşadıysanız, kendine güvenen, kendini ifade edebilen bireyler olabilir ve ilişkilerinizde de sizin için "yanlış olanı" görebilirsiniz.
Fakat eğer ebeveynlerle duygusal yakınlık yeterince kurulamadıysa eş seçiminde "alıştığınız yüzeysel, güvenilmez veya dengesiz" kişileri seçebilirsiniz. Örneğin; anne-babanız arasında aldatmayla karşılaştıysanız bu durum güven algısını bozar; eş seçiminde yine "güven vermeyen" kişilere eğilim gösterebilirsiniz.
Asıl ilginç olansa; olumsuz deneyimlere sebep olmalarına rağmen, bu kişileri tercih etmemiz. Bunun sebebi; "tanıdıklık hissinin verdiği güven duygusu!" Burada aynı zamanda doğru insanı bulmanın formülü de yatıyor. Kendinize şu soruyu sorun; "geçmiş yaralarımı tekrarlamalı mıyım yoksa yeni bir sayfa mı açmalıyım?"