Doç. Dr. Özlem Şahin Balçık, bilgilendirmede bulundu. Lenfomanın tanımını yapan Doç. Dr. Balçık, "Tıbbi adı 'lenfoma' olan lenf kanseri, lenfosit denilen kan hücrelerinin lenf bezlerinde aşırı çoğalması sonucu ortaya çıkan bir hastalık olarak tanımlanıyor. Kadınlarda erkeklere oranla daha çok rastlanan lenfoma, çocukluk çağında da en sık karşılaşılan kanser türleri arasında yer alıyor" diye konuştu. Lenfomanın kemoterapi ile tam şifa elde edilebildiği anlaşılan ilk kanser türü olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Balçık, "2. Dünya Savaşı sırasında lenfoma (lenf bezi kanseri) hastası olan askerlerin kimyasal silah olarak kullanılan hardal gazına maruz kalmalarını takiben lenf bezlerinde küçülme olması, tıp tarihinde bir devrim etkisi yapmıştır. Böylece bir kanser türünün ilaç tedavisi (kemoterapi) ile tam olarak iyileşebileceği (kür) görülmüştür" şeklinde konuştu.
"LENFOMA TEDAVİSİNDE YENİLİKLER OLDU"
Lenfomanın; hodgkin ve hodgkin dışı olmak üzere iki ana tipi bulunduğunu belirten Doç. Dr. Balçık, şöyle devam etti:
"Günümüzde birçok farklı kanser türü cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi gibi metotlar tek başına veya birlikte kullanılarak tedavi edilebilmektedir. Son yıllarda teknolojik gelişmelere paralel olarak lenfoma tanı ve tedavisinde de çok sayıda yenilik olmuştur. Özellikle kanser hücresini tanıyan ve sadece kanser hücresini yok eden akıllı ilaçlar geliştirilmiştir. Bu ilaçlar tek başlarına veya diğer kemoterapi ilaçları ile birlikte kullanılmaktadır. Kanser aşısı ve kansere yönelik hücresel tedaviler ile ilgili çalışmalar halen devam etmektedir."
"NEDENSİZ ATEŞ VE TERLEMEYE DİKKAT"
Tüm kanser türlerinde olduğu gibi lenfomalarda da erken teşhisin hayat kurtardığına dikkat çeken Doç. Dr. Balçık, lenfomanın belirtilerini şöyle anlattı:
"Lenfoma herhangi bir enfeksiyon durumu olmaksızın boyun, koltuk altı ve kasık bölgelerindeki lenf bezlerinde oluşan genellikle ağrısız, büyümeye devam eden şişlik; herhangi bir enfeksiyona bağlı gelişmeyen ve sebebi belli olmayan ateş; pijamaları ve yatak çarşaflarını bile değiştirmeyi gerektiren aşırı gece terlemesi ve 6 ay gibi bir sürede kilo verdirici diyet tedavisi olmadan kişinin normal kilosunun yaklaşık yüzde 10'unu kaybetmesine yol açan istem dışı ve hızla kilo verilmesi gibi şikayetlere yol açabilir. Bu şikâyetleri olan hastalar erken dönemde hekime başvurdukları takdirde hastalık erken evrede yakalanmakta ve daha az sayıda tedavi kürü ile şifa elde edilebilmektedir. Böylece kemoterapi ardından ileride oluşabilecek yan etkiler en aza indirilebilmektedir."