Sümerler, yazının olduğu gibi makyajın da icadında büyük bir adım attı ve "dudaklarını renklendirmeye" başladılar. Değerli taşları ezerek yüzlerini, özellikle de dudaklarını ve göz çevresini süslemek için kullandılar.
https://www.instagram.com/p/CwerWCCse5B/?hl=tr
Fakat en ilginç bilgilerden biri; Eski Mısır'ın en önemli isimlerinden Kraliçe Kleopatra'nın "böcekleri ezerek" dudaklarında kırmızı rengi yakalamaya çalışması. Üstelik kırmızı ruj, antik dönemlerde yalnızca güzelliğin değil, toplumsal statünün de göstergesiydi.
Rujun ilk katı halinin bulunması ise; tamamen bir tesadüftü! Orta Doğu'da, MS. 9'da Arap bilim insanı Abulcasis, katı bir parfüm yapmak için stok yaparken renklerle deneme yapınca "yanlışlıkla" katı ruju icat etti.
İngiltere Kraliçesi I. Elizabeth'in ise; kendi tarifi vardı. Yardımcılarıyla, renkleri alçıyla karıştırıp, güneşte kurutarak dudak kalemini icat etmişti. Kraliçenin "hastalığı önleyebileceğine" inandığı için ölüm döşeğinde bile ruj kullandığı da söylentiler arasında.