Yalova Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vefik Arıca, "Alerjik hastalıklar, genetik yatkınlığı olan (atopik) bireylerde alerjen olarak adlandırılan maddelerin vücuda girerek bağışıklık sistemini uyarması ve abartılı bir yanıt oluşturması sonucunda ortaya çıkar. Burada hem genetik, hem çevresel faktörlerin etkileşmesi söz konusudur. Çocuk yaşta da oldukça sık görülen alerjik reaksiyonlara çok sayıda alerjen sebep olabilir. Çocuklarda ve yetişkinlerde de yedikleri, dokundukları ve soludukları şeylere karşı alerji geliştirebilirler." dedi.
ALERJİ GÖRÜLME SIKLIĞI NEDEN ARTIYOR?
"Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de alerjik hastalıkların görülme sıklığı giderek artmaktadır. Veriler, toplumumuzda her 3-4 kişiden birinin alerjik hastalıklardan etkilendiğini göstermektedir." diyen Prof. Dr. Vefik Arıca, sözlerini şöyle sürdürdü; "Görülme sıklığındaki artışın modern yaşamın getirdiği yeni alışkanlık ve tutumlar ile ilişkili olduğuna inanılmaktadır. Bu artış özellikle de çocukluk yaş grubunda daha belirgindir. Dahası, çocuklar alerjik hastalıklardan en fazla etkilenen yaş grubudur, çünkü yaşam kalitesindeki bozulma erişkinlere göre çok daha fazla olmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü yaygınlığı, yaşam kalitesine olan olumsuz etkileri ve sosyoekonomik yükleri nedeniyle alerjik hastalıkları öncelikli küresel sağlık sorunları kapsamında görmektedir."
ALERJİ ASTIMA DÖNER Mİ?
En çok merak edilen sorulardan biri olan "Alerji astıma döner mi?" sorusuna açıklık getiren Prof. Dr. Vefik Arıca, alerji ve alerjik astım arasındaki farkları açıkladı. Prof. Dr. Vefik Arıca, "Alerjik nezle burunda kaşıntı, hapşırık, akıntıda artma ve burun tıkanıklığına bağlı olarak nefes alıp vermeyi zorlaştıran bir hastalıktır. Astım ise akciğerlerdeki hava yollarında daralmaya bağlı olarak nefes darlığı, öksürük ve hırıltı belirtileri verir. Ancak astım, alerjik nezlesi olanlarda çok daha sık gördüğümüz bir hastalıktır. Yani alerjik nezle ve astım genellikle birlikte görülen, benzer yollarla ortaya çıkan ve bağışıklık sistemi ile ilişkili solunum yolu hastalıklarıdır. Her ikisi de genellikle genetik yatkınlığı olan kişilerde çevredeki alerjenlerle temasla, geçirilen bazı enfeksiyonlarla, sigara dumanı ve hava kirliliği gibi etkenlere maruz kalmayla ataklar halinde ortaya çıkar." dedi.
NEZLE NE KADAR AĞIRSA ASTIM RİSKİ DE O KADAR ARTAR
"Alerjik nezlesi olanlarda olmayanlara oranla astım görülme sıklığı 2 ila 10 kat daha yüksektir. Nezle ne kadar ağırsa astım riski de o kadar artar." diyen Prof. Dr. Vefik Arıca, açıklamalarına şöyle devam etti; "Genellikle önce nezle şikayetleri daha sonra astım başlar. Alerjik nezle, astım krizlerini başlatabilir. Nezle tedavi edilmez ise astım atakları sıklaşır ve şiddetlenir. Nezle iyi tedavi edildiğinde ise astım atakları önlenebilir veya daha çabuk ve daha az ilaç kullanımı ile hastaneye yatmadan düzelebilir."
10 GÜNDEN UZUN SÜREN…
Prof. Dr. Vefik Arıca, "10 günden uzun süren geniz akıntısı, göğse inerek, astım ataklarını, yani gece öksürük krizlerini, göğüste hırıltı, hışıltı ve nefes darlığını tetikleyebilir. Diğer bir deyişle alerjik nezle astıma yol açabilir. Çocuklarda okul çağında geçmeyen nezle ve öksürük durumlarının en kısa sürede tedavi yoluna gidilmesi astımı önleyici rol oynar." dedi.
ALERJİK ASTIM NEDEN OLUR?
Prof. Dr. Vefik Arıca, alerjik astımın nedenlerini şöyle sıraladı;
ÖZELLİKLE GECE YARISI VEYA SABAHA KARŞI…
Prof. Dr. Vefik Arıca, "Alerjik astım, çeşitli mikrobik ajanlar veya toksinlere karşı vücudun ve solunum yollarının göstermiş olduğu kronik iltihabi bir reaksiyondur. Solunum yollarınızın iltihaplı reaksiyonu ve ilişkili olarak bronşların aşırı duyarlılığı durumudur. Özellikle gece yarısı veya sabaha karşı hışıltılı solunum, nefes darlığı, göğüste sıkışıklık ve öksürük nöbetlerine yol açar. Bu ataklar genellikle değişen derecelerde havayolu obstrüksiyonu (tıkanma veya kapanma) ile birlikte olup, sıklıkla tedaviyle veya kendiliğinden düzelmektedir. Alerjik astım uygun bir tedavi ile kontrol altına alınabilir bir hastalıktır." dedi
ÇOCUKLARIN ALERJİK ASTIM ATAKLARINI ÖNLEMEK İÇİN…
Prof. Dr. Vefik Arıca, çocukların alerjik astım ataklarını önlemek için dikkat etmesi gereken en önemli noktaları şöyle sıraladı;
Yukarıda belirtilen önlemler alındığında ve sağlık kontrolleri düzenli olarak yapıldığında alerjik astım belirtileri minimuma indirilerek yaşam kalitesi oldukça yükseltilebilir.
ALERJİK ASTIM VE ALERJİ İÇİN AŞI VAR MI?
"Aşı tedavisi, yüz yılı aşkın süredir alerjik hastalarda uygulanan hastalığın temeline yönelik bir tedavi yöntemidir." Diyen Prof. Dr. Vefik Arıca, açıklamalarına şu şekilde devam etti; "Hastanın duyarlı olduğu alerjenlerden elde edilen ürünlerin hastaya giderek artan dozlarda ve belirli zaman aralıklarında verilmesi esasına dayanır. Aşı tedavisi temel olarak alerjik nezle (rinit), alerjik astım ve arı alerjisi olan hastalara uygulanmaktadır. Buna karşın bu hastaların tümünde aşı tedavisi uygun olmayabilir. Tedaviye uygun olmayan bir kişide aşı tedavisi etkili olmamaktadır. Hastanın aşı tedavisine istekli olmasının yanı sıra,
ALERJİ VE ALERJİK ASTIM KORONAVİRÜSTEN NASIL AYIRT EDİLEBİLİR?
Prof. Dr. Vefik Arıca, "Zayıflamış bağışıklık sistemi ya da alerji, astım gibi altta yatan hastalıkları bulunan çocukların, Covid-19 olduklarını erkenden bilmeleri önemli olabilir. Alerji belirtileri ve koronavirüs belirtileri birbiri ile karışabilmektedir. Koronavirüste ateş, öksürük, boğaz ağrısı yaygın belirtilerdendir. Alerjik nezlede, hapşırma, gözlerde sulanma, burun akıntısı gibi belirtiler ön plandadır." dedi
Koronavirüste görülen, ateş, baş ağrısı ve kas ağrısı gibi belirtiler alerjik belirtiler arasında değildir.
ANİDEN BAŞLAYIP ÖLÜME NEDEN OLABİLİR
"En tehlikeli reaksiyon ise 'anafilaksi' adını verdiğimiz reaksiyondur. Aniden başlayıp ölüme neden olabilir. Eğer alerjen soluduğunuz bir şey ise gözleriniz, burun ve solunum sisteminiz etkilenir. Alerjen yediğiniz bir madde ise ağız, mide ve bağırsaklarda reaksiyon oluşur. Anafilaksi hayatı tehdit edici tıbbi acil duruma neden olabilir."
ANAFİLAKSİ BELİRTİLERİ VE SEMPTOMLARI ŞUNLARI İÇERİR:
"Bilinen en yaygın alerjen madde gruplarından biri gıdalardır. Fıstık, badem vb. kabuklu kuruyemişler, kabuklu deniz ürünleri, süt ve süt ürünleri, nohut vb. tahıl ürünleri, soya, susam ve bazı meyve-sebzeler alerjik reaksiyona sebep olabilecek besinler arasında yer alır."
"Bazı kas gevşeticiler, antibiyotikler, ateş düşürücüler ve özellikle penisiline karşı görülen alerji de sıklıkla karşılaşılan ilaç alerjileridir. Bunun yanı sıra, arı sokması ve böcek ısırmasına bağlı olarak görülen alerjik reaksiyonlar da oldukça yaygındır. Bu durumlar dışında, lateks, polen vb. maddelere karşı geliştirilen alerjiler de sık karşılaşılan alerji türleri arasındadır."