Erişkinlerde karın duvarı fıtıklarının oluşma nedenlerine ve risk faktörlerine işaret eden Hacıahmetoğlu, ağır kaldırma, uzun süre ayakta durmanın gerektiği işlerde çalışma, kronik öksürük (KOAH), şiddetli hapşırma, kronik kabızlık, prostat büyümesi hastalığı nedeniyle zorlu idrar yapma, gebelik, batın içi sıvı birikimine sebep olan hastalıklar (siroz, kalp yetmezliği), hızlı kilo alımı, yaşlılık nedeniyle doku mukavemetinin ve elastikiyetinin azalmasının fıtık oluşumuna neden olabildiğini belirtti.
HASTALAR ANİ GELİŞEN FITIKLARDA YIRTILMA HİSSİNİ TARİF EDERLER
En sık görülen şikayetin fıtık bölgesinde eforla belirginleşen, istirahatle kaybolan ağrı ve şişlik olduğunu vurgulayan Hacıahmetoğlu, "Hastalar ani gelişen fıtıklarda yırtılma hissini tarif ederler. Fıtık kesesi içine bağırsağın girdiği ve sıkışma yaptığı durumlarda bulantı, kusma, şiddetli karın ağrısı gibi bağırsak tıkanıklığı bulguları görülebilir. Bu durumlara ek, fıtık bölgesinde kızarıklık ve ateş gibi sistemik belirtiler de yaşanabilir. Fıtıklar tedavi edilmediğinde çok büyük boyutlara ulaşabilir. Kasık fıtıkları tedavi edilmediğinde ise büyüyerek testis torbasına uzanarak cinsel hayatı olumsuz yönde etkileyebilir." ifadelerini kullandı.
Halk arasında "kasık bağı" olarak bilinen fıtık bağlarının ise fıtığın büyümesini önlemediğini, aksine uzun süre kullanımda dokularda oluşturduğu travma nedeniyle yapışıklıkları artırdığını belirten Hacıahmetoğlu, fıtığa karşı alınabilecek önlemlere ilişkin, "Kiloyu kontrol altında tutmak, kabızlığa dikkat etmek, prostat hastalığı varsa erkenden tedavisini olmak, ağır kaldırmaktan kaçınmak ve sigara içmemek büyük önem taşıyor." değerlendirmesinde bulundu.
"ŞİKAYETİ OLMAYAN KÜÇÜK FITIKLAR İZLENEBİLİR"
Dr. Tufan Hacıahmetoğlu, fıtığın tek tedavisinin cerrahi yöntemler olduğunu belirterek, fıtık tedavisine ilişkin şunları kaydetti:
"Şikayeti olmayan küçük fıtıklar izlenebilir. Ancak bu hastaların 5 yıl içinde yüzde 50'sinde şikayetlerin başladığı ve fıtıkların boyutlarının artış gösterdiği biliniyor. Büyük fıtıkları olan veya acil ameliyat edilmesi gereken hastaların ameliyat döneminde ve sonrasında konforu azalıyor. Fıtık ameliyatlarında kapalı yöntemle yapılan ameliyatlar giderek yaygınlaşıyor. Özellikle hasta konforu için kapalı yöntemin avantajları da oldukça fazla. Ancak ameliyat tekniğine karar verirken hasta bazlı değerlendirme yapmak gerekiyor. Hastanın yaşı, ek hastalıklarının olup olmadığı, genel anestezi alıp alamayacağı, fiziksel aktivite durumu mutlaka göz önünde bulunduruluyor. Ek olarak fıtığın tipi, büyüklüğü, tekrar eden fıtık olup olmadığı gibi fıtıkla ilgili faktörlerin de dikkate alınması gerekiyor."
AMELİYAT SONRASI DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
Fıtık ameliyatlarında hastanede yatış süresinin genellikle bir gün olduğunu bildiren Hacıahmetoğlu, ameliyat sonrası dikkat edilmesi gereken hususlara dikkati çekti.
Hacıahmetoğlu, "Hastalar, kapalı ameliyatlardan sonra 3 ila 5 gün içinde, açık ameliyatlardan sonra ise bir hafta içinde gündelik aktivitelerine devam ediyorlar. 2 hafta sonra hafif egzersizlere başlayabiliyorlar ancak ağır egzersizler 3 ay önerilmiyor. Ameliyatlardan sonra kanama, enfeksiyon gelişimi, ameliyat bölgesinde sıvı birikimi gibi komplikasyonlar erken dönemde görülürken, kronik ağrı ve erkeklerde testislerin küçülmesi nadir de olsa geç dönemde görülebiliyor." ifadelerini kullandı.