Harrison 1949'da, 13 yaşındayken ciddi bir göğüs ameliyatı geçirdi ve operasyon için 13 litrelik kan gerekiyordu. Ameliyat başarılı geçince hayatını kurtaran insanlara "minnetle" düzenli olarak kan bağışına karar verdi. Bu karar, bebeklerin kurtarıcısı olacaktı…
https://www.instagram.com/p/CySnxFGs6KQ/
Harrison'ın kanında, Rhesus hastalığında "hayat kurtarıcı" olan, Rho(D) İmmün-globülin adı verilen, nadir bir antikorun varlığı keşfedildi. Bu hastalık yüzünden her yıl on binlerce bebek hayatını kaybediyordu.
Rhesus hastalığı; annenin Rh negatif, bebeğin ise Rh pozitif olduğunda gelişiyor. Gebelik sırasında annenin kanına, bebeğin Rh+ kan hücreleri geçiyor ve annenin vücudu bu Rh+ kan hücrelerine karşı antikor proteinler üretiyor. Plasenta yoluyla bebeğe geçen bu antikorlar, bebeğin kan hücrelerinin parçalanmasına sebep oluyor.
Kavanozdaki James' (James in a Jar ) adlı projeyle, James'in kanındaki antikor karışımı, sentetik olarak geliştirildi ve günümüzde Anti-D veya rhogam olarak bilinen aşı icat edilerek milyonlarca bebeğin hayatı kurtarıldı.
Anti-D'nin üretiminde araştırmaların deneği olmayı kabul etmekle kalmadı, Harrison inanılmaz bir miktarda, 1000 defa plazma bağışında bulundu. Bu plazmalar, 2.5 milyon insanın yaşamını kurtardı. Üstelik kendi kızı Tracey de, oğlunu doğururken bu aşıyla aşılanabildi. Harrison, bilimin iyi bir yürekle bir araya geldiğinde, nasıl bir kurtarıcı olduğunu gösteren isim olarak tarihe geçti.