Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Doğaç Uğurcan hepatitle ilgili bilgiler verdi. Hepatitlerin çok riskli olduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Doğaç Uğurcan, "Dünya genelinde görülen çok fazla hepatit çeşidi vardır. Ama ülkemiz de en çok A, B, C hepatitleri görülür. Hepsi de birbirinden farklı semptomlar gösterir. Hepatit ülkemizde özellikle Anadolu'da yaygın olan bir hastalıktır. Hepatit karaciğerin değişik mikroorganizmalarla, virüslerle iltihaplanmasıdır. Hepatitler hiçbir semptom göstermeden tesadüfen ortaya çıkabilir ve tesadüfen ortaya çıkması da her açıdan iyidir. Çünkü ileride semptom vermeyeceği anlamına gelmez. Hepatitli hastanın takip ve tedavisi hastalığın seyrini değiştirmek için oldukça önemlidir. Genellikle 45 yaşından sonra karaciğere verdiği etki artmaya başlar ve siroza çevirebilir" dedi.
"HEPATİT B VE C MÜDAHALE EDİLMEDİĞİNDE AĞIR SONUÇLARI OLAN BİR HASTALIK GRUBUDUR"
Bazı hepatitlerin hiç semptom göstermeden ilerleyebileceğini kaydeden Doğaç Uğurcan, "Hepatit A, daha çok çocukluk çağında görülür. Diğer hepatitler gibi kronikleşmez. 1 hafta, 10 günlük tedavi sürecinden sonra iyileşen akut bir enfeksiyondur. Hepatit A'nın bulaş yolu diğerlerinden farklıdır. Çocukluk döneminde geçirdiğimiz sarılıklar, genellikle yiyecek, içecek, özellikle kaynağı bilinmeyen sulardan ya da tuvaletlerden bulaşan bir hepatit çeşididir. Çok riskli bir hepatit grubu değildir. Ama hepatitlerde riskli olanlar yani kronikleşenler Hepatit B ve Hepatit C'dir. Her yıl, her mevsim aynı oranda görülebilen bu hastalıklar anneden bebeğe bile geçebilir. Cinsel yolla da bulaşabiliyor. Hepatit B ve C müdahale edilmediğinde ağır sonuçları olan bir hastalık grubudur. Virüs karaciğerde tutunur, hücrelerin içine yerleşir ve tedavisiz vücuttan atılamaz. Atılamadığı zaman da taşıyıcı dediğimiz kronikleşme sürecine girer" şeklinde konuştu.
"HEPATİT B'NİN BAŞLANGICI SARILIKLI YA DA SARILIKSIZ OLABİLİR"
Doğaç Uğurcan, kan bağışığı yapıldığında, nikah işlemleri sırasında ya da askerden önce yapılan kan tahlillerinde hepatitlerin tesadüfen ortaya çıkabildiğini anlatarak, "Hepatit B'nin başlangıcı sarılıklı ya da sarılıksız olabilir. Semptomları; avuç içlerinde ve gözlerde sararma, iştahsızlık, aşırı halsizlik, sürekli bir uyku hali, idrar renginde koyulaşma gibi belirtilerdir. Bulaş olduktan 2-3 hafta sonra bulgu verebilir ya da hiç semptom göstermeden de ilerleyebilir" ifadelerini kullandı.
"12-24 HAFTALIK TEDAVİLERLE TAMAMEN İYİLEŞMEK MÜMKÜNDÜR"
Hepatit B iken Hepatit C olma ihtimali olduğunu da söyleyen Uğurcan, "Hepatit C, 2 ay sonra da bulgu verebilir. Kesin tanısı kan tahlilinde ortaya çıkar. Hastanın sürekli takip edilmesi gerekir. Gelişen teknolojiyle birlikte tıp dünyası da çok hızlı ilerliyor. Günümüzde hepatitli hastaların tamamı tedavi edilebilir. Eskiden bu hastalıkların tedavisi yoktu ama artık var. Amaç öncelikle hastanın siroz, karaciğer kanseri gibi hastalıkların önüne geçilmesidir. Her hastalık kişiden kişiye değişir. Hepatit takip ve tedavi olmazsa öldürür. Çünkü siroza ya da karaciğer kanserine sebep olabilir. Sirozun toplumda en sık nedeni hepatitlerdir. Erken dönemde tanı almazsanız takiplere gelmezseniz ve olduğu gibi bırakırsanız çok tehlikeli olabilir. Sadece 1 tüp kan ile bulaşıcı hastalıklara bakılır. Hepatit B ve C'de tanı konar konmaz hasta hemen takibe alınır. Belirli tahliller yapılır ve o tahlillere rutin olarak bakılarak hasta takibi yapılır. Hepatit B'de tahlil kriteri vardır ve o değerin üzerine çıkar çıkmaz tedaviye başlanır. Hepatit C'de ise hemen tedaviye başlanır. Günümüzde Hepatit C'de yüzde 90'ın üstünde tedavi eden çok farklı seçenekler vardır. Tedavi açısından en garanti gruptur. 12-24 haftalık tedavilerle tamamen iyileşmek mümkündür. Hepatit B'nin ömür boyu tedavisi vardır. Tıpkı hipertansiyon ya da şeker hastalığı gibi ömür boyu kullanılacak ilaç tedavileri vardır. Değerler düşene kadar ilaç tedavisi B'de de kullanılır. Hepatit B ve C ailede bir kişide bile çıktıysa muhakkak ailedeki bütün bireylerin hepatit açısından taranması beklenir" diye konuştu. Hepatit A ve B'nin aşısı olduğunu aktaran Uğurcan, aşının koruma sağlayacağını ve aşı yapıldıktan sonra bulaşın olmayacağını da sözlerine ekledi.