Düzenli aşılama, antikor seviyelerindeki artışı sürekli hale getirerek virüse karşı oldukça büyük etkiler ortaya çıkarıyor. Koronavirüse bağlı ölümlerde ve hastaneye yatış oranlarında ortaya çıkan azalma, aynı zamanda hafif seyreden hastalık süreci gibi farklı düzeyde etkilenme oranları, aşılanmanın önemini ortaya koyuyor. Süper bağışıklık geliştirmek ise herkeste farklı düzeylerde ortaya çıkabiliyor. İşte süper bağışıklık ile ilgili tüm merak edilenleri Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Bengisu Ay ve Kardiyoloji Uzmanı Dr. Demet Erciyes ROZA okuyucuları için cevapladı.
"İLERLEYEN DÖNEMLERDE HASTALIĞIN HAFİFLEMESİNİ SAĞLAYABİLİR
Uzm. Dr. Bengisu Ay, hastalık etkeni olan virüsün sürekli mutasyona uğradığını belirtirken zamanla aşılamanın etkin bir şekilde yapılmaya başlaması ve hastalığın yayılımının bağışıklık geliştirdiğini belirtti. Özellikle süper bağışıklık adı verilen bu durumun birçok insanda görülmeye başlanacağını söyleyen Ay, artık hastalığın daha hafif atlatılma olasılığının da yükseldiğini sözlerine ekledi.
Uzm. Dr. Demet Erciyes ise hastalığın ilerleme sürecinde, "artık nispeten hastalık daha hafif geçiyor. Akciğerler eskisine oranla çok daha az etkileniyor" dedi. Ayrıca yaptığı açıklamada,
"2021 yılı aralık ayında JAMA dergisinde yayınlanan bir çalışmada aşılanan ve ardından covid-19 enfeksiyonuna maruz kalan kişilerin süper bağışıklığa sahip olduğundan söz edilmişti. Oregon Sağlık ve Bilim Üniversitesi'nde yapılan bu çalışma vakalardan alınan kan serumunun çapraz nötralizasyonunu ölçmek için canlı SARS-CoV-2 varyantlarını kullanan ilk çalışmadır. Çalışmada Pfizer aşısı olan ve çalışmaya katılan toplam 52 kişiden alınan kan örneklerini karşılaştırıldı. Bunlardan toplam 26 vakadan 10'u oldukça bulaşıcı delta varyantını içeriyordu, dokuzu delta değildi ve yedisi bilinmeyen varyantlardı. Sonuçta bu hastaların hem daha fazla antikor ürettiğini ve bu antikorların canlı virüsü nötralize etmede önemli ölçüde daha iyi olduğunu buldular. Kısa bir süre önce de Avusturya'dan benzer bir çalışmanın öncü ve iyi haberi Omicron varyantı ile ilgili olarak geldi. Tüm bu iyi haberler belki henüz salgının sonu anlamına gelmiyor ama kötü bir sürprizle karşılaşmaz isek iyi bir döneme doğru gittiğini söyleyebiliriz" diyerek ilerleyen sürecin umut verici olduğunun altını çizdi.
"SÜPER BAĞIŞIKLIK GELİŞTİRMEK KİŞİYE GÖRE DEĞİŞİKLİK GÖSTEREBİLİR"
Süper bağışıklık ile ilgili merak edilenler konusunda Uzm. Dr. Bengisu Ay, bağışıklık sistemimizin vücudun belirli bir etkene karşı T ve B lenfositler dediğimiz hücrelerin verdiği bir takım karışık yanıtlar ile çalıştığını bu nedenle kişinin altta yatan hastalıkları, yaşı, genetik yatkınlıkları, kullandığı ilaçlar gibi çevresel etmenler ile bu yanıt seviyesi kişiden kişiye değişiklik gösterebildiğini dile getirdi.
Uzm. Dr. Demet Erciyes ise bu kişisel değişimlerle ilgili olarak; her bireyin DNA'sının farklı olduğunu bu nedenle hastalıklara tepkinin de farklı düzeylerde olacağını dile getirdi. Her bireyin sağlık geçmişinin ve yaşam tarzının birbirinden farklı olması, sağlıklı beslenme, stres kontrolü ve yeterli uyku gibi farklı etkenlerin de bağışıklık sistemi konusunda farklı etkinlik düzeyleri geliştirilebileceğini belirtti.
"HER YAŞ GRUBUNDAKİ İNSAN SÜPER BAĞIŞIKLIK GELİŞTİREBİLİR"
Süper bağışıklık sürecinin, her yaş grubundaki insan için farklı bir sonuç ortaya koyabileceğini düşünsek de uzmanlar bu konuda dikkat çekici bir açıklama yapıyor. Uzm. Dr. Bengisu Ay, düzenli aşılamanın her mikroorganizma ile savaşta etkin bir şekilde yapılması gerektiğini bu sayede Covid-19 için de bu durumun geçerli olduğunu belirtiyor. Tüm yaş gruplarında etkinlik gösterebilmesi sayesinde süper bağışıklığın da her yaş grubunda gözlemlenebileceğini belirtiyor. Fakat buradaki en önemli nokta; önerilen zaman aralıklarında aşıların tamamlanmış olması.
Uzm. Dr. Demet Erciyes ise; düzenli aşılamanın antikor seviyelerindeki artışı da tetikleyeceği için her yaş grubundaki hastalar için iyi bir koruyuculuk sağlayacağı yönündeki açıklaması da aynı zamanda süper bağışıklık konusunda atılabilecek en önemli adımlardan birinin olduğu konusunda önemli uyarılarda bulundu.
"%1000'LİK ANTİKOR SEVİYESİNİN AŞILILARDA GÖRÜLMESİNİN NEDENİ…"
Uzm. Dr. Bengisu Ay, aşıları tamamlanmış kişilerdeki ortaya çıkan %1000'den daha fazla antikor seviyesi ile ilgili olarak; aşı ile vücudun zararsız şekilde bu virüsün tanıması sayesinde bu hastalığa karşı bir yanıt geliştiğini, ardından hastalığın geçirilmesi ile birlikte hazırda bulunan hücrelerle birlikte daha güçlü bir bağışıklık yanıtının ortaya çıktığını belirtti.
Uzm. Dr. Demet Erciyes ise antikor oluşturma yetisinin artışını aşı sayesinde sağlandığını ve virüsün sebep olduğu bağışıklık ile birlikte çift etkili bir bağışıklık süreci ortaya çıktığını dile getirdi.
"SÜPER BAĞIŞIKLIK DİĞER VARYANTLAR İÇİN DE GEÇERLİ OLABİLİR"
Virüs, yaşamımıza girdiğinden bu yana geçirdiği birkaç farklı mutasyon ile farklı etkiler, ağır geçirme düzeyi ve belirtilerle değişim gösterdi. Süper bağışıklık ise bu noktada nasıl bir işlerlik göstereceği sorusu birçok kişinin zihnini kurcalayan bir konu haline geldi.
Bu konu ile ilgili olarak Uzm. Dr. Bengisu Ay; virüsün mutasyonla değişemeyecek belirli bir genetik yapısı olduğunu, aşı sayesinde daha önceden gelişmiş olan koruyucu hücrelerin mutlaka bir miktar da olsa koruyuculuk sağlayabileceğini dile getirdi. Fakat buna rağmen virüsün mutasyona uğrayarak bu yanıttan kaçmanın yollarını aramasının kaçınılmaz olduğunu da sözlerine ekledi.
Bu nedenle bu tür virüslere karşı geliştirilen aşıların yakın dönemde salgın yapmış varyantlardan hazırlanarak her dönemde yeniden hazırlandığını söyleyen Ay, işte bu nedenle hatırlatma dozlarının değişim geçirmiş virüslere karşı da bağışıklık geliştirmeyi mümkün kılması sayesinde önemli olduğunun altını çizdi.