Genellikle bilinen hayalet ağrısı bu şekildedir. Fakat son yıllarda sadece uzuvların kesilmesinden dolayı değil aynı zamanda kanser veya kozmetik amaçlı yapılan meme operasyonlarından sonra da görüldüğü anlaşılmıştır. Aslında vücuttan çıkarılan bir organın örneğin safra kesesi, prostat ve rahim-yumurtalık gibi kadın ameliyatlarından sonra sebebi bulunmayan geçmeyen ağrıların hayalet ağrısı olabileceği belirtilmiştir. Bu fenomenin nedeni tam olarak anlaşılamamıştır ancak omurilik seviyesinde büyük bir kısımda etkilenme olduğu düşünülmektedir. Doğuştan olmayan uzuvlarda bu fenomen genellikle görülmez.
Vücutta bir uzuv herhangi bir nedenle kesildikten sonra üç farklı ağrı durumu aynı anda veya tek tek de görülebilir. Birincisi hayalet ağrısı dediğimiz kesilen uzuvda ağrı, ikincisi Uzuv kesildikten sonra kalan vücut parçasında ortaya çıkan ağrı ve son olarak da kesilen uzuv hala yerindeymiş, ya da hareket ediyormuş gibi uzvun varlık hissi. Bunlarında yanında hastalarda yanma, karıncalanma ve iğnelenme hisleri de eşlik edebilir.
Ağrı operasyondan sonra başlar. Hastadan hastaya değişmekle birlikte zamanla azalıp özellikle gençlerde tamamen iyileşse bile bazen uzun yıllar boyunca devam edebilir. Hastalar olmayan bir uzvu hissettiğini ve ağrısını olduğunu kabullenmede, hatta bunu yakınlarına ve sosyal çevrelerine anlatmakta ve ifade etmekte zorluk yaşadığı bilinmektedir.
Hayalet ağrısı çok şiddetli olabileceğinden ve yıkıcı sonuçlara yol açabileceğinden, ağrı hekimi bunu hızlı ve agresif bir şekilde tedavi etmelidir. İntihar önlemleriyle hastaneye yatmayı zorunlu kılan sinsi şiddetli depresyon başlangıcına özel olarak dikkat edilmelidir.