Dr. Hüseyin Sarıkaya, Dünya Yürüyüş Günü dolayısıyla açıklamalarda bulunarak, gelişen teknolojiye bağlı kronik sağlık sorunlarının önlenmesi ile ilgili bilgilendirmelerde bulundu. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte kronik hastalıkların artış gösterdiğini belirten Sarıkaya, dayanıklılık aktiviteleri vücudun oksijeni kullanma kapasitesini arttıran, büyük kas gruplarının dinamik ve ritmik olarak çalıştığı aktiviteler olduğunu dile getirerek yürüyüş aktivitesi fiziksel ve ruhsal açıdan sağlığı destekleyecek ideal bir aktivite olduğunu söyledi.
"KRONİK HASTALIKLARIN GÖRÜLME SIKLIĞINI ARTTI"
Teknolojinin gelişmesiyle hareketsizliğe bağlı sağlık sorunlarının artış gösterdiğini söyleyen Sarıkaya, "Günümüzde fiziksel aktivitenin sağlık için öneminin yeterince anlaşılamaması ve teknolojideki gelişmeler ile yaşam imkanlarının kolaylaşması giderek daha hareketsiz bir yaşam tarzının benimsenmesi ile toplumda obezite, kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, diyabet, osteoporoz gibi kronik hastalıkların görülme sıklığını artırmıştır. Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması 2017 sonuçlarına göre 15 ve üzeri yaş nüfusta toplumun yüzde 42.4'ü düşük, yüzde 33.1'i orta, yüzde 24.4'ü yüksek düzeyde fiziksel aktivite yapmaktadır. Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması 2017 verilerine göre günlük oturarak ya da uzanarak harcanan zaman 15 yaş üzeri erkek için 384.5 dakika, kadın için 374.1 dakika ve toplam 379.3 dakikadır. Günlük oturarak ya da uzanarak harcanan zaman 19 yaş üzeri erkek için 376.7 dakika, kadın için 363.7 dk ve toplam 370.2 dakikadır. Yürüyüş yapmak tüm yaştaki bireyler için en yaygın ve kolay uygulanabilen dayanıklılık (aerobik) aktivitesidir. Dayanıklılık aktiviteleri vücudumuzun oksijeni kullanma kapasitesini arttıran, büyük kas gruplarının dinamik ve ritmik olarak çalıştığı aktivitelerdir. Yürüyüş aktivitesi fiziksel ve ruhsal açıdan sağlığımızı destekleyecek ideal bir aktivitedir" dedi.
"YÜRÜYÜŞÜ GÜNLÜK AKTİVİTELERİNİZ İÇERİSİNE KOLAYCA YERLEŞTİREBİLİRSİNİZ"
Yaş gruplarına göre fiziksel aktivite sürelerinin değiştiğine de değinen Sarıkaya, "Toplumun büyük bir kısmında fiziksel aktivite, spor kelimesi ile eşanlamlı olarak algılanmaktadır. Oysa fiziksel aktivite, günlük yaşam içinde kas ve eklemlerin kullanılarak enerji harcaması ile gerçekleşen, kalp ve solunum hızını artıran ve farklı şiddetlerde yorgunlukla sonuçlanan aktiviteler olarak tanımlanmaktadır. Bu çerçevede spor aktivitelerinin yanı sıra egzersiz, oyun ve gün içinde yapılan çeşitli aktiviteler de fiziksel aktivite olarak kabul edilmektedir. Fiziksel aktivitenin sağlığın koruyucu ve geliştirici etkisinin görülebilmesi için günlük aktivitelerin yanı sıra yetişkin yaş grubunda haftanın 5 günü en az 30 dakika, 5-17 yaş grubu için ise günde en az 60 dakika orta şiddette fiziksel aktivite yapılmalıdır. Orta şiddette fiziksel aktivite, solunum veya kalp atış hızında küçük artışlara neden olan orta düzeyde fiziksel güç gerektiren fiziksel aktivitedir. Bunu şu şekilde tanımlayabiliriz yapılan aktivite esnasında kişi konuşabilir fakat şarkı söyleyemez. Tempolu yürüyüş bu aktivitelere en iyi örneklerden birisidir. Fiziksel aktiviteyi yaşam biçimi haline getirmemizde yürüyüş önemlidir. Çünkü yürüyüşü günlük aktiviteleriniz içerisine kolayca yerleştirebilirsiniz." diye konuştu.