Uzman Diyetisyen Mine Özkazanç, Ramazan ayında tokluğu artıran ve susuzluğa yol açan besinler hakkında açıklamalarda bulundu… Ramazan'ın gelmesiyle gün içinde alınan öğün sayısı, öğün saatleri ve beslenme düzeni değişiyor. Kan şekeri dengesinin vücudumuza gereken enerjiyi sağlamak adına çok önemli olduğunun altını çizen Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Mine Özkazanç, bu süreçte nasıl beslenileceğini anlattı... Uzm. Dyt. Mine Özkazanç, "Sahurda nasıl besleneceğiniz kan şekerinizin dengesi ve vücudunuza gereken enerjiyi sağlamak için çok önemlidir. Sahurda yüksek protein içeren ve tok tutan besinlere yer verin. Sahur menüsünde süt, ayran, kefir, yoğurt gibi karbonhidrat, protein, yağ açısından dengeli ve kalsiyum açısından zengin gıdalara yer vermeyi unutmayın. Özellikle sahur sofrasına kefir eklememiz, değişen öğün düzeni ve sayısından ötürü yavaşlayan bağırsak hareketlerimize iyi bir probiyotik destek olacaktır" ifadelerini kullandı. Sahur vaktini kaçırmamanın önemli olduğunun altını çizen uzman diyetisyen, "Sahur vaktini kaçırmayın. Böylece gün içinde daha tok ve uzun süre enerjik hissedersiniz. Sahurda protein içeriği yüksek bir kahvaltı sizi oruca hazırlayacaktır. Özellikle suda pişirilerek hazırlanmış yumurta tüketimi hem protein hem de güzel yağ içeriği sayesinde sizi tok tutmaya yardımcı olacaktır" diye konuştu.
TAM BUĞDAYLI TERCİH EDİN
Sahurda mutlaka soframızda çiğ sebze tabağının bulundurulması gerektiğini ifade eden Özkazanç, "Özellikle mevsim sebzelerinden küçük bir kase salata, oruç süresince bağırsak sağlığınızı korumanıza yardımcı olacak ve sizi daha uzun süre doygun hissettirecektir" diyor. Özkazanç, sahur menüsüne iftardan kalan pidenin eklenmemesi gerektiğini vurguluyor: "Tam buğday içerikli ürünleri tercih etmeniz sizi daha uzun süre tok tutacak ve kan şekerinizi dengeleyecektir. Örneğin; tam buğday ekmeği, tam buğday unu ile yapılmış krep veya tam buğday ekmeği ile yapılmış tost ya da kızarmış ekmekler tüketebilirsiniz."
5 DAKİKA MİDENİZİ DİNLENDİRİN
İftarımızı 1 bardak su ile açmamız gerektiğini belirten diyetisyen, suyun iştah kontrolünü sağlayarak büyük porsiyonlar tüketmemize engel olacağına dikkat çekti. Özkazanç iftarda mutlaka çorba tüketilmesi gerektiğini şu sözlerle anlatıyor: "Çorba içmek tüm gün aç olan midenizi sonradan gelecek ana öğüne hazırlar. Çorbadan sonra 5 dakika midenize zaman tanıyın. Ana öğünde tercih edeceğiniz yiyeceklerde kızartılmış, aşırı salçalı, baharatlı, yağlı ağır yemekler tüketmektense fırın, haşlama, ızgara veya sote şeklinde öğünler tüketin."
20 DAKİKA YÜRÜYÜN
İftarda öğün ile birlikte yoğurt, ayran, kefir ve salata tüketiminin ihmal edilmemesi gerektiğini belirten Uzm. Dyt. Mine Özkazanç, önerilerini şöyle sıraladı: "İftarda fırından sıcak çıkan pideler sofranızda yer alabilir, siz de öğününüze avuç içiniz kadar pide ilave edebilirsiniz. İftar sofrasında asitli ve şekerli içeceklerden uzak durun. Ramazan'da iftardan sonra 20 dakikalık bir yürüyüş, sindiriminizi kolaylaştıracaktır. İftar sonrasında canınız tatlı çekebilir, bu durum sofradaki pirinç pilavı, beyaz makarna, hamur işi veya pide gibi posa oranı düşük karbonhidrat tüketiminin kontrolsüz olmasından kaynaklanabilir, bu besinlere dikkat etmelisiniz."
YEMEKLERİ ÇOK ÇİĞNEYİN
SAHURDA siyah çay ya da kahve içmenin vücutta depo edilen suyun daha hızlı atılmasına neden olabileceğini söyleyen Özkazanç, bu nedenle çay ve kahvenin sahur yerine iftar sonrasında tüketilmesinin daha doğru bir seçim olacağını söyleyip şöyle devam etti: "Sahurda hem yüksek sıvı almak hem de öğünü hızlı yemek, ertesi gün oruç sürecinde midenizde hazımsızlık ve gaz oluşumuna neden olur. Yiyecekleri çok çiğnemek, sahurdan sonra rahat uyumanızı sağlayacaktır. Uykuya son lokmanızı aldıktan en az 25- 30 dakika sonra hazırlanın."
EN AZ 2 LİTRE SU İÇİN
Ramazan ayında su tüketimimizin gündelik hayattakine kıyasla önemli ölçüde azalabileceğinin belirten Özkazanç, "Bu nedenle en az 2 litre su tüketimini bulmaya özen gösterin. Özellikle iftar ve sahurda öğün yanına başka içecekler yerine 1 bardak su eklemeniz sıvı alımınızı artıracaktır. Unutmayın ki, vücudunuzun yüzde 70'i sudan oluşuyor, düşük sıvı tüketimi ile vücut fonksiyonlarının işleyiş düzeni bozulabilmektedir" açıklamasında bulundu.