Hastalığın bildiğimiz en sık sebebi alerjik göz hastalıklarına bağlı göz ovuşturulmasıdır. Doğru alerji tedavisi yapılmazsa ve göz ovuşturulursa kornea mekanik olarak güçsüzleşmekte ve bir takım enzimlerin de aktivasyonuyla keratokonus hastalığı baş göstermektedir. Özellikle ülkemiz gibi güneş ışınlarını dik şekilde alan ülkelerde alerjik göz hastalıkları daha sık görülmekte ve keratokonus görülme sıklığı da artmaktadır. Ergenlik çağlarında alerjik göz hastalığı bulunanlarda herhangi bir kırma kusuru bulunmasa dahi kornea topografisi ismi verilen tetkik yapılmalıdır. Bu hastalarda genellikle miyop ve astigmat kırma kusuru bulunmaktadır. Gözlük numaralarında hızla değişiklik izlenen hastalarda keratokonus varlığı yine tetkik edilerek araştırılmalıdır.
HASTALIĞIN ERKEN EVRELERİNDE...
Hastalığın erken evrelerinde gözlük ile görme iyiyken, orta ve geç evrelerde gözlük yetersiz kalmaktadır. Bu durumda keratokonus için özel üretilmiş sert gaz geçirgen kontakt lenslerden faydalanılabilir ancak kullanımının pek de konforlu olmadığını bilmek gerekir. İleri olgularda ise kornea içi halka uygulaması ve fakik göz içi lensi yerleştirilmesi ile görme keskinliğinde artış sağlanabilir.
Hastalığın erken tanısı ile görme seviyelerinde kayıp yaşanmadan korneal çapraz bağlama ''crosslinking'' operasyonu ile yüksek bir başarı oranında hastalığın ilerlemesi durdurulabilir ve ömür boyu iyi bir görüş seviyesi korunabilir. Geç tanı almış ve çapraz bağlama uygulaması yapılamayacak kadar incelmiş kornealı hastalarda ise ne yazık ki son çare kornea naklidir.
ERKEN TANISI VE ÇAPRAZ BAĞLAMA TEDAVİSİYLE...
Op. Dr. Eyüp Özcan,''Keratokonus tüm dünyada üzerinde çok sayıda tedavinin geliştirilmeye çalışıldığı, sosyo-ekonomik olarak ciddi yük oluşturan bir hastalıktır. Erken tanısı ve çapraz bağlama tedavisiyle önüne geçilebilinir bir problemdir. 18 yaş altında her hasta kornea topografisi ile değerlendirilmeli ve ilerleyici keratokonus varlığında korneal çaprazma bağlama tedavisi uygulanmalıdır.''dedi.