En değerli hazinelerimiz şüphesiz dostlarımızdır. Bizi olduğumuz gibi kabullenen, hatalarımıza rağmen yanımızda olan, birlikte gülebildiğimiz, birlikte susabildiğimiz dostlarımız, gerçek anlamda hazinelerimizdir. İşte, sizlerle gerçek bir dostun sahip olması gereken dört temel özelliği paylaşmak istiyorum.
1. GERÇEK DOST GÜVENİLİRDİR
Güvenilirlik, gerçek dostlukların temelidir ve dostluklar bu sayede sağlam bir zemine oturur. Bir dostun güvenilirliği, sırların saklanması, verilen sözlerin tutulması ve en önemlisi, zor zamanlarda kendini belli eder. Bu özellik, dostlukların sadece iyi günlerde değil, kötü günlerde de dayanıklı kalmasını sağlar. Güven, anlık bir duygu değildir; zamanla inşa edilir. Bir dostunuzun sizinle ilgili bilgilere sahip olması ve bu bilgileri hiçbir zaman sizin aleyhiniz e kullanmaması, güven duygusunun en belirgin göstergesidir. Verilen sözlerin tutulması ise güvenilirliğin bir diğer önemli yönüdür. Sözünün eri olan bir dost, verdiği vaatleri yerine getirir ve böylece aranızdaki güven bağını daha da sağlamlaştırır. Zor zamanlarda yanınızda olan bir dostun değeri paha biçilemezdir. Hayatın zorluklarıyla karşılaştığınızda, güvenilir bir dost sizi yalnız bırakmaz ve ihtiyacınız olan desteği sağlar. Bu, sadece maddi veya fiziksel yardım değil, aynı zamanda moral ve duygusal destek anlamına da gelir. Dostunuzun zor zamanlarınızda yanınızda olması, onların sadece iyi zamanlarda değil, kötü zamanlarda da size değer verdiklerinin ve sizinle gerçek bir bağları olduğunun kanıtıdır. Güvenilirlik, dostlukların temelini oluşturan ve onları sürdürülebilir kılan en önemli özelliklerden biridir. Bu temel üzerine kurulu bir dostluk, hayatın getirdiği her türlü zorluğa karşı dayanıklı olur, güçlenir.
2. GERÇEK DOST ANLAYIŞLIDIR
"Dostlarım az olsun öz olsun ama yürekten sımsıcak olsun."
Empati ve anlayış, gerçek dostlukların vazgeçilmez iki temel taşıdır. Bu özellikler, dostlar arasında derin bir bağın oluşmasına olanak tanır ve ilişkinin zenginleşmesine katkıda bulunur. Empati, bir başkasının duygularını, düşüncelerini ve yaşadıklarını kendi bakış açınızdan anlamaya çalışmak demektir. Anlayış ise, bu duygulara ve düşüncelere saygı duymak ve kabul edebilmektir. Bu iki özellik bir araya geldiğinde, dostluklar derinleşir. Gerçek dostlar, birbirlerinin duygusal durumlarını algılayabilir ve onların duygularını kendi duygularıymış gibi hissedebilirler. Bu, dostunuzun neşeli anlarını kutlamanın yanı sıra, üzüntülü veya zor anlarında da onların yanında olmanızı sağlar. Dostunuzun duygularını anlamaya çalışmak ve ona empatiyle yaklaşmak, ona değer verdiğinizi ve onu önemsediğinizi gösterir. Empati ve anlayış göstermek, zor zamanlarda bir dostun yalnız hissetmemesi çok önemlidir. İnsanlar zorlu süreçlerden geçtikleri dönemlerde çoğunlukla yargılanma korkusuyla hissettiklerini paylaşmaktan çekinirler. Ancak, anlayışlı bir dost, bu korkuları yatıştırabilir ve kendilerini güvende hissetmelerini sağlayabilir. Sizi yargılamadan dinleyen ve duygularınıza değer veren bir dost, zorlukların üstesinden gelmenizde büyük bir destek olur. Empati ve anlayış, dostlukları sadece iyi zamanlarda değil, kötü zamanlarda da güçlü kılar. Zira gerçek dostluklar, her türlü durumda birbirine destek olma yeteneğine dayanır.
3. GERÇEK DOST ACIYI DAHİ TATLI SÖYLER
"Dost, acı söyleyen değildir, acıyı tatlı söyleyebilendir." Mevlana
Patavatsızlıkla açık sözlülük arasında çok ince bir çizgi vardır. İkisi çoğu zaman birbirine karıştırılır. Birçok insan patavatsızlığına açık sözlülük kılıfı uydurmuştur ve ağzına geleni bu savunmanın arkasına gizlenerek rahatlıkla söyleyebilir. "Kızma bana çünkü ben açık sözlü dürüst biriyimdir" açıklamasına ihtiyaç duyanlar çoğunlukla diliyle insanları kıranlar, yaralayanlar, acıtanlar ve bundan gizliden gizliye zevk alanlardır. Sözde kırmaktan çok çekinirler, yıkıcı olmaktan imtina ederler ama huyları kurusun ki pek dürüst, pek açık sözlüdürler. Oysa yaptıkları tek şey sadece patavatsızlıktır. Açık sözlülükle patavatsızlık arasındaki en belirleyici fark "niyet"tir. Niyeti iyi olanın ağzından yakıcı, acıtıcı, sarsıcı, kötü sözler çıkmaz. Çünkü niyeti iyi olan acıyı tatlı şekilde söylemenin yolunu bilir. Kalpte olan daima dışarıya yansır. Doğruyu söylemek çok değerlidir, doğruyu acıtmadan söyleyebilmek daha da değerlidir.
4. GERÇEK DOST DESTEKLEYENDİR
Karşılıklı destek, gerçek dostluğun temel taşlarından biridir ve bu bağları sıradan ilişkilerden ayırarak, onları daha anlamlı ve derin kılar. Bu özellik, dostlar arasındaki ilişkinin sadece iyi zamanlarda değil, zor zamanlar karşısında da güçlü kalmasını sağlar. Gerçek dostlar, birbirlerinin hedeflerine ulaşmaları için gereken desteği ve teşviki sunarlar, bu süreçte karşılıklı büyümeyi ve gelişmeyi teşvik ederler. Dostluk, moral verme ve öğütlerde bulunma yoluyla birbirimizi desteklemenin en güzel yollarından biridir. Gerçek dostlar, birbirlerinin duygusal ihtiyaçlarını anlar ve zor zamanlarda güçlü bir destek ve motivasyon kaynağı olurlar. Bir dostun, zorluklarla başa çıkarken verdiği öğütler ve yaptığı teşvikler, yolu gösterici bir ışık olabilir ve çözüm bulmada yardımcı olabilir.
Karşılıklı destek ve teşvik, bir dostun başarılarını kutlama ve zorluklarla yüzleşirken yanında olmayı da içerir. Gerçek dostlar, birbirlerinin başarılarını kendi başarılarıymış gibi sevinir ve kutlarlar. Bu, başarının paylaşıldığı ve kutlandığı bir ortam yaratır. Aynı zamanda, zorluklarla karşılaşıldığında, gerçek dostlar birbirlerinin yanında durur, zor zamanlarda destek ve kuvvet kaynağı olurlar.
Karşılıklı destek ve teşvik, dostlukların sadece sınavlardan geçebilmesini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda dostların birlikte büyümelerine ve birbirlerini daha iyi insanlar olmaya teşvik etmelerine olanak tanır. Bu, dostluğu sadece bir bağ olarak değil, aynı zamanda birbirimizi geliştirmemizi sağlayan bir ortaklık olarak görme fikrini güçlendirir. Bu nedenle, karşılıklı destek ve teşvik, dostlukları hayatın en değerli varlıklarından biri yapar ve zamanın testinden geçebilecek sağlam temeller üzerine inşa eder. Bir şairin dediği gibi: Duygular vardır anlatılmayan. Sevgiler vardır kelimelere sığmayan, dostluklar vardır hiçbir şekilde yıkılmayan, bazı insanlar vardır asla unutulmayan Umarım karşınıza hem yüzü gülen hem yüzünüzü güldüren insanlar çıkar. Bir başka yazıda görüşmek üzere.