Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Önder Sakin, "Kızamık, damlacık yoluyla bulaşan bir hastalık olduğu için öksürme ve hapşırma ile virüsün bulaşma riskine karşılık anne adayları kalabalık ortamlarda mutlaka maske kullanmalı ve mümkün olduğunca yakın temastan uzak durmalı" şeklinde uyarılarda bulundu.
ATEŞ, ÖKSÜRÜK VE VÜCUTTA DÖKÜNTÜ EN SIK GÖRÜLEN BELİRTİLERDİR
"Kızamık en sık görülen döküntülü hastalıktır. Enfekte kişinin boğaz bölgesindeki salgıları ile direkt temas veya damlacık yolu ile bulaşır. Enfekte kişi ile yakın temasta bulunulması öksürük, hapşırık veya virüs yükü fazla olan odada uzun süre kalınması ile bulaş söz konusu olabilir" diyen Doç. Dr. Sakin, "Belirtilerin başladığı dönemden 4 gün önce ve döküntüler çıktıktan 4 gün sonra bulaş olabilir. Yani bir hafta kadar bulaşıcılık göstermesi mümkündür. Kuluçka süresi 1-2 hafta arasındadır. Virüs alındıktan hemen sonra belirtiler görülmez; en az bir haftadan sonra belirtiler başlar. Hafif veya yüksek ateş, öksürük, burun akıntısı, gözlerde kızarıklık ve vücutta döküntüler en sık görülen kızamık belirtileri arasındadır. Kulak arkasından başlayarak vücuda, gövdeye, kollara ve bacaklara yayılan döküntüler görülebilir; bu durumda en kısa sürede doktora başvurulması gerekmektedir" ifadelerini kullandı.
HAMİLELİK DÖNEMİNDE KIZAMIK GEÇİRMEK BEBEĞİN SAĞLIĞINI ETKİLEMEZ
Doç. Dr. Sakin, "Kızamık tanısı için kanda antikor düzeyine bakılmaktadır. Tedavide ise immünglobulin kullanılır. Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi gerekir; viral bir hastalık olduğu için tedavisi sınırlıdır. Kızamığın spesifik bir antiviral ilacı yoktur. Kızamığın hamilelik döneminde geçiriliyor olması anne ve bebek sağlığı açısından bir risk oluşturmaz. Kızamık gebelikte erken doğum, düşük veya doğacak bebekte herhangi bir anomaliye yol açmaz. Yani bebekte sakatlık riski oluşturmaz ve gebeliğin sonlanmasına neden olmaz. Bu sebeple kızamık olan anne adaylarının endişelenmesini gerektirecek bir durum söz konusu değildir. Yine de kızamıktan korunmak ve en hassas dönemlerinde böyle bir tedirginlik yaşamamak için dikkat etmeleri gereken bazı konular vardır. Damlacık yolu ile bulaşan tüm hastalıklarda olduğu gibi enfekte kişiler bu virüsü öksürme, hapşırma ve solunum havasındaki virüs yüklü partiküllerin ortama salınması ile bulaştırırlar. Bu nedenle virüsten korunmak için bu virüs yüklü havanın solunmaması gerekir. Ayrıca enfekte kişi ile yakın temas kurulmaması ve kalabalık ortamlarda maske kullanılması son derece önemlidir. Temas süresinin kısa olması ve alınan virüs yükünün az olması enfeksiyon riskinde azalma sağlayabilir" dedi.
GEBELİK DÖNEMİNDE KIZAMIK AŞISI YAPILMAZ
Doç. Dr. Sakin, "Kızamık aşısının geçmişte yapılmış olması enfeksiyondan korunmak ve hastalığı önlemek açısından önemlidir. Kızamık aşısı yeterli antikor düzeyi sağlandığı takdirde koruyuculuğu çok yüksektir. Kızamık aşısı gebelik döneminde kesinlikle yapılmaz. Canlı aşı olduğu için gebelikte böyle bir aşının yapılması anne adayının sağlığı açısından doğru bulunmaz ve uygulanmaz. Çocuk sahibi olmayı planlayan kadınlar ise hamilelik dönemi öncesinde kızamık aşısı olabilir. Kadınlar kabakulak, kızamık, kızamıkçık gibi çocukluk çağı hastalıklarını geçirmemişler ise gerekli testler yapıldıktan sonra aşılaması planlanmalıdır. Kızamık aşısı canlı virüs aşısı olduğu için gebelikten önce yapılması durumunda 1 ila 3 ay kadar gebelikten korunulması önerilir. Bu süre dolduktan sonra gebelik planlanabilir" diye konuştu.